Van Belediye Başkanı Bekir Kaya'nın da aralarında bulunduğu tutuksuz 13 sanığın yargılandığı KCK davasının 4. duruşması bugün yapıldı.
Terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması KCK'ya yönelik 7 Haziran 2012'de düzenlenen operasyonun ardından "Terör örgütüne üye olmak" suçlaması ile tutuklanan ve 29 Mart 2013 tarihinde tahliye olan Van Belediye Başkanı Kaya, bazı ilçe belediye başkanları ile BDP'li yöneticilerin yargılandığı davanın dördüncü duruşması, Van 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Görülen duruşma; Van'ın Bostaniçi Belde Belediye Başkanı Nezahat Ergüneş ve BDP Van eski İl Eşbaşkanı Mihriban Şah'ın dışındaki diğer sanıkların hazır bulunmasıyla başladı. Mahkeme başkanı Kerem Küçük'ün duruşmayı başlatması üzerine söz alan sanık avukatlarından Murat Timur, dosyadaki delilleri tartışma aşamasına geçmediklerini ve delillerle ilgili yapılması gerekenlerin olduğunu belirterek, dosyada açık ifadeleri bulunan tanıkların mahkeme tarafından dinlenmesini talep etti.
Yargılamayı uzatmak ve sürüncemede bırakmak gibi bir amaçlarının olmadığını, kendilerine süre tanınması durumunda delilleri tartışma aşamasına geçebileceklerini bildiren Timur, gelecek celsede bir bütün olarak delilleri sunacaklarını, bunun için mahkeme heyetinden kendilerine ek süre verilmesini istedi.
Daha sonra sanıklara söz veren mahkeme heyeti, taleplerinin olup olmadığını sordu. Sanıklardan Bekir Kaya, Cüneyt Caniş ve Abdulkerim Sayan avukatlarının dile getirdiği ek süre talebine Türkçe katıldıklarını belirtti. Diğer sanıkların Kürtçe konuşması üzerine, duruşmayı izleyen Belediye Başkan Vekili Sabri Abi, gönüllü tercümanlık yaparak sanıkların herhangi bir taleplerinin olmadığını mahkeme heyetine iletti.
Esas hakkındaki mütalaalarını tekrar ettiklerini belirten Cumhuriyet Savcısı Recep Bakırcı ise, açık beyanları bulunan tanıkların dinlenmesi konusundaki talebi mahkeme heyetinin takdirine bırakarak, "Soruşturmanın başlamasından ve bu soruşturmadan sanıklarla müdafilerinin haberdar olmasının üzerinden bir yıllık süre geçti. Dosyada gizlilik kararı olmaması ve davanın açılmasının üzerinden 6,5 ay geçmesine rağmen ilk duruşmadan itibaren savunma yapmak istemediklerini ısrarla ifade etmişlerdir. Bunun üzerine esas hakkındaki mütalaamızı mahkeme heyetine ibraz etmiş bulunmaktayız. Esas hakkındaki mütalaamızın ibrazından sonra sanık müdafileri savunma yapmak ve taleplerini bildirmek istediklerine dair beyanlarda bulunarak süre talep ettiler. Belirtilen süreçler dikkate alındığında, önce savunma yapmak istemediklerini beyan eden ve ardından üst üste süre talep edilmesi dikkate alındığında bunun yargılamayı uzatmaya yönelik bir girişim olduğu değerlendirilerek ek süre talebinin reddine karar verilmesini talep ederiz" dedi.
Bunun üzerine söz alan sanık avukatları da mahkemeyi uzatmak gibi bir amaçlarının olmadığını, yargılamanın kısa sürmesi için ellerinden geleni yaptıklarını ifade ederek, taleplerinin kabul edilmesini istedi.
Sanıklardan Van Belediye Başkanı Bekir Kaya da, iddianamede şahsına yönelik hakaretlerde bulunduğunu ve kendisinin ahlaksızlıkla itham edildiğini söyledi. Kaya, "Mahkeme, deliller ortaya konmadan bizim cezalandırılmamızı istiyor. Aslında bir hukukçunun yüzünün kızarması gerekiyor, bir iddianameyi kopyala, kes, yapıştır şeklinde yaptığı için. Şimdi soruyorum; Van Belediyesi araçları ne zaman yürütülmüş? Bankada ne zaman yangın çıkmış? Polis bile yaptığı incelemede bunun nasıl olduğunu ortaya koydu, ama savcılık hala ilk söylediği şeyleri söylüyor. Burada da yine savcı kes yapıştır yapmış. En azından şekli bile olsa bir yargılamanın yapılması gerekiyor. Biz bu mahkemelerin kuruluş amaçlarını biliyoruz, ama yine şekil açısından da bunu yapması gerekiyordu. Şimdi mütalaada bir şey var. İddia makamı ya bunu kanıtlayacak ya da müfteri ilan edeceğim onları. Banka yangınında güya ben yolu kapatmışım. İtfaiye gitmemiş, kadın çocuğunu düşürmüş, dolayısıyla ben suçluyum.
