BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Ağustosta başkan değil Cumhurbaşkanı seçilecek. O cumhurbaşkanlığı koltuğunu hayal ediyorsan bu hayallerin kolay gerçekleşmeyecek. Çantada keklik olmadığını bileceksin" dedi.
Demirtaş, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, 99 yıl sonra hala bu topraklarda "Ermeni" sözcüğünün bir hakaret, küfür olarak kabul ettirilmeye çalışıldığını savundu.
" Türkiye, bu acı tarihiyle yüzleşmesi lazım. Bu soykırım Türkiye halkının değil İttihat ve Terakki zihniyetinin gerçekleştirdiği bir katliamdır. İttihat ve Terakki zihniyeti hesap vermelidir" ifadesini kullanan Demirtaş, "24 Nisan bütün bu acılarla, karanlık geçmişle yüzleşmenin fırsatıdır. Hükümet, bununla ilgili adım atmak yerine gayrimüslimlere dönük ayrımcı bir dil kullanılmasını, eğitim müfredatında ayrımcılık yapılmasını önlememeyi, bir politika olarak benimsemiştir" diye konuştu.
Demirtaş, samimi ve içten bir özre ihtiyaç olduğunu belirterek, "Özür dilemeyeceksek 76 milyonun kardeşliğinden kimse bahsetmesin" dedi.
-"Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu"
Hükümetin çözüm sürecinin arkasına ne bir yasal ne de anayasal bir güvence koyamadığını belirten Demirtaş, 45 gündür "çözüm sürecinin mimarından" haber alamadıklarını, heyetlerinin İmralı'ya gidemediğini söyledi.
"Madem seçim sonrası müzakere meselesini masaya yatıracaktık o ha bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?" diyen Demirtaş, heyetlerinin, adaya gidişleri konusunda ciddi dirençlerle karşılaştığını ifade etti.
Bu hafta sonu gidileceğine dair bilgi olduğunu ancak bu ziyaretin gerçekleşeceğine dair tereddütlerinin bulunduğunu belirten Demirtaş, şunları ifade etti:
"Önümüzdeki hafta sonunda da heyetimiz gidemezse tam 50 gündür biz İmralı'dan haber alamıyor olacağız. BDP açısından 'önümüzdeki hafta sonundan sonra görüşme süreci kesilmiştir, sağlığından ve can güvenliğinden kuşkuluyuz' diyeceğiz. Avukatları, aile, heyetimiz gidemiyor. İlerleme yerine eskiye dönüş var. Hükümetin, bu kadar ciddiyetsiz yaklaşımla 'biz çözüm sürecini ilerletiyoruz, barış getiriyoruz' diyerek, asla bu süreci yürütemeyeceğini görmesi lazım. Bizler, heyetlerimiz dışında başka grupların gitmesini beklerken artık heyetimizin gidişi bile ciddi engelle karşılaşıyor. Kiminle bu çözüm sürecini nasıl yürüteceksiniz, çıkıp bunu açıklamanız lazım. Tek taraflı yürümeyeceği ortaya çıkmıştır. O halde çözüm sürecini bitirmek yerine bizler tek taraflı inşa sürecini başlatacağız. Tek taraflı adımlar atacağız. Hak ve özgürlüklerimize dair ne varsa onları pratikleştireceğiz. Bu ülkenin özgürlüklerden korkmaması gerektiğini pratikte göstereceğiz. Ana dilden işsizliğe, kadın haklarından çocuk haklarına, çevre sorunlarına kadar her alanda kendi özgünlüğümüzü ve özgürlüğümüzü yaratmanın gayreti içinde olacağız. Hükümet bu süreci artık ne yapar kendisi bilir."
-"Her gün oy kaybediyorlar"
Hangi partinin kaç milletvekili çıkaracağı üzerinden seçim sistemi tartışması yapılamayacağını belirten Demirtaş, "AKP, seçim sistemine partizanca yaklaşıyor" dedi.
Demirtaş, "Simülasyon yapıp kağıt üzerinde teknik hesaplara giriyor olmalarından şu anlaşılıyor: En az oyla en fazla milletvekili nasıl çıkarabiliriz? AKP bunun derdine düşmüştür" diye konuştu. Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başka krizlere yol açacak formüller üzerinden çalışıyorlar. Neden? Her gün oy kaybediyorlar. Seçim sonuçlarının en az yüzde 7-8'ini seçim hileleriyle aldılar. Başbakan düşüşün farkında. Genel seçimlerde parlamentoda çoğunluğu elde etmenin mümkün olmadığının farkında. Bunun çaresini arıyor. Madem ki kendine güveniyorsun, madem 45-50 oyun var, barajı sıfırlayalım, bütün partilere eşit propaganda imkanı tanıyalım, bir bakalım sonuç ne olacak? Başbakan'ın şu andaki derdi ve arayışı, parlamento içinde veya dışındaki partilerin temsil kabiliyetini artırmak mıdır? Asla. Tek derdi düşen oyları nasıl daha fazla milletvekiline dönüştürebilirim, başka derdi yok.
Madem dar bölgede ısrarcısınız, o halde dar bölge sistemini uygulayan ülkelerdeki yerel yönetim modellerine bakalım. Gelin Türkiye'de eyalet sistemi, özerklik modeli ya da yerinden yönetim esaslı bölge modelini oluşturalım, onunla birlikte dar bölgeyi kuralım. Bölge parlamentoları kuralım. Yerinden yönetimi güçlendirelim. Varsanız bunu tartışalım ama yok, belediyeye yetki vermeyeceksiniz, yerelin yetkisi olmayacak ve dar bölge sistemiyle kendi hesabınıza göre, kendi seçmeninizin yoğunluğuna göre bir simülasyon yapacaksınız. Bunu da 'barajı kaldırıyoruz, demokrasiyi getiriyoruz' teranesiyle bize yutturacaksınız."
-Cumhurbaşkanlığı seçimi
Bir başkanlık sistemi hevesiyle "aslında yarı diktatörlüğün resmileşeceği bir modeli Türkiye'ye kabul ettirmenin adım adım projesinin hayata geçirildiğini" öne süren Demirtaş, şunları kaydetti:
"Ağustosta başkan değil Cumhurbaşkanı seçilecek. Kafanda bir başkanlık modeli olabilir, sen onun ismine 'başkan' diyebilirsin ama anayasa gereği cumhurbaşkanı seçilecek ve o cumhurbaşkanlığı koltuğunu hayal ediyorsan bu hayallerin kolay gerçekleşmeyecek. Çantada keklik olmadığını bileceksin. Meydanlara çıkıldığında, halk kendi adayları etrafında kenetlenmeye başladığında, Çankaya yollarının öyle düz olmadığını göreceksin.
Çankaya'da halkın bütününü temsil edebilecek, hepimizin içinin rahat edebileceği bir Cumhurbaşkanı görmek istiyorsak, onun yolu Başbakan'ın dayatmalarına boyun eğmek değildir. Gerçek bir halk temsilcisi etrafından kenetlenerek kendi irademizi ortaya koymaktır. Hiç kimse şimdiden kendini Çankaya hayalle kaptırmasın."
-"Biz de Taksim'de olacağız"
İşçi ve emekçilerin 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlama kararlarının haklı olduğunu ifade eden Demirtaş, "Taksim'den asla vazgeçilmedi, bu yıl da vazgeçilmeyecek" dedi.
"Esnaf zarar görmesin" gerekçesinin "son derece uyduruk" olduğunu öne süren Demirtaş, "Senin derdin esnaf değil. Senin derdin Taksim katliamını unutturmaktır" görüşünü savundu.
"Başbakan'ın Taksim ile ilgili ısrarından ve inadından vazgeçmesini isteyen" Demirtaş, "Bu, doğru bir tutum değildir. Bizler de o gün Taksim'de olacağız" diye konuştu.
Taksim'de 1 Mayıs'ı kutlama kararının kanuni olduğunu, valinin aldığı kararın kanunsuz olduğunu öne süren Demirtaş, Taksim'e çıkacak insanların en küçük bir engellemeyle karşılaşmadan anmalarını yapabilmeleri gerektiğini söyledi.
-Haftaya HDP
Gelecek haftadan itibaren Meclis faaliyetlerini HDP çatısı altında yürütme kararı aldıklarını belirten Demirtaş, Bu kararın BDP'yi fesh edip HDP'ye geçiş kararı olarak algılanmaması gerektiğini dile getirdi.
Demirtaş, BDP'nin başka formatla daha çok yerel sorunların, ekonomik, sosyal, eğitim, sağlık gibi sorunların çözümünde pratik sahada görev alacağını, bunu örgütleyeceğini, bunu inşa edecek bir partiye dönüşeceğini kaydetti.
Milletvekilleri olarak gelecek hafta HDP'nin Meclis grubunu kurmuş olacaklarını belirten Demirtaş, "Artık HDP'yi bütün Türkiye'de büyütme, bütün ezilenlerin ortak cephesi haline getirme görevimiz var" dedi.
BDP, böylece grup olarak TBMM'de bugün son toplantısını yapmış oldu. HDP'nin şu anda 8, BDP'nin 21 milletvekili bulunuyor. - TBMM
Son Dakika › Politika › BDP TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?