Türkiye Çiftlik Balıkçılığında Dünyada Söz Sahibi

İSMAİL ŞEN - Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammed Atamanalp, "Hayvansal ürün olarak ihraç edebildiğimiz tek ürün su ürünleridir. Alabalık, çupra ve levrekte dünya piyasalarında rakamları belirleyebilecek bir üretim gücüne sahibiz." dedi.

Prof. Dr. Atamanalp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, üç tarafının denizlerle çevrili bir ülke olmasının yanı sıra çok sayıda göl, baraj ve akarsuya sahip olduğunu anımsatarak, avlanılan tür ve miktarı bakımından şanslı bir coğrafyada olduğunu söyledi.

Artan nüfus ve gıda kaynaklarının azalmasının gelecekte dengeli beslenme için gerekli olan proteinin karşılanması bakımından su ürünlerine olan ihtiyacı daha da artıracağını ifade eden Atamanalp, bu yönüyle ülkenin su ürünleri potansiyelini maksimum düzeyde kullanılabilir hale getirilmesinin ülke ekonomisi açısından önemli olduğunu dile getirdi.

- "700 milyon dolarlık ihracat"

Çiftliklerdeki su ürünleri üretiminin her aşamasının kontrollü bir şekilde gerçekleştiriliyor olması ve dünya kalite kriterlerini sağlaması itibarıyla Türkiye'de yetiştirilen balıkların Avrupa'dan yoğun talep gördüğüne dikkati çeken Atamanalp, şunları kaydetti:

"Ülke ekonomisine geçen yıl 700 milyon dolarlık ihracat ile büyük katkı sağlamıştır. Diğer açıdan bakıldığında hayvansal ürün olarak ihraç edebildiğimiz tek ürün su ürünleridir. Alabalık, çupra ve levrekte gerçekten dünya piyasalarında rakamları belirleyebilecek bir üretim gücüne sahibiz. İç sularda alabalığımız, denizlerde çupra ve levreğimiz özellikle üretim kalitemizin yüksek olmasıyla dünyada çok yoğun talep görmektedir."

- Türkiye'de balık tüketimi yetersiz

Prof. Dr. Muhammed Atamanalp, balığın sağlık açısından öneminin uzmanlar tarafından sürekli belirtilmesine rağmen Türkiye'de balık tüketiminin dünya ortalamasının çok altında olduğunu aktararak, 2015 yılı verilerine göre Türkiye'de kişi başı ortalama balık tüketiminin yıllık 7 kilogram, Avrupa Birliği ülkelerinde 30 kilogram, Uzak Doğu ülkelerinde ise 80-85 kilogram olduğunu dile getirdi.

- "Tanıtımı yeterli olarak ortaya koymuş değiliz"

Türkiye genelinde ise Doğu Anadolu Bölgesi'ne doğru gidildiğinde bu rakamın yıllık 1,5-2 kilograma kadar düştüğünü belirten Atamanalp, şöyle devam etti:

"Peki neden bu kadar sağlık açısından yararlı ve gerekli bir ürünün tüketim rakamları düşük? Su ürünleri sektöründe, gerek akademisyenler gerekse ticareti ile uğraşanlar hala tanıtımı yeterli olarak ortaya koymuş değiliz. Burada bizim üzerimize düşen insan beslenmesi açısından önemine vurgu yaparak, içerdiği tüm vitaminlerden, bir insanın günlük ihtiyacı olan tüm vitaminleri kapsamasından yola çıkarak özellikle bebeklerde, çocuklarda, hamile kadınlarda veya yaşlılarda mutlaka sağlıklı yaşam için su ürünlerinin tüketilmesinin gerekli olduğunu her ortamda söylememiz gerekiyor."