Bende soruyorum. Hangi Kadın? Hangi tarihte bu tespit yapılmış? Kadın kim? Çocuğu nerede? Bunların hiçbiri yok. Peki yargılama böyle mi yapılıyor? Bu açıdan hiçbir şeye inanmıyorum. Mahkemeniz adil bir yargılama yapmış olsaydı, bu iddianamenin ortaya çıktığı günden itibaren bunları araştırmak için çaba gösterirdi. Ama mahkemenin böyle bir çabasını görmedik. Bu nedenle buradan çıkacak hiçbir kararın da adil olmayacağına inanıyorum. Ama Cumhuriyet Savcısı bunları ikide bir gözümüze sokmasın, bize hakaret etmesin. Her seferinde şöyle oldu, böyle oldu diyorsunuz. Peki, emniyetin mahkemeye gönderdiği tutanağa ne diyeceksiniz? Benim itfaiyeye talimat vermem ile banka yangını arasında iki gün fark olduğuna ne dileceksiniz? Ezberledikleri şeyleri ikide bir söylüyorlar. Ben bir insanın yaşam hakkına müdahale etmiş isem bunun teyit edilmesi gerekiyor" dedi.
Verilen yarım saatlik aranın ardından mahkeme heyeti, avukatların ek süre ve tanıkların dinlenmesiyle ilgili talepleri reddederek duruşmayı 2 Temmuz 2013 gününe erteledi.
Mahkeme çıkışı basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, mahkemenin başından beri hukuki bir temelde yürütülmediğini belirttiklerini söyleyerek, sadece mahkeme heyetinin değil, iddia makamının da hukuku, usul ve yasaları ayaklar altına alarak bir yargılama yaptıklarını belirtti. Kaya, "Biz her zaman şunu söyledik, sizler hukukçu iseniz hukuki davranın. Ama maalesef mahkeme heyeti de buna uygun bir performans göstermiyor. İddia makamını zaten artık değerlendirmeye gerek yok. Bakalım sonucunu göreceğiz. Özel mahkeme diye bir şey olmaz. Şahsa, gruba, kişiye, etnik kimliklere özel hukuk olmaz. Genelde herkese aynı kurallar uygulanması lazım. Ama maalesef özel mahkemeler Türkiye'nin bir gerçeğidir. Özel mahkemeler, DGM'ler, daha öteye gidince sıkıyönetim mahkemeleri bu mantıkla devam ediyor. Bu da topluma bir yarar değil zarar getirir. Toplumu germek dışında başkada bir amacı yok bu mahkemelerin. Ama maalesef orada görev yapan hukukçularda kendilerini o psikolojiye göre hazırlamışlar. Öyle bir algıyı kendileri de oluşturmuşlar. Ama er geç bu topraklara, bu coğrafyaya adaletin geleceğine olan inancımız tamdır" diye konuştu.
Gazetecilerin itfaiye olayı ile ilgili sorularına ise Kaya, "İddia sahibi iddiasını ispatla yükümlüdür. Eğer bir iddiası varsa, ortaya koyuyorsa, onu delilleriyle gerekçelendirip ona göre açığa çıkarması lazım. Soruşturma evresinden itibaren savcının böyle bir iddiası var ama ne kadını bulabiliyor, hangi tarihte olmuş, hangi rapora dayanarak bunu söylüyor, maalesef yok. Her zamanda dile getirdik, benim için bu dosyada bir iki husus önemlidir. Bir insanın yaşam hakkına müdahale etmişim gibi göstermek. Benim için en ağırı buydu. Polis raporu ile bile emniyetin dosyaya gönderdiği ikinci inceleme raporu ile birlikte böyle bir şeyin olmadığına, aslında benim itfaiye aracı ile diyalog kurduğum günle bankanın yandığı gün arasında iki gün zaman farkı olduğu ortaya konmuş olmasına rağmen, iddia makamının ilk günden beri olayı kişileştirmesi hem de farklı bir algı ile yaklaşmasını ve halen dile getirmesi aslında bir ayıptır. Bir hukukçunun aslında yüzünün kızarması lazımdır. Biz orada söyleyeceklerimizi söyledik. Bundan sonrada söylemeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Tutuklu sanığı bulunmayan davanın dördüncü duruşması öncesinde, Emniyet Müdürlüğü ekipleri adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemi aldı. - VAN
Son Dakika › Güncel › Van'daki Kck Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?