Tüsiad Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı - Son Dakika
Güncel

Tüsiad Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı

Cumhurbaşkanı Gül: (1) "Devlet sistemi içerisinde anayasa, kanunlar bağlayıcıdır.

17.04.2014 12:09

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, devlet sistemi içerisinde anayasa ve kanunların bağlayıcı olduğunu belirterek, "Devlet sistemi içinde ayrı devletler, ayrı oluşumlar, referanslarını başka yerlerden alan dayanışmalar kesinlikle söz konusu olamaz" dedi.

Gül, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısındaki konuşmasında, yapılan reformlar, kararlı uygulamalar sonucunda Türkiye'nin üst orta gelirli bir ülke olduğunu belirtti.

Böyle devam edilebileceğini ancak Türkiye'nin amacının bu olmadığını vurgulayan Gül, "Hepimizin hedefi daha yüksek, üst gelirli bir ülke haline gelmek. Çocuklarımızı ve geleceğimizi daha yüksek gelirli bir ülkede yaşar kılmak. Önümüzdeki büyük mesele bu" diye konuştu.

Bunun gerçekleştirilmesine yönelik Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda her şeyin ortaya konulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi:

"Yapacağımız şey nedir? Önce tabii kimler bugün yüksek gelirli ülke, onlara şöyle bir baktığımızda, birinci şart tabii ki çok yüksek demokratik standartları gerçekleştiren ülke yüksek gelirli bir ülke olabilir. Tabii ki yüksek demokratik standartlar dediğimizde hukukun üstünlüğü, hukuk standartlarının yüksekliği, hukukun uygulanmasındaki şeffaflık ve hukukun verdiği güvence. Hukuk her şeyin başıdır. Buna en açık misal 2000 yıllara kadar Türkiye'de yılda 1 milyar doların üzerinde yabancı sermaye gelmezken hukukumuza güvenmediği için gelmiyordu. Ama yapılan tüm reformlar neticesinde eğer son on yıl içinde her sene en az on milyar dolarlık yabancı sermaye geliyorsa Türkiye'ye olan güvenden dolayı, çok açık bir misal. Bizim daha ileri gidebilmemiz için muhakkak ki bütün bunları konsörve etmemiz ve bütün bunları çok daha güçlendirmemiz gerekir. Bu vesileyle de şunu söylemek isterim, tabii ki devlet sistemi içerisinde anayasa, kanunlar bağlayıcıdır. Devlet sistemi içinde ayrı devletler, ayrı oluşumlar, referanslarını başka yerlerden alan dayanışmalar kesinlikle söz konusu olamaz. Türkiye'nin şeffaflaşması, Türkiye'de hukukun eşit, herkese bu çerçeve içerisinde uygulanması, Türkiye'nin yüksek gelirli bir ülke olma yolundaki en önemli sınavlarıdır."

AB müzakereleri

Bunun gerçekleştirilmesine yönelik Avrupa Birliği müzakere süreçlerinin en iyi mekanizmalar arasında yer aldığını aktaran Gül, "AB'ye Türkiye, sadece Avrupa Birliği'ne üye olmak için girmeyi istemiyor ki. Türkiye'nin AB üyeliği aslında herhangi bir Avrupa Birliği'nin demokratik, hukuk ve ekonomik standartlarına ulaşmadır amacı" ifadelerini kullandı.

Müzakereleri başarıyla bitirdikten sonra Norveç'in kendi tercihiyle AB üyesi olmadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül,  "Ama böyle bir ülke olabilmek için de çok kararlı bir şekilde müzakere sürecini yürütmemiz ve müzakere süreci içindeki bütün fasılları yerine getirmemiz gerekir. Bu fasılların yerine getirilmesidir işte Türkiye'yi her alanda yüksek standartlara kavuşturacaktır ve ulaştıracaktır" dedi.

"Türk ekonomisinin lokomotifi artık özel sektördür"

Eğitimin de yüksek gelirli bir ülke olunması için önem verilmesi gereken konular arasında yer aldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:

"Bugün istatistikler yaptığımızda üniversitelerimizin çokluğuyla, üniversitelerdeki öğrenci sayılarının çokluğuyla övünebiliriz. Ama nitelik ve kalitesi açısından bütün bunları konuşmaya başladığımızda hala çok büyük sorunlarımızın, hala çok büyük problemlerin olduğunu da hepimiz biliyoruz. O bakımdan zaman kaybetmemiz gerekir, Türkiye'nin enerjisini hiçbirimiz boşa kaybetmemiz ve harcamamamız gerekir. Aslında Avrupa'da ve dünyanın birçok yerinde büyük sıkıntılar yaşanır ve oralarda durgunluk varken, Türkiye'nin çok daha hızlı adımlarla büyümesini gerçekleştirmesi için tarihi fırsat çıkmıştı önümüze. Bu fırsatı bir süre yakalayabildik ama son dönemde büyümede de tabii biraz geriye düşüldü. Bunu tekrar toparlayabilmek gerekir, bu yine özel sektörle olacaktır. Çünkü Türk ekonomisinin lokomotifi artık özel sektördür. Özel sektör istihdam yaratmaktadır. Özel sektör vergi ödemektedir. Özel sektör ihracat yapmaktadır. Özellikle belli bir hacmin, ölçeğin üzerindeki bütün firmalarımız kamu firması gibi sahiplenilir ve hepinizin başarılı olmasına hepimiz çok özen gösteririz."

