CHP'deki Bayramlaşma Töreninde Bekaroğlu Gerginliği

CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, partisinin Rize İl Başkanlığı'nı ziyaret etti, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bekaroğlu, "Ülkemiz bölünmedi. İnşallah da bölünmeyecek. Bana göre ülkemizde daha vahim bir şey oluyor. Toplum bölünüyor. Bugün insanlar yaşam tarzları, inançları ve kimlikleri üzerinde bölünüyorlar. Rizeli Cumhurbaşkanımız toplumu kutuplaştırmada gerçekten usta oldu. Acımasız bir şekilde toplumu birbirinden ayırdı, kışkırttı ve hala devam ediyor. Belli yaşam tarzı ve inanç grubu olan insanlar bu hükümet döneminde bu ülkenin nimetlerinden istifade edemiyorlar" dedi.Yıllarca AK Parti'de yer alan arkadaşlarıyla birlikte Milli Görüş bünyesinde siyaset yaptığını hatırlatan Bekaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O zaman temel şikayetimiz devletin bizlere ayrımcılık yapmasıydı. İnançlarımız ve yaşam tarzımız konusunda ayrımcılık yapıldığını savunduk hep. Çocuklarımızı okullara almaması, memur olamamamız gibi şikayetlerden dert yanıyor, adalet istiyorduk. Zaten davamızın adına da 'Adil Düzen' demiştik. Bu arkadaşlarımız bu söylemlerle iktidara geldi. 'Adaletsizlik var' dediler. Kendileri 12 yıldır uyguladıkları politikalarla bütün imkanlarını sadece toplumun bir kesimine kullandılar. Bu durum tehlikeli bir noktaya doğru geldi. Benim CHP'ye geçerken en temel noktam toplumdaki bu kutuplaşma, siyaseti kimlik siyaseti olmaktan çıkarmaktır. Eğer CHP kimlik siyaseti pozisyonunu terk ederse, inançlar, yaşam tarzları, kültürler, kimlikler karşısında eşit davranırsa AK Parti'nin uyguladığı bu kimlik siyaseti sona erer."

"KOBANİ TÜRKİYE'NİN BİR PARÇASI"

Ortadoğu ve Türkiye sınırında yaşanan olaylara değinen, insanların birbirlerini boğazladığını ifade eden Bekaroğlu, şunları söyledi: " Irak'ta, Suriye'de Alevi Sünni'yi, Sünni Alevi'yi kesiyor. Her ikisi de keserken 'Allahuekber' diyor. Bunlar İnşallah Türkiye'de olmaz, olmamalıdır. Ben Ortadoğu coğrafyasını defalarca gezmiş birisiyim. Suriye'de on sene önce orada bir iç savaşın çıkacağı, yüz bin insanın öleceği, 3-5 milyon insanın evlerinden olacağı, bu ülkenin yıkılacağı kimsenin aklına gelmezdi. Orada otoriter bir yönetim vardı ama insanların yaşam tarzlarına karışılmıyordu. Türkiye'de bu konuda daha çok problem var. Kobani dediğimiz yer Türkiye'nin neredeyse bir parçası. Türkiye'de Suruç'ta yaşayan insanlarla Kobani'de yaşayan insanlar aynı kişiler. Hepsi birbirleriyle akrabadır. Aslında orada, Suriye'de olan savaş bizim içimizde oluyor. Bunu engellememiz gerekiyor. Bunu engelleyecek olan parti AK Parti değil, CHP'dir. Sayın Cumhurbaşkanı bunu engellemez. Çünkü çok basit bir siyaset yapıyor."

"TÜRKLER, ARAPLAR, FARSLAR OLARAK BİZ APTAL MIYIZ?"

Hükümetin anlattığı gibi tezkerenin terörle mücadeleyle sınırlı kalan bir tezkere olmadığını öne süren Bekaroğlu, açıklamasını şöyle tamamladı:

"Tezkerede yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'ye gelmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yurtdışına gönderilmesi yer alıyor. Ahmet Davutoğlu ve Tayyip Erdoğan gibi Ortadoğu'da olup bitenlerde sorumluluğu olan, sicilleri olan birilerine böyle bir yetki vermek Allah korusun Türkiye'yi savaşa sokmak anlamına gelir. Bizim çok insanımız öldü. Elbette ki vatan için canımız feda olsun. Ortadoğu'daki bu bataklıkta çocuklarımızın ölmesi, oradaki çocukların da ölmesi kimin için? ABD Başkanı Barack Obama 2011 savunma bütçesini kendi parlamentosuna sunarken bundan sonra Ortadoğu'daki çıkarları için kendi askerlerinin postallarının o topraklara basmayacağını, sadece havadan saldırı yapacaklarını, karada para vererek yerel güçleri savaştıracağını söylemişti. Ortadoğu'daki Müslümanlar, Türkler, Araplar, Farslar olarak biz aptal mıyız? Amerika'nın çıkarları için niçin birbirimizi öldüreceğiz? Bu ölüm panayırında niye çocuklarımızı öldürtelim. Ortadoğu'nun bu hale gelmesinde bizzat katkısı olan Ahmet Davutoğlu ve Tayyip Erdoğan'a böyle bir yetki verilemez. Bu tezkerede ülkemizin hiçbir çıkarını görmüyoruz. IŞİD denen örgütün ortaya çıkmasında bunların mükemmel bir katkısı olmuştur. CHP bu oyunun içerisinde olmayarak doğru yapmıştır."