Türk Polis Teşkilatı'nın 170. Kuruluş Yıl Dönümü

İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, "Güvenlikle özgürlüğü birbirinin alternatifi olarak görmeden, 'özgürlük için güvenlik' anlayışıyla vatandaşımıza hizmete devam edeceğiz" dedi.

Türk Polis Teşkilatı'nın 170. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Polis Akademisi'nde tören düzenlendi. Davetlileri, törenin yapılacağı salona girişlerinde Osmanlı dönemine ait polis kıyafetleri giyen memurlar karşıladı.

Törende konuşan Bakan Öztürk, güvenliğin yeme, içme, barınma gibi temel insani ihtiyaçlardan biri olduğunu belirterek, bir yandan insanların refah düzeyini arttırırken diğer yandan onların güvenli şekilde hayatlarını sürdürmesini sağlamanın görevleri olduğunu söyledi.

İçişleri Bakanı Öztürk, insanların yaşadığı yerde güvenlik kaygısı taşımamasının devlete olan güven açısından önemine işaret ederek, "Emniyet teşkilatımız bu zor, zorluluğu ölçüsünde de onurlu görevi, adalet ve kanunları merkeze alarak, insanın onur ve asaletini koruyarak büyük bir özveri ve insan sevgisiyle yerine getirmektedir" diye konuştu.

Bu doğrultuda son yıllarda güvenlik anlayışı politikalarında köklü bir paradigma değişimi yaşandığını vurgulayan Öztürk, "Güvenlik anlayışımız insanı merkeze alan, onun hak ve özgürlüklerini korumayı kendisine öncelikli vazife kabul eden bir anlayıştır" değerlendirmesinde bulundu.

Öztürk, bu anlayışla temel hak ve özgürlüklerin korunması, zarar görmemesi, rahat bir ortamda kullanılması için hassasiyet gösterdiklerini belirterek, "Demokrasilerde merkezi bir öneme sahip olan hak ve özgürlüklerin ancak düzenin sağlandığı bir ortamda korunabildiğinin, güvenliğin amaç olmadığının, son kertede hak ve özgürlükleri güvenceye almanın bir aracı olduğunun bilinci ile hareket edilmektedir. Güvenlik ile özgürlüğü birbirinin alternatifi olarak görmeden, 'özgürlük için güvenlik' anlayışıyla vatandaşımıza hizmete devam edeceğiz" diye konuştu.

-"İşkence gündemdeki yerini kaybetti"

İnsan haklarına saygı, işkence ve kötü muamelenin sonlandırılması hususlarının, Bakanlık olarak önemle üzerinde durduklarını vurgulayan Öztürk, güvenlik birimlerinin de bu hassasiyete uygun kendilerini sürekli yenilediğini bildirdi.

Öztürk, kişinin can ve beden güvenliğinin sağlanmasında "işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans" politikasıyla çok önemli gelişmeler kaydedildiğini ve bir insanlık suçu olan işkencenin artık gündemdeki yerini kaybettiğini söyledi.

Polisin suçla mücadele ederken suçu oluşturan şartlarla da mücadele ettiğini ve ortadan kaldırmaya çalıştığını anlatan Öztürk, toplum destekli polislik uygulamasının da değişik projelerle hayat bulduğunu dile getirdi.

Öztürk, "Suçla mücadelede yeni anlayış ve uygulanan projeler sayesinde, büyükşehirlerimiz başta olmak üzere ülkemizde suç oranlarında önemli miktarda düşüşler sağlanmıştır" dedi.

Güvenlikte çağdaş değerleri de kapsayan zihinsel dönüşümün ancak eğitimle olacağına inandıklarını belirten Öztürk, "Devam eden eğitim programlarıyla, devletin insan için var olduğu anlayışıyla, suç ve suçlularla mücadelede en ileri teknolojileri kullanan, kendisini geliştiren ve hizmet kalitesini yükselten, gücünü halktan ve yasalardan alan tam donanımlı personel yetiştirerek, güvenlik alanında yakaladığımız bu değişimi daha da ileriyle götürme gayreti içindeyiz" diye konuştu.

-"Son dönemde yapılan yasal düzenlemeler..."