Moral, motivasyonun sadece iş dünyasında değil her alanda çok önemli olduğunu dile getiren Gül, "Türkiye yeni seçim döneminden geçti. Seçim döneminin ne kadar sert olduğunu ve ne kadar gergin olduğunu hep beraber yaşadık. Ama şunu da unutmayın Türk siyasi geleneği maalesef böyle. 1950'den beri baktığınızda en parlak dönemlerde bile siyasi geleneğimizin yeri geldiğinde ne kadar sert olduğunu görüyoruz" dedi.

Gelişmiş demokrasilerde, daha yüksek gelirli ülkelerde bu tip geleneklerin de değiştiğine dikkati çeken Gül, "İnanıyorum ki, önümüzdeki yıllarda bunlar da değişecektir. Ama bunlar iş aleminin, sizin hiç kimsenin moralini bozmaması gerekir. Şunun da kıymetini herkes bilmesi lazım; istikrar, güven ortamı ancak büyümeyi gerçekleştirir. İstikrar ve güven ortamı varsa köklü reformlar yapılabilir ve önemli adımlar atılabilir. Son döneme baktığımızda bunun bütün avantajlarını gördük" ifadelerini kullandı.

"Telaşa da hiç kapılmamak lazım"

Türkiye'nin şimdi önüne bakması gerektiğini belirten Gül, şunları söyledi:

"Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimleri, diğer seçimler var diye, telaşa da hiç kapılmamak lazım. Nihayette her şeyin kuralları da belli. Mahalli seçimler yapıldı, büyük bir katılımın olduğunu gördük. Çeşitli itirazlar söz konusu oldu ama bütün hukuki mevzuat çerçevesi içerisinde itiraz mekanizmaları çalıştı ve hala çalışanlar da var. Ama genel olarak baktığımızda halkın da ne kadar çok sahiplendiğini görüyoruz. Önemli olan kurallarda belirsizliğin olması, daha önce yaşadığımız belirsizlikler veya ortaya çıkartılan suni krizler, nihayette yeni düzenlemeleri getirdi. Şimdi önümüzde kurallar belli. Onun için herkesin işine gücüne bakması gerekir. İş aleminin özellikle başarısı hükümetin de başarısıdır. Türkiye'nin de başarısıdır. Devletin de başarısıdır. Nihayette çıkıp da şu kadar istihdam oluşturuldu, yarattık denirken. Bu istihdam devlet memurlarının çokluğuyla veyahutta kamuda çalışanların çokluğuyla sağlanamaz ki, özel sektör ne kadar gelişirse ne kadar işlerinizi büyütürseniz, ne kadar sizler başarılı olursanız Türkiye'nin ekonomik göstergelerindeki olumlu göstergeler de o kadar çok gelişir. Onun için sizler moralinizi hiç bozmayın, herkes işine gücüne koyulsun. İnanıyorum ki, bu söylediklerimin herkes farkındadır. Konjonktür gereği tabii ki tartışmalar olur."

Demokratik ülkelerde çoğulculuk her şeyin başı olduğunu dile getiren Gül, "Çoğulculuğun olmadığı yerlerde tartışma söz konusu olmaz. Tartışmalar olacaktır, önemli olan tartışmaların kırıcı, dışlayıcı olmaması ve tartışmalar neticesinde hepimizin kutuplaşmamamız. Bunun ötesinde herkes fikrini söyleyecektir, herkes düşüncesini ortaya koyacaktır" diye konuştu.

Türkiye'nin geleceğinin parlaklığından hiçbir zaman şüphe etmediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:

"Hepimiz yeri geldiğinde düşüncelerimizi ifade edeceğiz, herkes edecektir. Muhakkak ki bunlar da hep dinleniyordur, bütün bunlara hepsine önem veriliyordur. Türkiye'nin Avrupa Birliği konularına TÜSİAD'ın ne kadar sahip çıktığını yakından bilen bir kişiyim. O bakımdan dolayı hepinizi gerçekten tebrik ederim. Çünkü sadece kendi camiamızın meseleleriyle değil bütün Türkiye'nin meseleleriyle de yeri geldiğinde ilgileniyorsunuz ve güzel önerilerde bulunuyorsunuz. Bugünkü toplantının neticesinde herhalde uzmanlar seviyesinde yapılan tartışmalarda da bu yönde, bir çok yeni öneriler gelecektir. Bu önerileriniz raporlar halinde ilgililere verilecektir. Bunların uygulamaya geçilmesinde de sizin çok büyük katkılarınız olacaktır."

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Tüsiad Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement