TTK Soma'daki Faciada Birçok İşçinin Hayatını Kurtardı

Maden kazalarındaki arama kurtarma faaliyetlerini yürüten ve gönüllülerden oluşan Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) Tahlisiye Ekibi, Soma'daki maden faciasında da 16 kişilik ekiple birçok işçinin hayatını kurtardı.

Aldıkları özel eğitim sayesinde Türkiye'nin en tecrübeli maden arama kurtarma ekiplerinden olan TTK Tahlisiye Ekibi, 13 Mayıs'ta Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasını haber aldıktan birkaç saat sonra Zonguldak'tan Manisa'ya gelerek çalışmaya başladı.

Yüzlerce metre yer altındaki maden işçilerini kurtarmaya, ölenlerin de cesetlerini çıkartmaya çalışan ekip, toprak altındaki madencilere 5 gün boyunca yaşam vermeye çalıştı.

Ekip üyelerinden Maden Mühendisi Erhan Keçelioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TTK ekibi olarak yeraltı madenciliğinde yaşanan bütün ciddi kazalara katıldıklarını, ayrıca önemli kurtarma faaliyetlerinde de bulunduklarını anlattı.

Van depreminde de çalıştıklarını bunun yanı sıra en son Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde 19 maden işçisinin hayatını kaybettiği kazada görev aldıklarını dile getiren Keçelioğlu, "Burada hayatımın en zor işini yaptım diyemeyiz. Türkiye'de maalesef bu tür kazalar meydana geliyor, alıştık buna. Umarız ki bir daha böyle kazalar yaşanmaz" dedi.

"OCAK ZORDU, ÇÜNKÜ SAHA ÇOK GENİŞTİ"

Kurtarma faaliyetlerinin ocağın yapısına göre değiştiğini, Soma'daki madende sahanın oldukça büyük olmasının bazı sıkıntılar da meydana getirdiğini ifade eden Keçelioğlu, "Büyük saha olduğu için ulaşmak zor oluyor. Kendi ulaşımınız, cihazların ulaşımı, yanınızda götürdüğünüz malzemelerin sırtınızda gitmesi ekstra performans sergilemenize neden oluyor. Performansımızı yolda harcıyoruz. Bitkin halde olay yerine ulaşıyoruz. Ondan sonra kurtarma faaliyetlerine başlıyoruz. Ocak zordu çünkü geniş bir sahaydı" diye konuştu.

"SONUÇTA ÖLÜME GİRİYORSUNUZ, ÇOK ZOR BİR İŞ"

Kaza kurtarma teknikeri İsmail Çetin, Türkiye'nin en büyük maden faciasında hayatını kaybeden 301 madenciye Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diledi.

Bu tür bir olayın bir daha yaşanmaması temennisinde bulunan Çetin, "Türkiye'deki bütün büyük maden kazalarına gidiyoruz. Sonuçta ölüme giriyorsunuz, çok zor bir iş. En büyük hevesimiz, bizi ayakta tutan şey, madenden bir canlı çıkarabilmek. Madenden kurtardığımız, yaralı çıkardığımız insanlar oldu. İnşallah böyle facialar bir daha yaşanmaz ve bu da son işimiz olur" ifadelerini kullandı.

Kazmacı Dursun Basar da ekip üyesi olmaktan ve hayat kurtarmaktan büyük mutluluk duyduğunu kaydetti. Basar, çalışmalarında önceliklerinin ilk önce madende sağ olanları kurtarmak olduğunu ifade etti.

DÖNÜŞÜMLÜ OLARAK OCAĞA İNDİLER

İlyas Açıkgöz de 13 Mayıs'ta 15.00 sıralarında yaşanan olayı haber alır almaz ekip olarak hazırlandıklarını, uçak ve helikopterle seyahatin ardından gece 01.00 civarında madende olduklarını anlattı.

16 kişilik ekiple dönüşümlü olarak ocağa inip çıktıklarını anlatan Açıkgöz, kapalı devre ocak kazalarında ilk müdahaleyi kendilerinin yaptığını, özel cihazları sayesinde dışa bağımlı olmadan maden içerisindeki yaralı veya şehitleri kurtardıklarını dil getirdi.

Açıkgöz, şöyle dedi:

"Aradan 5 gün geçtikten sonra şehit arkadaşını kaldırıp, ellemek kolay değil, çok zor. Burdaki pano (saha) çok büyüktü, ulaşımı zordu. Giderken bile aşırı derecede yorulduk. Bir hayat kurtarmanın duygusunu anlatamam. İçeride canlı olduğunu düşündüğünüzde kendi canınızı unutuyorsunuz. Aynı yola baş koyduğumuz kişileri kurtarmak değişik bir duygu. Türkiyemizin, tüm maden camiasının başı sağolsun. Allah inşallah böyle bir faciada bir daha vermez. Ekip üyeleri söylentilere itibar etmez. Tek düşüncesi yer altındaki bir canlıya nefes vermektir. Eğer o canlıya nefes verebiliyorsak işimizi alnımızın akıyla yaptığımız anlamına geliyor. Nefes veremiyorsak, şehit olmuşsa onu ailesine bir an önce kavuşturmakla işimiz olur."