Cemil Çiçek, Gençleri Kabul Etti

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e, "Genç Anayasa Çalıştayı Sonuç Raporu"nu sundu.

Çiçek, Bakan Kılıç ve Türkiye Öğrenci Konseyi temsilcilerini kabul etti. Kılıç, Genç Anayasa Çalıştayı ile Türkiye'nin sivil anayasa yapma çalışmalarına yönelik olarak, genç fikirleri tartışma platformuna aktardıklarını söyledi.

12 Eylül darbesi gerçekleştiğinde henüz dünyada bile olmayan gençlerin bugün darbe anayasasına karşı demokrasiyi ön plana çıkaran, sivil bir anayasa talep ettiklerini belirten Kılıç, "Söz konusu Anayasa kabul edildiğinde ben 10 yaşındaydım. Buradaki öğrenci arkadaşlarımız ise hayatta değillerdi. Demek ki milletin kabulünü görmeyen bir metin ne olursa olsun, aradan kaç yıl geçerse geçsin mutlaka değiştirilmeye maruz kalabiliyor. Temenni ediyoruz ki yeni, sivil, demokratik bir anayasaya, hazırlanan bu raporla birlikte bir katkı sunarız" diye konuştu.

Türkiye Öğrenci Konseyi Başkanı Buğra Ağaoğlu da gençler olarak, ülkenin yalnızca yarınlarında değil, bugünün karar mekanizmalarında da yer almayı arzu ettiklerini söyledi. Mevcut Anayasa'nın genç nüfusa sahip bir ülkeye yakışmadığını belirten Ağaoğlu, "Bu nedenle bizim de bir çalışma yapmamız gerektiğini düşündük. Ailemde, merhum Başbakanımız Adnan Menderes'in adı geçtiğinde, herkesin gözleri yaşarır. Annemin de gözleri yaşarıyordu. 'Bu gençlik, kendi annesini ağlatan kişilerin hesabını sormak durumundadır' diye düşünerek çıktık biz bu yola. Olaya, özgürlükler anlamında baktık. Özgürlükçü, gençliğe bakış açısını değiştiren bir anayasa ile karşınıza çıkıyoruz" dedi. Ağaoğlu, 7 ayrı bölgede çalışma yaptıklarını, 3 milyon 800 bin öğrencinin bu raporun nasıl değerlendirileceğini takip edeceklerini söyledi.

-"Katılım süreci sona ermiş oldu"-

TBMM Başkanı Çiçek de gençlerin yaptığı bu çalışmanın kendileri açısından son derece değerli olduğunu dile getirdi. 12 Haziran'daki seçimlerde tüm siyasi partilerin yeni anayasa sözü verdiğini belirten Çiçek, bunun sonucu olarak, Meclis'in açılmasıyla birlikte, 19 Ekim itibariyle 4 siyasi partinin oluşturduğu Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulduğunu anımsattı. Bu yılın sonuna kadar, yeni anayasayı toplumun önüne koymayı arzu ettiklerini belirten Çiçek, şöyle devam etti:

"Bu, bizim hedefimiz. Yaptığımız takvim gereği, öncelikle halkın katılımını istedik. Daha önceki anayasalara yöneltilen haklı itirazları ortadan kaldırmak ve gerçekten demokratik, halkın katılımını temin edecek bir anayasa yapabilmek için öncelikle halka sormamız gerektiğini düşündük. Bugün itibariyle bu katılım süreci sona ermiş oldu. Bundan sonra da görüşler gelirse bunları da dikkate alırız. Yaklaşık 6 aydır Türkiye'nin dört bir tarafında, 'Halk anayasadan ne bekliyor, öncelikleri neler-' Bununla ilgili sayısız toplantılar yaptık. Büyük çatı kuruluşlarının organize ettiği 13 bölge toplantısı yaptık. Ayrıca, Türkiye'nin muhtelif yerlerinde yapılmış toplantılar oldu.

Yarından itibaren, programın ikinci merhalesine geçmiş olacağız. İlkeleri, çerçevesi, öncelikleri, felsefesi ile yeni bir anayasayı ortaya koymak için bir taslak metin ortaya çıkaracağız. Yani yazılım safhasına geçmiş oluyoruz. Bu bittikten sonra, bunu tekrar halkın tartışmasına açacağız. Gelen görüşler değerlendirildikten sonra dört siyasi parti, TBMM'ye, yeni anayasa teklifini imzaya açıp sunmuş olacak. Bizim programımız katılım, yazılım, tekrar değerlendirme, Meclis müzakereleri ve arkasından halk oylaması.

