BBP Genel Başkanı Destici: "Mhp'nin ve Ülkücü Camianın Başı Sağolsun"

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, MHP seçim bürosuna düzenlenen saldırı ile ilgili olarak, "Bu saldırı sadece Milliyetçi Hareket Partisi veya onun seçim bürosuna yapılmamıştır. Bu saldırı aynı zamanda Türk siyasi hayatına, Türk demokrasisine, bu büyük Türk milletinin kardeşliğine, birliğine, ülkenin huzuruna yapılmıştır" dedi.

BBP Genel Başkanı Destici, seçim sürecine girilen bu günlerde ülkeyi karıştırmak, vatandaşları birbirine düşürmek, çeşitli provokasyonlarla siyasi parti tabanlarını çatıştırmak isteyenlerin yine iş başında olduğunu vurgulayarak, "Siyasi partilerimizin seçim bürolarına yapılan taşlı, sopalı, molotof kokteylli, kurşunlu silahlı saldırılar art arda gelmeye başlamıştır. Bugüne kadar görmezden gelinen ya da önü açılan ya da hafife alınan bu saldırılar, en nihayetinde bir canımıza mal olmuştur" dedi.

MHP Esenyurt İlçe Seçim Bürosu'na yapılan silahlı saldırıyı şiddetle kınadığını belirten Destici, şunları dedi:

"Saldırıyı gerçekleştirenleri lanetliyorum. Saldırıda hayatını kaybeden Cengiz Akyıldız kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailesinin, yakınlarının, Milliyetçi Hareket Partisi ve ülkücü camianın başı sağolsun. Rabbim geride kalanlara sabır ve metanet versin. Saldırıda yaralanan arkadaşlarımıza da acil şifalar diliyorum. Bu saldırı; sadece Milliyetçi Hareket Partisi veya onun seçim bürosuna yapılmamıştır. Bu saldırı, aynı zamanda Türk siyasi hayatına, Türk demokrasisine, bu büyük Türk milletinin kardeşliğine, birliğine, ülkenin huzuruna yapılmıştır. Onun için bu saldırının failleri bir an önce tespit edilerek yakalanmalı, yargı önüne çıkarılarak hak ettikleri cezayı almalıdırlar. Bu tür saldırıların tekrarlanmamasının yegane yolu, ülkeyi yönetenlerin gerekli tedbirleri almaları ve istihbari çalışmaları düzenli yapmalarından geçmektedir. Yoksa bundan sonra yapılacak saldırılar, ağır provokasyonlara sebep olabileceği gibi Türkiye'yi kaosa sürüklemek ve iç barışımızı bozmak isteyenlere büyük fırsat verecektir."

Destici şöyle devam etti:

"Siyasi çıkar uğruna kamplaştırıcı, ayrıştırıcı, bölücü ve çatıştırıcı dil kullanan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde küfürlü yumruklu, uçan tekmeli kavgaların sahipleri ve müsebbipleri alttaki çatışmaların birinci derecede sorumlusu olduklarını bilmelidirler. Bunun için siyasi parti genel başkan ve sözcülerinin kullandıkları dile ve yaptıkları fiile çok dikkat etmeleri gerekir. Toplumun huzuru, güvenliği ve refahı birinci derecede ülkeyi yönetenlerin sorumluluğundadır. Yine bu seçim sürecinin barış, kardeşlik, huzur içerisinde ve adil bir şekilde yapılması da yine ülkeyi yönetenlerin ve onların siyasi ve bürokratik kadrolarının sorumluluğundadır. Hiçbir siyasi partimiz bu tuzağa düşmemelidir. İnanıyor ve ümit ediyorum ki bu büyük Türk milleti, bölücü dil kullanan, kavgayı Meclis'e bile taşıyan siyasetçilerimize rağmen sağduyusunu kaybetmeyecek, asla provokasyonlara gelmeyecek, birliğini ve beraberliğini kimsenin bozmasına fırsat vermeyecektir. Her ne kadar birileri büyük bir enaniyet ve kibirle iktidar ve güç sarhoşluğu içinde ülkemizi kendilerinden ibaret görseler de, 'biz varsak siz de varsınız, biz yoksak siz de yoksunuz' anlayışı ile Türkiye Cumhuriyeti devletini ve milletini kendilerine mahkum sanıyorsa da bu büyük Türk milleti ve Türk devleti hiçbir kişiye, topluluğa ya da siyasi zümreye mahkum değildir. Millet; en zor şartlarda bile kendisine bir çıkış yolu bulmuştur, hiç şüphe yok ki yine bulacaktır. Büyük Türk milletinin engin sağduyusu galip gelecek, milletimizi birbirine düşürmek isteyenlerin, çeşitli gruplar arasında kavga çıkarmak isteyenlerin, ülkemizi bir çatışma ve kaosa sürüklemek isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalacaktır." - ANKARA