Erdoğan: ''Daha önce uçağa binmenin hasreti içinde olanlar, uçağı tercih ediyor" - Son Dakika
Politika

Erdoğan: ''Daha önce uçağa binmenin hasreti içinde olanlar, uçağı tercih ediyor"

Erdoğan: \'\'Daha önce uçağa binmenin hasreti içinde olanlar, uçağı tercih ediyor"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçmiş hükümetlerin cesaret edemediğini, yapamadığını yaptıklarını ve Türkiye'yi özelleştirmeler yoluyla ağırlıklarından kurtardıklarını belirterek, "Siz özell...

11.12.2013 00:43

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçmiş hükümetlerin cesaret edemediğini, yapamadığını yaptıklarını ve Türkiye'yi özelleştirmeler yoluyla ağırlıklarından kurtardıklarını belirterek, "Siz özellikle kamu kurumlarını, kuruluşlarını zarar ettiriyor ve oradan devletin cebinden, fakir fukaranın hakkından sübvanse etmek suretiyle ülkeyi geri götürüyordunuz. Biz ise özelleştirmelerle ülkeyi ayağa kaldırdık" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, 2014 yılı bütçesi üzerinde Hükümet adına konuşan Erdoğan, refah göstergesi olarak bazı maaşlardaki artışlara dikkat çekerek, 2002 yılından bugüne, enflasyondaki kümülatif artışın yüzde 160 olduğunu kaydetti.

Erdoğan, "Yani, ücretlerin, 11 yıl içinde yüzde 160'ın üzerinde artması gerekiyor ki enflasyon altında ezilmesin. Peki ücretler ne kadar artmış? Bugün konuşan arkadaşlarımızdan biri, 'memurların maaşı enflasyonun altında kaldı' diyor. Biraz da matematik, ekonomi meselesi. Ne kadar artmış? Asgari ücret yüzde 336 oranında arttı. Aile yardımı dahil en düşük memur maaşı yüzde 381, en düşük memur emekli aylığı yüzde 377, en düşük SSK emekli aylığı yüzde 273, en düşük BAĞ-KUR esnaf emekli aylığı yüzde 423, çiftçi emekli aylığı yüzde 782 , 65 yaş aylığı yüzde 433, muhtar aylığı yüzde 370, engelli aylığı yüzde 488 artmış. Korucu aylığı ise 11 yıllık süreçte yüzde 274 arttı. Yani tüm ücretler, toplam enflasyonun üzerinde arttı. Enflasyon altında ezilmemiş, geçmişin kayıpları da telafi edilmiştir" diye konuştu.

- Memur maaşları

Ücretler artarken, bu ücretlerin alım güçlerinin de arttığını ifade eden Erdoğan, 2002 yılında en düşük memur maaşı 392 lira iken şimdi bin 887 lira, yine 2002'de ortalama memur maaşı 578 lira iken, bugün 2 bin 190 lira olduğunu vurguladı. Ortalama memur maaşı ile 2002'de 569 kilo ekmek, şimdi ise 766 kilo ekmek alındığını belirten Erdoğan, 2002'de 265 kilo pirinç alınabilirken şimdi 472 kilo pirinç, 67 kilo dana eti alınabilirken şimdi 86 kilo, 449 litre süt alınabilirken şimdi 912 litre süt alınabildiğini söyledi.

Erdoğan, geçen 11 yıllık dönemde asgari ücretin alım gücüne bakıldığında çok önemli iyileşmeler gördüklerine işaret ederek, şöyle konuştu:

"2002 yılında asgari ücretle; 132 kilo pirinç alınabilirken şimdi 239 kilo, 232 litre süt alınabilirken şimdi 437 litre, 168 kilo mercimek alınabilirken şimdi 325 kilo, 204 kilo toz şeker alınabilirken şimdi 321 kilo, 738 metreküp doğalgaz alınabilirken şimdi 964 metreküp doğalgaz alınabiliyor. Sadece bir değişim göstergesi olarak asgari ücret, çay ve simit hesabını da hatırlatmak isterim. 2002'de asgari ücret 184 liraydı. 5 kişilik bir aile günde 3 öğün çay ve simitle geçinse 270 liraya ihtiyaç vardı. Yani asgari ücret maalesef çay ve simide yetmiyordu. Bugün bu hesabı yaptığınızda; asgari ücret 804 lira. 5 kişilik bir aile, 3 öğün çay ve simit tüketse, ihtiyacı olan miktar 450 lira. 11 yıl önce asgari ücret çay ve simide yetmezken, bugün neredeyse asgari ücretin yarısı buna yetiyor. Anladığınız dilden konuşuyorum."