Öztürk, Emniyet Teşkilatı'nda yapılan yapısal düzenlemelerin, personel politikasındaki değişikliklerin, güvenlik hizmetlerinin liyakate dayalı etkin, verimli olarak yerine getirilmesi için son derece önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Güvenlik güçlerinin etkili bir şekilde denetlenmesi, sivil otoriteyle olan bağının güçlenmesi demokratik toplum olmanın gereğidir. Hesap verebilirlik, toplum destekli kolluk, şeffaflık gibi çağdaş demokrasinin gerektirdiği ilkeler, kolluğun sivil denetime açık olmasını zorunlu kılmaktadır. Son dönemde yapılan yasal düzenlemeler demokratikleşme yolunda bu iradeyi güçlü bir şekilde ortaya koymuştur."

-"Hukuktan ayrılmayınız, hukuksuzluğa da göz yummayınız"

İçişleri Bakanlığı olarak önlerindeki süreçte de vatandaşın huzurunu ve güvenlik ortamını bozmaya çalışan başta terör olmak üzere her türlü olumsuzlukla mücadeleyi, kararlılıkla sürdüreceklerine işaret eden Öztürk, "Yaklaşmakta olan milletvekili seçimlerinin barış ve huzur ortamında geçmesi, vatandaşın hür iradesinin hiçbir baskıya maruz kalmadan sandığa yansıması için gerekli tüm tedbirleri almaktayız" dedi.

Öztürk, polisin, devletin sokakta görünen yüzü olduğunu ifade ederek, "Sizlerin vatandaşa olan yaklaşımınız, hal hareket ve tavırlarınız sizlere değil devlete atfedilmektedir. Bundan dolayı devletimizin yüce adaletini, güleryüzünü, şefkatini ve sevecenliğini vatandaşımıza göstermek görevi de öncelikle sizlere düşmektedir" değerlendirmesinde bulundu.

Polislerden, kendilerine başvuran vatandaşları geri çevirmeden yardımcı olmaya gayret etmelerini isteyen Öztürk, "Vatandaşımızın işlerini zorlaştıran değil kolaylaştıran olunuz. Görevinizi yaparken asla hukuktan ayrılmayınız, hukuksuzluğa da göz yummayınız" diye seslendi.

"Adil ve tarafsız olarak, insancıl yöntemlerle insanımızın sorunlarına çözüm bulmaya çalışınız" diyen Öztürk, polisin millete canla başla hizmet etme gayreti içinde olduğunu bildiğini ve onlara güvendiğini kaydetti.

-Emniyet Genel Müdürü Lekesiz

Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz de polis teşkilatının, ülke genelinde sorunlu olduğu alanda barış ve huzur ortamını demokratik kurallar içinde sağlamak, hür ve serbest ortamın sürdürülebilmesini temin etmek gibi asli görevlere sahip olduğunu belirtti.

Lekesiz, "Çağdaş bir devlette olmazsa olmaz olan insan hak ve özgürlüklerinin önündeki engellerin kaldırılmasında, diğer taraftan hukukun üstünlüğü ilkesinin sosyal siyasal anlamda hayatın her alanında egemen kılınmasında teşkilata düşen önemli sorumluluklar vardır. Türk polis teşkilatı da bu alanlara fevkalade ciddi katkılar yapmaktadır" dedi.

Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sosyal, kültürel, ekonomik, siyasal anlamda ciddi dönüşümler yaşandığını belirten Lekesiz, gelişen bilişim ve iletişim sektörünün suç ve suçlu profilini doğrudan etkilediğini söyledi.

Türkiye'nin toplam nüfusunun yüzde 86'sının polisin sorumluluk alanında yaşadığını ifade eden Lekesiz, trafikten, terörle mücadeleye, uyuşturucuyla mücadeleden, güvenlik hizmetlerine varıncaya kadar vatandaşı ilgilendiren her alanda polisin hizmet verdiğini hatırlatarak, "Bugünü iyi planlayıp, geleceği daha iyi tasarlayabilmek için ülkemizin sosyal ve ekonomik kalkınmasını sürdürülebilir bir şekilde kılmak için huzur ve güven ortamının öneminin ne anlam ifade ettiğinin teşkilat olarak farkındayız" dedi.

Törene, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Emniyet Genel Müdür Yardımcıları, daire başkanları, şube müdürleri ile çok sayıda emniyet mensubu katıldı.