CHP Grup Başkanvekili Altay Açıklaması

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, HSYK'nın yapısında değişiklik yapan kanunu, Köşk onayını beklemeden yarın öbür gün, kanun numarası çıkar çıkmaz Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini bildirdi.

Altay, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, anayasaya aykırı olarak nitelediği HSYK'nın yapısında değişiklik yapan kanunun yok hükmünde olduğunu öne sürdü.

Bu kanunun teklif sürecini kamuoyunun iyi algılaması ve değerlendirmesi gerektiğini belirten Altay, bunun 17 ve 25 Aralık soruşturmalarının hemen peşinden yargıyı yeniden dizayn etmek amacıyla apar topar parlamentoya getirildiğini iddia etti.

Altay, " AK Parti'nin sayısal çoğunluğuna  güvenerek parlamentoyu bir tehdit ve şiddet ortamına dönüştürmesi, buna parlamento başkanı başta olmak üzere ilgililerin, sorumluların seyirci kalması ve kimi AKP Genel Merkez yöneticilerinin adeta el ovuşturarak bu manzarayı izlemeleri demokrasi tarihimiz bakımından büyük bir ayıp olmuştur" dedi.

Genel Kurul'da, komisyondaki uçan tekmelerin yerini yumruklar ve kafa vurmaların aldığını ifade eden Altay,  bir milletvekillerinin  burnunun kırıldığını, iktidar partisine mensup bir milletvekilinin de parmağının kırıldığının söylendiğini kaydetti.

Altay, parlamentoda yaşananların bütün dünyaya Türkiye'yi rezil etmeye yettiğini belirterek, "AK Parti'nin bu saldırgan tutumunun bu şekilde devam etmesinin artık kabul edilemez olduğunu" söyledi.

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş "Sen bostancıbaşı değilsin" dediğini anımsatan Altay, "TBMM idare amirlerine verilmiş bir görevi AK Parti milletvekillerinin kaba kuvvet  kullanarak gerçekleştirmeye kalkmalarının kabul edilemez olduğunu" kaydetti. Altay, "Umarım ve dilerim ki bundan sonraki süreçte de AKP'nin bu saldırgan tutumu devam etmez. Eğer ederse Türkiye'nin altından kalkamayacağı gelişmeleri parlamentoda, Genel Kurul'da hep birlikte yaşarız" diye konuştu.

-"Cumhurbaşkanı iki arada bir deredeki tavrını sürdürecek mi?"

Altay, bu kanun teklifinin Meclis'te görüşülmesi sırasında ilk kez Cumhurbaşkanı'nın, "doğrusu bir anayasa değişikliğidir" dediğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Bu kanun Köşk'e onaya gittiği zaman o tavrı geçerli olacak mı? Cumhurbaşkanı iki arada bir deredeki tavrını sürdürecek mi? Yoksa hukuka bağlılığını ispat ederek bu kanunu Meclis'e iade edecek mi? Bunu merak ediyoruz. Ama Cumhurbaşkanı'nın daha önce 'doğru değil, anayasa değişikliği olmadan bu olmaz' mealindeki açıklamasından sonra kanunu onaylaması bir hukuk garabeti olur. Türkiye'de rejime ve kendisine, o makama güven bakımından büyük bir sorun yaratır. Biz Cumhurbaşkanı'nı beklemek isterdik ama bildiğiniz gibi, teklifle HSYK'da  çalışan genel sekreterinden çaycısına kadar sanıyorum 700  civarında insanın  işine son verilecek. Bunun geri dönüşü, telafisi de mümkün olmayacağı için teklifi düşünülenden, olağandan daha önce, erken bir zamanda AYM'ye götüreceğiz.