Kamuoyu bakımından da dört merhaleye ihtiyaç var. Birincisi katılım, ikincisi 1 Mayıs'tan itibaren bu komisyonu izlemeye devam etmeleri, üçüncüsü değerlendirmedir. Eğer başarabilirsek ki aksini düşünmüyorum, herhalde bir teşekkürü hak eder bu Meclis."

Yeni anayasanın, Türkiye'nin demokrasi skalasını yukarı çıkaracağını anlatan Çiçek, "Türkiye, halkının çok önemli bir kısmı Müslüman olan ama demokratik değerleri de özümsemiş, benimsemiş, Cumhuriyetle idare edilen bir ülke olarak hem dışarıda hem de içeride bunu çok iyi bir şekilde değerlendirecektir" dedi. Çiçek, yeni anayasanın siyaset kurumuna da önemli itibar kazandıracağını dile getirdi.

Gelecek nesillere ileri demokrasi bırakmak istediklerini belirten Çiçek, bu nedenle çağdaş, sivil, öncelikleri, felsefesi günün şartlarına uyan yeni Anayasa hazırlamaları gerektiğini vurguladı.

-"Yeni bir anayasa da her şey değildir"-

Yeni anayasanın "sıfır sorunlu Türkiye" anlamına gelmeyeceğine işaret eden Çiçek, şöyle devam etti:

"Gençlerimiz bu noktada gerçekçi yaklaşımla takip etmeleri gerekiyor. Anayasa çok şeydir ama yeni bir anayasa da her şey değildir. Anayasaya olduğundan çok fazla anlam yüklemek doğru değil. Ama bugün yaşadığımız bazı sorunlar mevcut Anayasa'dan kaynaklanıyor. Öyle bir vesayet sistemi var ki bazen Anayasa'ya uygun hareket etseniz bile problem çıkıyor. Sistemin özünde vesayet var. Siyasete, siyaset kurumuna güvensizlik var. 'Bunlara güvenilmez, bunları doğru iş yapamazlar. Bunların mutlaka elinden tutulması lazım. Zaman zaman kulağının çekilmesi lazım' anlayışıyla hazırlanmış bir Anayasa olduğu için, Anayasa'ya uygun hareket etseniz bile yine de önemli gerginlikler çıkabiliyor. Bunun en açık göstergesi 27 Nisan'dır. Orada Anayasa'ya aykırı tek bir iş yoktur. Süreç Anayasa'ya uygundu. Ama 27 Nisan, hepimiz için kara gündür, o gün yaşanmıştır. Anayasa'nın öncelikleri ve felsefesi günümüze uymadığı için yeni bir Anayasa çok şey kazandıracaktır. Siyaset kurumunun sorun çözme yeteneğini artıracaktır."

Konuşmaların ardından Bakan Kılıç, Çiçek'e, Genç Anayasa Çalıştayı Sonu Raporu'nu sundu.

-"Er ya da geç değişecek"-

Kabulün ardından çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıç, raporun tamamen gençlerin kendi kaleminden çıktığını söyledi.

Türkiye Öğrenci Konseyi'nin çok sayıda ilde yerel çalışma yaptığını, daha sonra ulusal bazda Bakanlığın koordinatörlüğünde doğrudan kendi inisiyatifleri ile çalışmaları yürüttüğünü, raporunu hazırladığını kaydeden Kılıç, şunları söyledi:

"Anayasa er ya da geç değişmeli. Bu nedenle Anayasa'nın değişimine direnmenin gereği yok. Bir an önce bu değişikliğin olması gerekiyor. Gençlerin, yazmadıkları, kabul oyu kullanmadıkları, benimsemedikleri, onaylamadıkları, yapımı sırasında hayatta bile olmadıkları bir Anayasa'nın değişmesi için ısrarcı talepleri varsa, bu apaçık bir şeyin göstergesidir: Suyun akışına ters olan, milletin hissiyatına paralel duruşu bulunmayan, demokratik olmayın bir Anayasa'nın bir toplumda uzun süre yaşaması mümkün değildir. Bu nedenle bu Anayasa er ya da geç değişecek. Bu değişime engel olmanın, karşı koymanın gereği yok. Uzlaşmanın yollarını bulmak lazım."

- TBMM