CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bin 330 kamu kurumu var. Peki 2014 yılında bin 330 kamu kurumunun kaçı denetlendi Sayıştay tarafından bunlar yine bilmezler. 480'i denetlendi. Denetlenmeyen kaç kamu kurumu var? 850. Buraya 2014'ün kesin hesabı geliyor. 850 kamu kurumunun hesabı denetlenmemiş. Buna ne diyeceksiniz?" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulu'nda 2016 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısıy'la ilgili yaptığı konuşmada, 26 Şubat 1992 tarihini unutmayacaklarını belirterek, "Bu tarih insanlık tarihindeki kara bir lekedir. Buradan Azerbaycan'daki bütün dostlarımıza sesleniyorum. CHP olarak biz her zaman her dönem sizin yanınızda olacağız. Hiç endişe etmeyin" diye konuştu.
Bütçelerin ve bütçe kanunlarının önemini anlatan Kılıçdaroğlu, "Bütçeler için parlamentoya yasa gelirken neden farklı bir uygulama var. Bütçe çok önemli bir kavram. Doğan çocuk doğduğu andan itibaren vergi öder. Yani millet vergi öder. Vergiyi toplayan hükümet, yani arkadaki kadro bu toplanan verginin nasıl harcanacağına karar veremez. O kararı millet adına buraya gelen TBMM'nin seçilmiş üyeleri verirler. O nedenle biz buna bütçe hakkı diyoruz. Halkın hakkı diyoruz. Keşke bu anlatılabilseydi. Bütçeyi Kesin Hesap Kanunu'yla birlikte ele alıyoruz. Çünkü bütçe bir hedef gösteriyor. 2016'da şunları yapacağım. Parlamento bütçe konusunda hükümete yetkiyi verir veya reddeder. Bugüne kadar hep yetki verildi. Ama bir görevimiz daha var. Verilen yetkiyi hükümet tarafından yani yürütme organı tarafından ne kadar doğru kullanıldı, ne kadar yerine getirildi bizim öngördüğümüz hedeflere, hükümetin getirdiği ve öngördüğü hedeflere bu hükümet ne kadar ulaşabildi. Onun da adı Kesin Hesap Kanunu'dur. Yani paraların nerelere, ne kadar harcandığı da ikinci bir kanunla beraber parlamentoya gelir. Bu kadar önemlidir. Önemli kılan neden şudur; 78 milyon kişi vergi ödüyoruz. Vatandaşın hakkı var. Ermenekli Recep Usta'nın hakkı vardır bunda. Taşeron işçisinin hakkı vardır bunda. Merdiven altı atölyelerde sigortasız çalışan 10 binlerce gencin hakkı vardır burada. O nedenle bütçeler önemlidir. Bütçeler bu kadar önemliyken bu kadar kısır tartışmaların içine parlamentonun iktidar kanadı tarafından sokulması gerçekten vahim bir tablodur. Daha olayın ciddiyetinin bile farkında değiliz. Biz aynı zamanda yetki veriyoruz, denetliyoruz. Bütçe hakkı budur. Bütçe hakkı asla devredilemez. Yasama organı anayasanın kendisine getirdiği yetkiyi bir başka organa ister yürütme olsun, ister yargı olsun devredemez. Bu yetki millet adına parlamentoya verilmiştir" ifadelerini kullandı.
"SİZ YETKİYİ VERİYORSUNUZ İSTEDİĞİN GİBİ PARAYI HARCA DİYORSUNUZ"
Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Anayasanın bize yani yasama organına verdiği bir yetki var. Bu yetki açıkça devrediliyor. Kime, yürütme organına. Anayasaya açıkça aykırı. Neden bunun üzerinde durmuyoruz. Hepimiz milletvekiliyiz. En azından yanlışların bir şekliyle burada olmasa bile uzmanlık komisyonunda dile getirilmesi lazım. Bütçe hakkı diyoruz ama bu kanun önümüze gelen bütçe kanunun 6.maddesi var. 6.maddenin 1.fıkrasının a bendi, '5018 sayılı kanunun 21.maddesinde yer alan sınırlamamalara tabi olmaksızın, kurum bütçeleri arasında aktarma yapmaya veya Maliye Bakanlığının bütçesinin yedek ödenek tertibine aktarmaya Maliye Bakanı yetkilidir.' Maliye Bakanı isterse bütün Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini alır, maliyenin bütçesine dahil ettim der. Siz bu yetkiyi veriyorsunuz. Anayasaya aykırı veriyorsunuz. 21. maddeyi okuyorum, 'kamu idarelerinin bütçeleri arasındaki ödenek aktarımları kanunla yapılır.' 5018 sayılı kanunla yapılır bu ödenek aktarımları. Siz yetkiyi veriyorsunuz istediğin gibi parayı harca diyorsunuz. "
"2014'TE ÖDENEK DİYE BİZDEN ALDIKLARI YETKİYLE HARCADIKLARI ARASINDA 21 KAT FARK VAR"
Yedek ödeneğe itiraz etmediklerini belirten Kılıçdaroğlu, "2012 yedek ödenek, bu parlamentonun bu yürütme organına verdiği yedek ödenek miktarı, 665 milyon 250 bin lira yedek ödenek istemişler Meclis'te demiş ki 'hay hay veriyoruz.' Peki gerçekleşen ne? 665 milyon değil, 30 milyar 919 milyon 691 bin 928 lira. 45 kat. Parlamentonun iradesinin sıfırlandığı anlamına geliyor. 2013 gelmişler yine ödenek istemişler vermişiz. 949 milyon 178 bin lira. Kaç lira harcamışlar? 35 milyar 912 milyon 248 bin 988 lira harcamışlar. 2014 gelmişler yine bütçeden ödenek vermişiz. 1 milyar 199 milyon 178 bin liraya demişler verin bize yedek ödenek vermişiz. 25 milyar 360 milyon 405 bin 215 lira harcamışlar. Birinci yıl 45 kat fark 2012'de. En son 2014'te ödenek diye bizden aldıkları yetkiyle harcadıkları arasında 21 kat fark var. Şu soruyu kendinize sorun, koskoca Türkiye Cumhuriyeti muz cumhuriyeti midir? Nasıl böyle bir şey olabilir? Bir yürütme organı parlamentonun iradesini nasıl böyle ayaklar altına alabilir? Bu kabul edilemez" açıklamasında bulundu.
