Suriye'de Savaş Suçu Belgeleri

Suriye'de kaçırılıp 40 gün rehin tutulduktan sonra kurtarılan Milliyet Gazetesi foto muhabiri Bünyamin Aygün, Anadolu Ajansı'nın (AA) yayımladığı Suriye'de Esed rejimi tarafından işlenen savaş suçlarını belgeleyen rapor ve fotoğraflara ilişkin "Dün fotoğraflar yayınlandı. 11 bin insan katledilmiş. Bu fotoğraflar gerçekse ki gerçek, oranın düzelmesi mümkün değil" dedi.

Aygün, annesinin memleketi Trabzon'da, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde meslektaşlarıyla bir araya geldi. Meslektaşları ile sohbet eden Aygün, mesleğe Trabzon'da başladığını, aslen Gümüşhaneli ancak annesinin Trabzonlu olduğunu anlatarak, kaçırılması sonrası Trabzonlu gazetecilerin kendisine verdiği desteğe teşekkür etti. Aygün Trabzonsporlu olduğunu ve kaçırıldıktan 2 gün sonra Trabzonspor'un Kıbrıs Rum kesiminde yaptığı maçın aklına geldiğini de söyledi.

Kaçırılmasının Türkiye'de MİT tarafından bir süre gizlendiğini, çünkü gazeteci ve önemli kişi olduğu algısı halinde örgütün kendisini Afganistan'a kadar götürülebileceğini söyleyen Aygün, bu durumda kurtulmasının daha zor olacağına işaret etti.

Kendisini MOSSAD ajanı olmakla suçlayan örgütün elinden 5 günlük çatışmanın ardından kurtarıldığını anlatan Aygün,  "Şu anda beni kaçıran örgütün elinde 20 gazeteci var. Benden sonra 4 gazeteciyi infaz ettiler. Ellerinde Türk yok, 2 İspanyol, 4 Dubaili gazeteci var" diye konuştu.

Bünyamin Aygün, kendisini kaçıran örgüt üyelerince darp edilmediğini ifade ederek, şunları anlattı:

"Beni kaçıran örgüt dünyanın en kanlı örgütü, çok da kibar davranmadılar. El Kaide'ye bağlı bir örgüt. Ben örgütü sorduğumda 'biz sana, seni infaz edeceğimiz zaman söyleriz' dediler. Beni önce 17 gün boyunca, aynı soruları defalarca, değişik kişiler tarafından sürekli sorarak sorguladılar. Bir rapor tutup kadıya gittiler. Kadı Kur'an hükmüne göre karar veriyormuş. Getirip küçük bir çikolata koydular önde bir kişi arkada 3 kişi. Benim göz bağımı açtılar. Diz çökmüş vaziyette bakıyordum. Bir süre bakıştıktan sonra önde olan  'kadıdan karar geldi infazına karar verildi' dedi. Nasıl olacak dedim 'kılıçla keserek' dedi. Öyle kaldım. Niye kesiyorsunuz bile zor çıktı ağzımdan. Oradan kurtuluş ihtimali de yoktu. Tuvalete giderken bile bir kişi tüfekle sürekli beni takip ediyordu. Tek ümidim Türkiye'nin güçlü bir ülke olmasıydı."

-"Kurtarılmam mucize"

Gazeteci Aygün, aralarında Türkler'in de olduğu örgütün sürekli yerini değiştirdiğine dikkati çekerek, "9 gün tamamı Türk olan bir gurubun elinde kaldım. O süreç benim hem iyi hem en kötü günlerimdir. Orada Türk olan biri yanıma geldi, kaleşnikofu alnıma dayadı. 'Bu tetiğe dokunmam senin sonun olur, bu tetiğe şunun için dokunamıyorum, Allah senin yazgını henüz tamamlamadı. 3 gündür seni infaza götürmeye geliyoruz ya baskın emri geliyor ya merhamet geliyor, seni öldüremiyoruz. Senin Türkiye'de güçlü bir dua edenin var, seni bir şey koruyor' dedi. 40 gün üstüne benim bir de operasyonla kurtarılmam mucize" dedi.

Örgütün, çalıştığı kurumun din aleyhine yayın iddiasıyla hakkında infaz kararı verdiğini ifade eden Aygün, örgüt militanlarından "dayı" lakaplı birisinin de Gümüşhane'de bir süre hapiste yattığını söyledi.

-AA'nın yayımladığı fotoğraflar

Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgut Özdemir'in Suriye'deki durumu sorduğu Bünyamin Aygün, AA'nın dün yayımladığı ve Suriye'de Esed rejimi tarafından işlenen savaş suçlarını belgeleyen rapor ve fotoğraflara değindi.

Fotoğrafların gerçek olduğuna dikkati çeken Aygün, "Dün fotoğraflar yayınlandı. 11 bin insan katledilmiş. Bu fotoğraflar gerçekse ki gerçek, oranın düzelmesi mümkün değil. Esed'in orada bir taraftarı var, özgür Suriye ordusunun orada kazandığı topraklar ve bir mücadelesi var. Bence orayı artık bu haliyle anlaştırıp bu haliyle çözmeleri lazım. Orada beni kaçıran El Kaide önüne gelenle savaşıyor" dedi.

Aygün, Suriye'nin bataklığa sürüklendiğine işaret ederek, "Orada irili ufaklı 47'nin üzerinde örgüt var. Bunlar birbirleri ile sürekli savaşıyorlar. Orası artık içinden çıkılmayacak bir yola doğru gidiyor. Türkiye'de bu konuda çok yalnız bırakıldı. Orayı Avrupa, batı ısıttı, bu hale getirdi ve sonra çekildi." - Trabzon