Yeni Delhi'de şiddet olaylarına neden olan siyasetçinin adı polis tutanağında yok

Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de, 23 Şubat'ta yaptığı konuşmayla çoğunluğu Müslüman 51 sivilin hayatını kaybettiği şiddet olaylarının başlamasına yol açan iktidardaki Hindistan Halk Partisinden (BJP) Kapil Mishra'nın ismi, olaylarla ilgili hazırlanan polis tutanağında yer almadı.

NDTV kanalında yer alan habere göre, Yeni Delhi'deki şiddet olaylarıyla ilgili hazırlanan polis tutanağında BJP'li Mishra'nın adına yer verilmezken, yasayı protesto eden göstericiler suçlandı.

Tutanakta, sadece protestocuların Jamia Millia İslamia Üniversitesi (JMI) öğrencilerinin ve Shaheen Bagh banliyösünde toplanan göstericilerin rollerine işaret edildi.

Sosyal medyada aralarında gazetecilerin de bulunduğu çok sayıda kişi bu duruma tepki gösterdi.

Öte yandan, bugüne kadar aralarında Müslüman öğrenci liderlerinin ve aktivistlerin de bulunduğu çok sayıda kişi, Yeni Delhi'deki şiddet olaylarıyla ilgili olarak gözaltına alındı.

Polise "ültimatom" vermişti

Mishra öncülüğünde bir grup, Vatandaşlık Yasası'ndaki değişikliği desteklemek için 23 Şubat öğleden sonra Yeni Delhi'deki Jafrabad yakınlarında protesto eylemi düzenlemişti.

Burada yaptığı konuşmada Mishra, olayları yatıştırması için polise ültimatom verdiğini, aksi takdirde bu durumu yanındakilerle birlikte kendisinin yapmak zorunda kalacağını söylemişti.

Kapil Mishra'nın konuşmasının ardından saatler sonra başkentin kuzeydoğusunda şiddet olayları patlak vermişti.

Eleştiren yargıç transfer edilmişti

BJP'li siyasetçiler Kapil Mishra, Anurag Thakur, Abhay Verma ve Parvesh Verma'nın nefret söylemlerine yönelik polisin neden Ön Bilgilendirme Raporu (FIR) oluşturmadığını soran Delhi Yüksek Mahkemesi Hakimi S. Muralidhar, 23 Şubat gecesi Pencap ve Haryana Yüksek Mahkemesi'ne atanmıştı.

Sürgün gibi algılanan bu atama, muhalefet liderlerince eleştirilmişti.

Müslümanlar yasa kapsamı dışında kalıyor

Hindistan'ın çeşitli eyaletlerinde 31 Aralık 2014'ten önce ülkeye giren gayrimüslim göçmenlere vatandaşlık verilmesine imkan tanıyan, ancak aynı durumdaki Müslümanları kapsam dışı tutan düzenleme 9 Aralık 2019'dan mart ayının ortalarına kadar protesto edilmişti.

Yeni Delhi'de 23 Şubat'ta başlayan ve yaklaşık 5 gün süren protestolarda bir emniyet amiri ve istihbarat görevlisinin yanı sıra 51 sivil hayatını kaybetmişti. Yeni Delhi'nin dışında ülkenin farklı bölgelerinde yaşanan protestolarda 28 sivil yaşamını yitirmiş, ülke genelinde toplamda 79 sivil söz konusu gösterilerde can vermişti.

Yürürlüğe giren kanun kapsamında özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ve Hristiyanlar, kimliklerini ve Hindistan'da 6 yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları halinde vatandaşlık elde edebilecek, aynı pozisyondaki Müslümanlar ise kapsam dışında tutulacak.