CHP Grup Başkanvekili Engin Altay Açıklaması

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Engin Altay, "Cumhuriyet modernleşme projesidir. Türkiye modernleşme yolundan sapamaz. Büyük Atatürk'ün bize işaret ettiği, gösterdiği münhasır medeniyet seviyesine giden yolda Türkiye'nin geriye döndürülmesi çok kolay değildir" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Altay, TBMM'de basın toplantısı düzenleyerek gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Altay, AK Parti Genel Sekreteri Abdülhamit Gül'ün CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu hakkındaki sözleri eleştirerek, "Çocuk tecavüzcülerini masum, tecavüzü meşru kılmaya çalışarak, Türkiye'yi dünyaya rezil etmek milli güvenlik sorunudur. Her gün 'bizi kandırdılar, aldattılar' diyen bir hükümetin varlığı Türkiye'nin asıl milli güvenlik sorunudur. İmralı ve Kandil arasında kuryelik yapmak Türkiye'nin milli güvenlik sorunudur. Parlamenter sistemi ortadan kaldırıp, demokrasiyi askıya almak üzere Türkiye'yi tek adam rejimine taşımak için bir başka siyasi partiyle masaya oturup, hesap yapmak Türkiye'nin temel ve öncelikli milli güvenlik sorunudur. Abdülhamit Gül'e şunu hatırlatmak isterim; '2002'de Türkiye'de 7 şehidimiz vardı, terör minimize edilmişti. Bugün geldiğimiz noktada toplam bin 978 şehidimiz var. Sadece 7 Haziran 2015-7 Haziran 2016 döneminde 337 asker, 182 polis kaybettik. 2013-2016 arasında toplam bin 978 şehidimiz var. Bir milli güvenlik sorunu varsa, buradadır' ifadelerini kullandı.

Başbakan Yıldırım'ın OHAL ile ilgili açıklamalarına yönelik olarak Altay, "OHAL Türkiye için bir trajedi. Ama AKP'li siyasetçiler OHAL magazini yapıyorlar. Bunu kamuoyuna ve vatandaşlara yapılmış bir saygısızlık olarak değerlendiririz. OHAL bir an önce kalkmalıdır, OHAL bu gece, bugün kalkmalıdır. OHAL şartlarında Türkiye'nin hiçbir şekilde bir seçim ortamına götürülmesi, kabul edilemez, mümkün de görülemez, dünyaya bir kere daha rezil oluruz. Çocuk tecavüzü meselesinde dünyaya nasıl bir hafta boyunca rezil olduysak ve OHAL sırasında bir sandık Türkiye'yi dünyaya rezil eder. OHAL şartlarında sandık kurulması kabul edilebilir bir durum değildir, demokrasi normlarıyla bağdaşmaz. Avrupa Parlamentosu'nun aldığı kararda görüleceği üzere, OHAL'den kaynaklı temel hak ve özgürlüklerin ihlali, demokrasi standartlarının minimize edilmesi Türkiye'yi her geçen gün biraz daha rezil ediyor. Bu bizim için utanç vericidir. Türkiye'nin kabul ettiği karar değildir" şeklinde konuştu.

Başbakan Yardımcısı Türkeş'in açıklamalarına yönelik olarak ise Altay, "MHP'yi, Devlet Bahçeli'yi AKP içinde en iyi tanıyan odur. Bu uyarıyı AKP nasıl okur, 'AKP bu şekilde MHP'ye tuzak kuruyor musunuz' diye bir mesaj mı gönderiyor. Bunları bilmeyiz. Demokrasiyi askıya almak, tek adam yönetimine geçmek için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde iki partinin masa başına geçip, böyle bir pazarlık, müzakere yürütmesi önemli bir milli güvenlik sorunudur. İki parti oturup, ciddi bir rejim değişikliğine Türkiye'yi götürecek cesareti kendilerinde buluyorlarsa, bunu kamu vicdanının çok iyi değerlendireceğini düşünüyorum. Cumhurbaşkanı'na rica ediyorum, demokrasimize halel getirecek işlerle uğraşmak yerine milletin karnını doyuracak, ekonomiyi krizden çıkaracak işlerle uğraşmasına Sayın Cumhurbaşkanı'na hem rica hem de tavsiye olarak iletiyorum" diye konuştu.

Türkeş'in açıklamasının başka siyasi hesapların çıkacağının altını çizen Altay, "İnsanların hem kişisel hem partisel siyasal hesapları için idam gibi, tecavüz gibi konuları siyasete malzeme yapmaları demokrasimize ve Türkiye'nin saygınlığına zarar verir. Cumhuriyet modernleşme projesidir. Türkiye modernleşme yolundan sapamaz. Büyük Atatürk'ün bize işaret ettiği, gösterdiği münhasır medeniyet seviyesine giden yolda Türkiye'nin geriye döndürülmesi çok kolay değildir. Bu millet Atatürk'ü de, demokratik, laik cumhuriyeti de özümsemiş, benimsemiştir, millet demokrasiye alışmıştır, millet sandığın keyfini, devleti irade edenleri beğenmediği zaman değiştirme hazzını kimseye teslim etmez" dedi.

Mehmet Ali Şahin'in açıklamalarına yönelik olarak Altay, Şahin'in söylediklerinin doğru olduğunu ve tüm milletvekillerinin yargı sonuçlanıncaya kadar parlamento'da görevini yapması gerektiğini ifade etti.

AK Parti ile MHP arasındaki müzakerelerin devam ettiğini hatırlatan gazeteciye Altay, " Milliyetçi Hareket Partisi'nin temel felsefesi ile çelişkili bir süreç var. Biz sokakta Milliyetçi Hareket Partisi'ne oy veren seçmenle, ülkücü arkadaşlarımızla görüştüğümüzde hepsi burnundan soluyor. Bir siyasi parti Genel Başkanının kendi tabanının genel geleneklerinin dışında bir rota izlemesi gariptir. Sayın Bahçeli, 'bizim tercihimiz parlamenter sistem' dedi. Sayın Bahçeli tercihiniz ne zaman değişti? Bu konuda Sayın Bahçeli'nin kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama ortaya koyması lazım" diye konuştu.

Altay şunları kaydetti:

"Toplumsal çürümeyle karşı karşıyayız. Böyle bir tabloda, tek adam rejimi Türkiye için felakettir. Böyle bir şey gelirse, ihtimal vermiyorum, Meclis'ten geçip sandığa giderse, 79 milyon insanın tamamına ulaşacağız, 79 milyon insana demokrasiyi, temel hak ve özgürlüklerin değerini ve önemini anlatacağız."

Hükümetin Kıbrıs'ta olan bitenden haberi olmadığını savunan Altay, "Hükümetin üyelerinden bir tanesinin kalem kağıt almadan gelsin, sunum yapsın, milletvekilliğinden istifa edeceğim' dedim. Hiçbiri gelmedi. Hükümetin Kıbrıs'ta olup bitenden haberi yok. Ege'de insansızlaştırılan, bayraksızlaştırılan adalar var. Alayında Yunanistan'ın bayrağı var. Nerede bu hükümet? Avrupa seni rezil etmiş. 'Türkiye'nin başında bir diktatör var' diye. 189 ülke Türkiye'yi bir diktatörün yönettiğine inanmış. Bu hepimizin ayıbı. Nerede bu millet, siyaset kurumu? Alın başınıza çalın. Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'de başkan olması mümkün değil" şeklinde konuştu.

(AUÖ-HA-Y) - ANKARA