Bu kanunun Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanacağına ihtimal vermek istemiyoruz. Ama biliyoruz ki sayın Cumhurbaşkanı bu süreçte iki arada bir derededir. Şimdi Türkiye ve kamuoyuna Cumhurbaşkanı bir hukuk adamı olup olmadığıyla ilgili büyük bir sınav verecek. İnşallah Cumhurbaşkanı bu sınavdan geçer diye düşünüyorum."

Kanunun kuvvetler ayrılığı prensibine son verdiğini öne süren Altay, "Bu kanunun yasalaşması halinde TBMM'ye dahi gerek yoktur. TBMM'nin işlevi sona erer. Kuvvetler ayrılığı prensibini kaldırdığınız zaman bir tek yürütme organı kalacak ki bunlar '3 y' diye geldiler. Anladık ki bunların bir tane y'leri varmış. O da yürütmek. Her bakımdan yürütmek. Hem işgal ettikleri organın adı yürütme, hem yaptıkları işin adı yürütme" ifadelerini kullandı.

Altay, yolsuzlukve rüşvet soruşturmasının üzerini örtmenin mümkün olmadığını belirterek, "Kabe'den örtü  getirseler de bunu örtmeleri mümkün değildir" şeklinde konuştu.

Altay, kanunla ilgili Cumhurbaşkanı'nı hukuka uygun bir tavır almaya davet ettiğini belirtkerek, "Cumhurbaşkanı 'doğru olan bu değildir, doğru olan anayasa değişikliğidir' lafının altında kalamaz. Siyasi parti genel başkanlarını toplayıp, başbakanı ve yüksek yargı organları başkanlarını çağırıp konuşan bir Cumhurbaşkanı'nın bu yasayı onaylaması Türkiye için ibretlik bir manzara olur. Bunu beklemiyoruz. Böyle olmayacağını umuyoruz, ummak istiyoruz" dedi.

-"Hukuken mümkün"

Altay, gazetecilerin, "Yürütmeyi durdurma iptali başvurunuz hazır mı?" sorusuna, "Başvurumuz 'bugün yarın bitti bitecek' diyebilirim. Hassas bir konu. Çok somut hukuki gerekçelere dayandırıyoruz. Hukukçu arkadaşlarımız çalışıyor. Bugün yarın veririz. Köşk onayını beklemeden yarın, en geç öbür gün, kanun numarası çıkar çıkmaz AYM'ye götüreceğiz. Arkadaşların çalışmasını tamamlamasıyla  ilgili ama çok kısa bir süre olacağı kesin" yanıtını verdi.

"Kanun numarasının çıkmasını bekleyecek misiniz?" sorusu üzerine Altay, "Onu beklemek, kanun numarasıyla gitmek  zorundayız. Kanun numarası çıktığı andan itibaren kanundur. Cumhurbaşkanı'nın onayını beklemeden gidebilmemize imkan veren, fırsat veren de budur" diye konuştu.

"Geçmişte bunun örneği var mı?" sorusu üzerine de Altay, çok emin olmadığını belirterek, "(Vardır) diye düşünüyorum. Olması da gerekmez. Her şeyin bir ilki vardır. Ama bu hukuken mümkün. Köşk onayını beklemeden kanun numarası çıktığı andan itibaren biz bunu rahatlıkla getirebiliriz" dedi.

Altay, "Başbakan'ın sizin partinizin PKK'ya yardımda bulunduğu, Kabataş görüntüleri ile ilgili iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Başbakan iftiracı. Genel Başkanımız dün 'sen yalancısın, eğer yalancı değilsen hakkımda bir tazminat davası aç ve yalancı olmadığını ispatla' dedi. Göreceğiz bakalım Başbakan dava açabilecek mi? Ama başbakanın buna yönelik çok örnekleri var. Başbakan Türkiye'yi türban, inançlar üzerinden kamplaştırmak istiyor. Ama Türkiye, Başbakan'ın bu oyununa bu sefer gelmeyecek ve 30 Mart'ta millet 'o nerenize koyacaksınız' lafına çok güzel bir cevap verecektir." - TBMM