Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin (ORSAM) hazırladığı raporda, Suriye'de Esed yönetiminin kontrol ettiği bölgelerde ayakta kalabilmek için İran yardımı ve yeni Şii yabancı savaşçı dalgasına olan ihtiyacının arttığına ve milis güçlerinin zaman içinde rejim kanadında kontrolü ele geçirmesi halinde siyasi çözüme ulaşacak taraf bulmanın mümkün olmayacağına dikkat çekildi.
ORSAM araştırmacılarından Oytun Orhan tarafından hazırlanan "Suriye'de Şii Milisler ve Siyasi Çözüm" adlı raporda, ülkedeki yabancı savaşçı sorunu çerçevesinde İran'ın etkisindeki Şii milislerin yarattığı risk tartışıldı.
Suriye krizinin çözümünü zorlaştıran unsurların başında iç savaşa farklı ülkelerden gelerek katılan yabancı savaşçı sorununun geldiği belirtilen raporda, bu sorunun daha çok DAEŞ'e katılan yabancı savaşçılar bağlamında ele alındığı vurgulandı.
Suriye rejimi saflarında da çok sayıda ülkeden on binlerce yabancı savaşçının yer aldığı ifade edilen raporda, bunların büyük bir kısmını Irak ve Lübnan'dan gelen ve İran tarafından organize edilen milis gruplarının oluşturduğu, bu grupların kimlik dayanışmasının yanı sıra kendi güvenliklerinin garantisi olarak Esed yönetiminin yıkılmaması için mücadele ettiği belirtildi.
Suriye'de düzenli ordu giderek zayıflarken yabancı milis gruplarının ve dolayısıyla İran'ın etkisinin giderek arttığı kaydedilen raporda, "Suriye'de milisleşme süreci iç savaşa siyasi çözüm bulma çabalarının önündeki en büyük engellerden biridir ve bu risk her geçen gün artmaktadır" denildi.
Suriye'de 2015 yılında askeri dengenin rejim aleyhine bozulmasının en önemli nedenlerinden birinin, Iraklı Şii milis güçlerinin DAEŞ'in Musul'u ele geçirmesiyle ülkelerine dönmeye başlaması olduğu vurgulanan raporda, şunlar kaydedildi:
"Bu süreç içinde ordunun açığını kapatmak üzere Ulusal Savunma Gücü, Hizbullah ve Iraklı aktörler başta olmak üzere çeşitli milis güçleri giderek öne çıkmaya başlamıştır. Başlangıçta rejim güçlerine destek olarak oluşan yapılar giderek etkinliğini artırmaya başlamış ve rejimin bu güçlere bağımlılığı artmıştır. Sürecin devamında merkezi otoritenin etkisini kaybetmesi ve milis güçlerinin kendi yerel çıkarlarını takip ettiği Irak benzeri parçalı bir yapı ortaya çıkma riski söz konusudur."
Orhan'ın raporunda, İran'ın bölgesel etkinlik mücadelesinde devlet dışı aktörlerle ortak kimlik ya da çıkar temelinde kurduğu patronaj ilişkisi üzerinden askeri mücadelelere dahil olduğuna da dikkat çekilerek "Milis güçlerinin neredeyse tamamının İran tarafından destekleniyor ve yönlendiriliyor olması Suriye'de İran etkisini artırmaktadır" ifadesi kullanıldı.
Geçen yıldan bu yana bir taraftan Suriyeli muhaliflerin diğer taraftan DAEŞ'in rejim karşısında ilerleme sağlamasının Esed yönetiminin kontrol ettiği bölgelerde ayakta kalabilmek için İran yardımı ve yeni Şii yabancı savaşçı dalgasına olan ihtiyacını artırdığı belirtilen raporda, var olma mücadelesi veren Esed rejimi için bu desteğin hayati olduğu vurgulandı.
"Ancak diğer taraftan muhtemelen rejim de bazı bölgelerde durumun kendi kontrollerinden çıkması ve ülkenin İran kontrolü altına girmesinden rahatsızlık duymaktadır" denilen raporda, şunlar kaydedildi:
"İç savaş sırasında bedel ödeyen rejim taraftarı aktörler muhtemelen hiçbir beklenti içinde olmaksızın Suriye'den çekilmeyecektir. Dolayısıyla her ne kadar imkansız olsa da rejim iç savaşı kazansa dahi bu zafer rejimin olmayacağı için dış aktörlerin kontrolüne geçmiş bir Suriye ortaya çıkacaktır. Bu konuda rejimin en fazla İran ile mücadele etmek durumunda kalacağını söylemek mümkündür. Gelişmekte olan bu riske karşın Suriye ordusu ne olursa olsun düzenli ve rasyonel hareket etme kapasitesi olan bir yapıdır. Suriye'de devlet aygıtının tamamen çökmesi beklenmeden çözüme ulaşılması gerekmektedir. Milis güçleri zaman içinde rejim kanadında kontrolü ele geçirirse siyasi çözüme ulaşacak ve barışı yapacak taraf bulmak mümkün olmayacaktır."
Son Dakika › Güncel › Suriye'deki Şii Milisler - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (2)