Birleşimi yöneten TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Erdoğan'a laf atan milletvekillerini uyararak, "Rica ediyorum. Artık tolerans hududunu da aştı. Böyle bir müzakere tarzı olamaz. Bu Meclis'e böyle bir müzakere tarzı yakışmıyor. Eğer görüşleri paylaşmıyorsanız cevap verme imkanınız var. 10 gün süreyle daha bu işleri tartışacağız. Herkese imkan, fırsat var. Bu yolu açarsak bundan sonra burada hiçbir parti müzakere yapamaz, konuşamaz" dedi.

-"Uçağı tercih ediyor"

Refah göstergelerine değinen Erdoğan, 2002 yılında Türkiye'deki toplam otomobil sayısının 4 milyon 600 bin adet iken şu anda 9 milyon adet olduğunu söyledi. 11 yılda 4 milyon 525 bin adet otomobilin trafiğe çıktığını anlatan Erdoğan, 2002 yılında bir yıl içinde 91 bin adet otomobil, 2012 yılında ise bir yılda 556 bin adet otomobil satıldığını kaydetti.

Erdoğan, 11 yıl önce bir yılda 1 milyon 88 bin adet buzdolabı, 2004'ten itibaren de yılda ortalama 2 milyon adet buzdolabı satıldığını, 2012'de bu sayının 2 milyon 317 bin adet olduğunu hatırlatarak, "Çamaşır makinesi aynı şekilde… 2002'de 1 yılda 824 bin adet satılmıştı, 2012'de 1 milyon 857 bin adet satıldı. Bir refah göstergesi olarak, hava yollarındaki yolcu sayısını özellikle ifade etmem lazım; THY, 11 yıllık süreçte çok ciddi bir büyüme kaydetti. 2003 yılında 103 ülkeye uçan THY, şu anda 236 noktaya uçuş yapıyor. Yolcu uçağı sayımız 162'den 383'e çıktı. 10 yılda 10 milyondan fazla vatandaşımız, ilk kez uçağa bindi. 2003'te 34,5 milyon kişi olan toplam yolcu sayısı, 2012 sonunda 131 milyona ulaştı, bu yılın sonunda da 152 milyonu aşması bekleniyor. Bu tabii ki refah düzeyini gösteriyor. Daha önce uçağa binmenin hasreti içinde olanlar, artık şimdi otobüs mü uçak mı denince uçağı tercih ediyor" dedi.

-"Çok savunduğunuz Gezi olaylarına kadar..."

Hane halkı tasarruf mevduatının çok ciddi oranda artış kaydettiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"2002 yılında, Türk Lirası cinsi mevduat hesabı 46 milyar lira iken, şu anda 342 milyar lira. Döviz tasarrufu 2002 yılında 55 milyar dolar iken, şu anda 141 milyar dolar. İnsani Gelişmişlik Endeksi'nde 187 ülke sıralamasında, 2002 yılında Türkiye 98. sıradayken, bugün 8 kademe birden atlayarak 90. sıraya gelmiştir. İstihdam konusunda da çok farklı şeyler konuşuluyor. İstihdam konusunda artan nüfusa, artan işgücüne rağmen önemli başarı elde ettik. 2002 yılından bugüne kadar 6 milyon 769 bin kişiye iş sağladık. Küresel finans krizi nedeniyle Avrupa ülkelerinde ortalama 6 milyon kişi işsiz kalırken, biz yaklaşık 7 milyon kişi için iş oluşturduk. İşsizlik oranını 2012 sonunda yüzde 9,2'ye kadar gerilettik. İşsizlik Sigortası kapsamında 6,5 milyar lira ödeme yaptık. Kayıtdışı istihdam oranını yüzde 52'den yüzde 38'e çektik. Nüfusun yüzde 98,9'u şu anda sosyal güvenlik kapsamında. Bu oran, 2002'de yüzde 71'di.

