Yargı Camiası 'Kiraz' Saldırısını Lanetledi

Devrimci Halk Kurtuluş Partisi- Cephesi (DHKP-C) üyeleri tarafından Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın Berkin Elvan olayıyla ilgili olarak rehin alınması ve daha sonra hayatını kaybetmesine yönelik yargı camiasından tepkiler gelmeye devam ediyor. Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Uğurhan Kuş, "Bu tarz saldırılar yargı mensuplarımızı çıktıkları yoldan alıkoyamayacak ve onları yıldıramayacaktır" diyerek saldırıyı kınarken, Urfa Baro Başkanı Hikmet Delebe de, "Şiddet nereden ve kimden gelirse gelsin, şiddeti şiddetle lanetliyoruz. Avukatların bu meydana gelen olayla uzaktan yakından bir ilgisi yoktur." dedi.

KUŞ: TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜNÜ LANETLİYORUM

Şanlıurfa Adliyesi önünde cübbelerini giyerek bir araya gelen aralarında Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Uğurhan Kuş, cumhuriyet savcıları ve Şanlıurfa Barosu'ndan avukatların da bulunduğu yargı mensupları olayı şiddetle kınadıklarını belirtti. Savcı Kiraz için düzenlenen kısa törende İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından bir açıklama yapan Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Uğurhan Kuş, Kiraz'ın bıraktığı adalet meşalesini kararlılıkla taşıyacaklarını kaydetti. Kuş, "Değerli meslektaşlarım! Sayın Mehmet Kiraz'ı görev başında uğradığı silahlı terör saldırısı sonucu yitirmiş bulunmaktayız. Adalet yolunda hizmet veren yargı şehidimizin şerefle taşıyarak geride kalanlara emanet ettiği adalet meşalesi aynı kararlılıkla meslektaşları tarafından taşınacaktır. Bu tarz saldırılar yargı mensuplarımızı çıktıkları yoldan alıkoyamayacak ve onları yıldıramayacaktır. Saldırıyı nefret ve şiddetle kınıyor, merhum şehidimize Allah'tan rahmet, başta kederli ailesi olmak üzere yakınları ve tüm yargı camiasına sabır ile metanet diliyoruz. Yargı camiamızın ve milletimizin başı sağ olsun. Tekrar terörün her türlüsünü lanetliyorum" diye konuştu.

DELEBE: AVUKATLAR DA SALDIRILARA AÇIK

İstanbul Çağlayan'da cumhuriyet savcısına yapılan saldırıyı Urfa Barosu olarak şiddetle ve nefretle kınadıklarını vurgulayan Şanlıurfa Barosu Başkanı Hikmet Delebe ise, bu olay üzerinden avukatlara yönelik bir karalama kampanyasının başladığını dile getirdi. Delebe, "Elbette ki, bu saldırı bütün yargı camiasına yapılan bir saldırıdır. Hukukçular, yargı camiası yasanın kendisine çizmiş olduğu çerçeve içerisinde görevini ifa eden kişilerdir. Dolayısıyla böyle saldırılara maruz kalması hepimizi çok derinden yaralamıştır. Ancak bu saldırı üzerinden avukat dönük olumsuz bir kampanya da başlatıldı. Bizler, avukatlar yargı camiasının kurucu unsurlarından bir tanesidir. Yani, hakim savcı yargı mekanizması içerisinde neyse avukatın da rolü aynen odur. Avukat da yasalar çerçevesinde, yasanın kendisine vermiş olduğu yetkiler dahilinde görevlerini ifa eden kamu görevlileridir. Dolayısıyla avukatın saldırılarla, menfur hadiselerle özdeşleştirilmesini biz asla kabul etmeyiz. Zira meslektaşlarımıza dönük de saldırılar gerçekleşebiliyor. Bundan iki ay önce Gaziantep'te ofisinde İsmail Akkaya adlı arkadaşımız domuz kurşunuyla öldürüldü. Elbette ki, saldırılara açık olan sadece hakim ve savcılar değil. Avukatlar da saldırılara açıktır. Zaman zaman arkadaşlarımız bu menfur saldırılarda hayatlarını kaybetmektedir.Bizler, saldırının her türlüsüne, şiddetin her türlüsüne karşıyız. Şiddet nereden ve kimden gelirse gelsin, şiddeti şiddetle lanetliyoruz. Avukatların bu meydana gelen olayla uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Sayın cumhuriyet başsavcımıza Allah'tan rahmet diliyoruz ve bütün yargı camiasının başı sağ olsun diyorum" dedi.

'HİÇBİR AVUKAT CÜBBEYLE ADLİYEYE GİRMEZ'

Çağlayan Adliyesi avukat cübbesi giyerek girdikleri yönündeki haberlere de değinen Debele, yaşanan güvenlik zafiyetine dikkat çekti. Delebe, "Netice itibariyle hiçbir avukat dışarıdan üzerinde bir cübbe giyerek adliyelere girmez. Cübbe bir defa palto değildir. Avukatlar belki üzerinde cübbeyle çıkabilirler ama adliyeye girişler kesinlikle cübbeyle gerçekleşmiyor. Normal koşullarda bütün adliyelerde avukatların özel giriş kapıları vardır. Onlar kendi kimlik kartlarını göstermek suretiyle ya da manyetik alete kartlarını okutarak içeri girerler. Dolayısıyla avukat cübbesiyle içeri girmiş olması kesinlikle bir güvenlik zafiyetidir. Bunun avukatlara mal edilmesi, avukatlarla ilişkilendirilmesi çok korkunç bir yaklaşımdır. Avukatların cübbeyle adliyeye girmesi mümkün değildir. Biz, bu yaklaşımı kesinlikle kabul etmiyoruz. Türkiye büyük bir ülke, adliyeler çok kalabalık. Zaman zaman güvenlik zafiyetleri ortaya çıkabiliyor. Bizim arkadaşlara da saldırılar gerçekleşebiliyor gerek adliye içerisinde gerekse de adliye dışında. Bundan sonra adliye girişlerinin daha kontrollü olması, güvenlik tedbirlerinin üst düzeyde tutulması gerekiyor. Adliyeler ne kadar güvenlikli olursa biz, avukatlar da kendimizi o derece güvende hissederiz ve mesleğimizi daha sağlıklı bir şekilde yürütürüz" ifadelerini kullandı.
(Kaynak: Gazeteipekyol)