TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Yürütme organının yerine geçerek bir kısım tasarruflar yapmaya kalkarsak bu karışıklıklar yaşanıyor, yaşanmaya devam eder. Taşları bir türlü yerli yerine oturtamadık, savruluyoruz. Savruldukça da ortalık toz dumandan geçilmiyor" dedi.
Çiçek, NTV'nin canlı yayınına katılarak gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.
HSYK ile ilgili kanun teklifine ilişkin sorular üzerine çoğulcu bir yapının temin edilmesinin önemine işaret eden Çiçek, "Vakit geçmedi. Her zaman fırsat bulabiliriz. Dört partinin büyük ölçüde uzlaştığı, üzerinde biraz daha değişiklik yapılarak bir anayasa değişikliği yapabilsek hiç olmazsa bu konuyu bari Türkiye'nin gündeminden köklü bir şekilde çıkarmış oluruz" dedi.
Çiçek, "Deneyimli bir siyasetçi olarak, paralel devlet, yargıçlar vesayeti tartışmaları var. Bir de aynı kesimlerden insanların birden bire yolları ayrılıyor, cemaat, AK Parti gerginliği denilen. Bunlara ne diyorsunuz?" sorusunu yanıtlarken de şunları kaydetti:
"Türkiye ile ilgili bir fotoğraf çıkmış oluyor. 'Tavaya sapı evden takarlar' diye bizim oralarda bir söz var. Türkiye demokraside mesafe kat etti, bu kadar reform yaptı. Hakikaten de yapıldı, çok da uğraşıldı. 57. hükümette 4 tane uyum paketi çıktı. Anayasa değiştirildi, alan düzenlemeleri yapıldı. Türkiye bundan dolayı AB'den övgüler aldı, müzakere tarihi aldı, ilerleme raporlarında Türkiye ile ilgili çok güzel sözler söylendi. Bunlar Türkiye'yi tüm dünyada belli bir noktaya getirmişti. Şimdi geldiğimiz noktada bandı tekrar başa sarar hale geldik. Bu iyi bir hal midir? Bugünkü durumdan, görüntüden, karşılaştığımız sıkıntılardan kim memnun, buna bir bakmak lazım."
-"Çözümü uzlaşarak bulacağız, kavga ederek değil"
Türkiye'nin İslam dünyasında, huzur ve istikrar içinde yaşayan, kendi inançları ile demokratik değerleri bağdaştırmış örnek bir ülke durumunda iken bir tartışmanın, sıkıntının, karamsarlığın içine itildiğini ifade eden Çiçek, bu karışıklıkların neden hep İslam ülkelerinde yaşandığının da sorgulanması gerektiğini belirtti.
ABD'de de kısa süre önce bütçenin reddedilmesi ile devletin kilitlendiğinin ifade edilmesi üzerine Çiçek, "Kilitlendi ama kimsenin aklına demokrasiden vazgeçmek, demokrasi dışı arayışlar gelmedi" dedi.
ABD'nin bu duruma çözümü demokrasi içinde bulduğunu vurgulayan Çiçek, şöyle devam etti:
"Bizim kullandığımız terminolojiye bakarsanız, Türkiye'de olup bitenlere; demokrasi içinde çözümden ziyade 'darbe' diyoruz, 'paralel devlet' diyoruz 'devlet içinde devlet' diyoruz, bir kısım kumpaslardan söz edilir hale geliyorsa bunlar demokratik görüntü anlamına geliyor mu? Belli ki çözümü yine demokrasi içinde bulacağız. Demokrasiyi şeffaflıkla işleterek ve uzlaşarak bulacağız, kavga ederek değil."
Türkiye'nin çok partili hayat tecrübesinin yaklaşık 60 yıllık olduğunu, ancak buna yakışır bir uzlaşma kültürü örneği sergilenemediğini kaydeden Çiçek, "60 sene değil, 160 sene de geçmiş olsa eğer bu üslup, yöntem ve kültürle biz işi götüreceksek o zaman bu soruları çok konuşmaya da devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
-"MİT Müsteşarının kim olacağına başbakan karar verir"
Çiçek, Türkiye'nin demokrasi kültürü adına çok çaba sarf etmesi gerektiğini, bunun yolunun da uzlaşmadan geçtiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Şimdi söylenen 'paralel devlet', başka türlü kavramlar, vesaireler son iki ay içinde birden Türkiye'de 'ne oluyoruz?' gibi bir karanlık tablo koydu önümüze. Bunu herkesin oturup düşünmesi lazım.
İkincisi herkes kendi işini yapmalı. Bu ülkede herkes kendi işini bilmiyor, başkasının işini daha çok bilir hale geliyor. Erkler kendi işini bilecek. Yasama, yürütme, yargı üç erk var diyoruz, her erk kendi işini bilecek ama herkes siyaset yapmaya çalışıyor. Sosyolojik gruplar... Yapacağı iş neyse onunla uğraşıversin. Ankara valisinin kim olacağına hükümet karar verir. Bir başkasının karar vermesi gerekmez buna. MİT Müsteşarının kim olacağına başbakan karar verir, onun yolu, yöntemi anayasada, yasalarında bellidir."
Vatandaşların devletten adalet, hak, özgürlük, yasaların eşit şekilde uygulanmasını istediğini belirten Çiçek, "Yürütme organının yerine geçerek bir kısım tasarruflar yapmaya kalkarsak bu karışıklıklar yaşanıyor, yaşanmaya devam eder. Taşları bir türlü yerli yerine oturtamadık, savruluyoruz. Savruldukça da ortalık toz dumandan geçilmiyor. 'Ne oluyor?' diye birbirimize soruyoruz. Bunun yolu herkes kendi işini yapacak. Buna razı olacağız. Ama bunun böyle olduğu söylenemez" diye konuştu.
-"Kim ne ise o olsun, göründüğü gibi olsun, olduğu gibi de görünsün"
Doğruların siyasi pozisyonlara göre değişmemesi gerektiğini vurgulayan Çiçek, bunun bolca polemiğe yol açtığını söyledi.
Türkiye'de esas kayıtdışılığın siyasette olduğunu, yaşanan tartışmaların bunu daha açık ortaya koyduğunu belirten Çiçek, "Türkiye'de bir kısım kuruluşlar, görevi anayasa gereği o işi yapmamak olan bir kısım kuruluşlar, bunlar siyaset yapıyor. Kimi kararlarıyla, kimi tasarruflarıyla vesaire. Sosyolojik gruplar, bunlara eskiden baskı grubu diyorduk ama kimin ne olduğu belli olurdu. Kayıtdışı siyasi unsurlar, onlar da siyasette belirleyici olmaya, etki etmeye çalışıyor" dedi.
Geçmişte iktidarları değiştirmeye çalışan sermaye gruplarının olduğunu herkesin bildiğini ifade eden Çiçek, olup bitenlerden ders çıkarılmasını istedi.
Çiçek, şunları kaydetti:
"Eğer Türkriye'de taşlar yerli yerine oturacaksa ekonomi de kayıt içine alınacak, siyaset de kayıt içine alınacak. Kim ne siyaset yapacaksa kanalları açalım, eksik olan yer varsa tamamlayalım, kim ne yapacaksa o belli olsun, net olsun. Değilse, arka planda görünüp, Hacivat-Karagöz sahnede... Bu türlü bir tablodan Türkiye'nin bir an evvel kurtulması gerekiyor. Kim ne ise o olsun, göründüğü gibi olsun, olduğu gibi de görünsün."
Çiçek, Türkiye'nin sıkıntıları aşacağına inandığını, hukuk ve demokrasi içinde atılacak adımlarla sorunların çözüleceğine emin olduğunu belirtti.
- TBMM
Son Dakika › Politika › TBMM Başkanı Çiçek Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?