"SİZ BU BÜTÇEYE 'EVET' DEMEYE KENDİNİZİ HAZIRLIYORSUNUZ"
"5018 sayılı kanunun özelliği şudur, TBMM adına kamu harcamalarını denetleme yetkisi Sayıştay'a verilmiştir" diyen Kılıçdaroğlu, "5018 sayılı kanun Sayıştay'ın yetkilerini verirler. Bu kanun parlamentoda oy birliğiyle çıkan bir kanundur. Bizde destek verdik. Bütün muhalefet destek verdi. Bunun bir 49. maddesi var. Diyor ki, 'kamu hesapları, kamu idarelerinin gelir, gider, yükümlülükleri garantileri bunların hepsinin hesabını tutar.' Son cümle şöyle, 'Hesaplara kaydedilerek bütün bu yükümlülükler yönetim ve denetim yetkilileriyle kamuoyuna gerekli bilgilerin sağlanması amacıyla tutulur.' Peki bu yürütme organı ne yaptı? Sayıştay'ın yönetmeliğine bir geçici madde eklediler. Dediler ki, 'bu hesapların tutulmasını biz 2016'ya kadar erteliyoruz.' İyi de bu yetkiyi size kim verdi? Parlamentonun üstünde bir iradeniz varsa size bu iradeyi kim verdi? Böyle bir hukuk sistemi varsa, bu hangi ülkede var? Bunun önemi şu, kamu kurumlarının bakanlıklar dahil mal varlıkları nedir ne ben biliyorum, ne siz biliyorsunuz ne de vatandaş biliyor. Hangi kamu kurumunun ne kadar borcu var ne ben biliyorum, ne siz biliyorsunuz ne de vatandaş biliyor. Ama siz bu bütçeye 'evet' demeye kendinizi hazırlıyorsunuz. Bu ne demektir? Ben bu parlamentonun iradesini yok sayıyorum anlamına gelir. Yürütme organı var. İster asarlar ister keserler ister harcarlar, ister yerler, ister yolsuzluk yaparlar bu o anlama geliyor. Biz bu kanunu niye çıkardık, toplanan tüyü bitmemiş, her yetimin ödediği bir kuruşun hesabını gelsin burada versinler. Hesap vermek onurlu insanların görevidir. Onurlu insanlar şunu söylerler, 'bizim hesap veremeyeceğimiz hiçbir konu yoktur' derler. Bana hesap vermeyen bir çağdaş demokrasi gösterin" dedi.
"BİN 330 KAMU KURUMUNUN KAÇI DENETLENDİ SAYIŞTAY TARAFINDAN?"
Kesin Hesap Kanunu'nu görüşeceklerine değinen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Kaç kamu kurumu var biliyor musunuz? Bunlar bilmezler emin olun, bu yürütme organı bilmez. Ama ben size söyleyeyim, bin 330 kamu kurumu var. Peki 2014 yılında bin 330 kamu kurumunun kaçı denetlendi Sayıştay tarafından bunlar yine bilmezler. 480'i denetlendi. Denetlenmeyen kaç kamu kurumu var? 850. Buraya 2014'ün kesin hesabı geliyor. 850 kamu kurumunun hesabı denetlenmemiş. Buna ne diyeceksiniz? Güzel bir lafımız vardır 'Ele verir talkını kendi yutar salkımı.' AK Parti'nin parti programını açtım. Ne yazıyor diye? Siyasetin kirlenmesini önleyen yasal düzenlemeler yapılacaktır. Yapıldı da kimse uymuyor. Siyaset bir rant aracı görüntüsünden kurtarılacaktır. Parlamento rant aracı görüntüsüne sahip değildir. Rant aracı görüntüsüne sahip olan bu tablodur işte. Bu tabloyu görün. Anayasanın Meclise verdiği Sayıştay'a denetim yaptırma yetkisi kanuni düzenlemeye kavuşturulacak. Kavuşturduk da kimse uymuyor. Eğer iş bu noktaya gelmişse bunun nedeni 17-25 Aralık olayları üzerine parlamentonun yeterince gitmemesidir." - ANKARA
Son Dakika › Politika › Kılıçdaroğlu: '2014 Yılında Bin 330 Kamu Kurumunun Kaçı Denetlendi Sayıştay Tarafından?' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?