Borçlar çok merak ediliyor. Türkiye'nin borç konusu maalesef yıllardır istismar ediliyor. AB tanımlı genel yönetim borç stokunun milli gelire oranı 2002 yılında yüzde 74'tü. Yani, Türkiye'nin sahip olduğu her 100 liranın 74 lirası borçtu. Bu oran şu anda yüzde 36. Kamu net borcu, 2010 yılına göre 100 milyar lira azaldı ve 217 milyar lira seviyesine geriledi. 2002 yılında kamunun 76 milyar dolar net döviz cinsi borcu vardı, şu anda kamunun 32,5 milyar dolar net döviz cinsi varlığı var. Varlığı var, varlığı....Dağıttığımız kitaptan okursan oradan bunu da öğrenirsin. Yani eksi 76 milyar dolardan aldık, artı 32,5 milyar dolara ulaştık. Biz görevi devraldığımızda, Türkiye, yüzde 63 faiz oranıyla borçlanabiliyordu. 2013 Mayıs ayında faiz oranları hatırlayın, çok savunduğunuz gezi olaylarına kadar 4,67'ye kadar gerileyerek tarihinin en düşük seviyelerini gördü. Gezi olaylarında bir anda yüzde 9'a fırladı."

-"Gidin millete anlatın"

AK Parti hükümetleri olarak 11 yılda toplam sözleşme tutarı 50 milyar 513 milyon dolar olan özelleştirme yaptıklarını ifade eden Erdoğan, "Yani yaklaşık 100 milyar liralık özelleştirme yaptık" dedi.

Bu sözleşme tutarının yaklaşık 80 milyar liralık kısmının aktarımının yapıldığını anlatan Erdoğan, "Geçmiş hükümetlerin cesaret edemediğini, yapamadığını biz yaptık ve Türkiye'yi özelleştirmeler yoluyla ağırlıklarından kurtardık. Siz özellikle kamu kurumlarını, kuruluşlarını zarar ettiriyor ve oradan devletin cebinden fakir fukaranın hakkından sübvanse etmek suretiyle ülkeyi geri götürüyordunuz biz ise özelleştirmelerle ülkeyi ayağa kaldırdık" diye konuştu.

Erdoğan, faiz üzerinden bir hesap yapacağını belirterek, 2002 yılında, bütçenin yüzde 45'i faiz ödemelerine gittiğini, bunun da yaklaşık 52 milyar lira olduğunu söyledi. "DSP-MHP-ANAP Hükümeti, 3 yılda 120 milyar lira faiz ödemesi yaptı. Şu anda bütçenin yüzde 13'ü faiz ödemelerine gidiyor. Eğer faizler 2002 yılındaki gibi kalsaydı, faizler düşmeseydi, Türkiye iyi yönetilmeseydi, bizim sadece faizden kaybımız 642 milyar lira olacaktı" diyen Erdoğan, sadece faizi düşürmek suretiyle elde ettikleri kazancın 642 milyar lira olduğunu belirtti.

Özelleştirmeden elde edilen gelirin yaklaşık 100 milyar lira olduğunu yineleyen Erdoğan, "Bu Hükümet geçmişin hatalarını telafi etmiş, geçmişte ödenen ağır faturalara son vermiş, Türkiye'nin birikimine daha fazla birikim katmıştır. Burada faize ilişkin şu noktayı da özellikle vurgulamak isterim: Bu yıl, 17 Mayıs'ta faiz, tarihin en düşük seviyesine gerilemiş, yüzde 4,67 olmuştu" dedi.

Kendisine laf atan milletvekillerine dönen Erdoğan, "Arkadaşlar burada böyle sıralara vurmak, bağırmak, çağırmak... Bunları gidin millete anlatın. Milletimiz en büyük hakemdir. Bunları oraya anlattığınız zaman, milletimiz ne denli doğru ya da yalan konuştuğunuzu görecek, söyleyecek size..." karşılığını verdi.

Faizdeki 4,57'den yüzde 9'a çıkışın Türkiye'ye maliyetinin 18,5 milyar lira olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sadece bu hesabın bile Türkiye'de huzurun, istikrarın, güven ortamının önemini ortaya koyduğunu söyledi.

(Sürecek)

-tbmm genel kurulu

-2014 yılı bütçesi

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Erdoğan: ''Daha önce uçağa binmenin hasreti içinde olanlar, uçağı tercih ediyor' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement