TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni anayasada sürecin en zorlu kısmının ikinci bölüm olduğunu belirterek, "Arzumuz bu masada her şeyin konuşulmasıdır, sonuçta da uzlaşıya vararak metinleri çıkarmaktır. Farklı görüşlerin ortaya çıkması komisyonda kavga anlamına gelmiyor. Bu başlıklar halkta tedirginlik meydana getiriyor" dedi.
Çiçek, Parlamento Muhabirleri Derneği'ni (PMD) ziyaret etti.
PMD Başkanı Göksel Bozkurt, PMD'nin, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Meclis'e ayna tuttuğunu belirterek, "92 yıldır tuttuğu bu aynayı, bundan sonra da tutacaktır" diye konuştu.
Basın özgürlüğü konusunda özel duyarlıklarını olduğunu ifade eden Bozkurt, hazırladıkları dosyayı Çiçek'e sundu.
Cemil Çiçek de siyasetle basının iç içe olduğunu, "yumurta ikizi" gibi olduğunu belirterek, "Zaman zaman yazdıklarınız hoşumuza gitmese de sizin, bizim ve demokrasi için önemli olduğunuzu biliyoruz' dedi. Çiçek, basının olup bitenleri kamuoyuna doğru bir şekilde aktarmasını istediğini söyledi.
Çiçek, bu dönem Meclis'te çok önemli çabalar olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Bunların hepsinin müspet sonuçlanmasını arzu ediyoruz. Bu dönemin en önemli çalışması, yeni anayasa yapımı ile ilgili olanıdır. 19 Ekim'den bu tarafa dört siyasi partimizle birlikte bir çalışmayı Meclis dışına da taşırarak, tüm Türkiye'de sivil toplum kuruluşlarının ve sizlerin de katkısıyla bir kampanyaya dönüştürmüş oluyoruz. Bugün itibariyle halkın katılımıyla ilgili düzenlediğimiz programların sonuna geldik. Bundan sonra da görüşlerini bildirmek isteyenler olursa, bunları da değerlendireceğiz. Yarından itibaren halkımızın beklentilerine, talimatlarına ve görüşlerine uygun 'yeni anayasa nasıl şekillenecek-' onunla ilgili ikinci kısma geçmiş olacağız. Perşembe günü siyasi partilerimizin görevlendirdiği danışmanlarla toplantı yapacağız. Cuma günü de Uzlaşma Komisyonu, belirlenen çerçeve doğrultusunda taslak hazırlıklarını sürdürecek.
Bu süreçte de sizin biraz daha hassasiyet göstererek katkılarınızı bekliyoruz. Bu sürecin en zorlu kısmı ikinci bölümüdür. Çünkü, bu süreci sonlandıracak olan dört siyasi parti, komisyonda bugüne kadar kendi görüşlerini ortaya koymadı. Herkesin grup toplantılarında görüşleri var ama Uzlaşma Komisyonunda hiçbir siyasi partimiz, 'şu konuda şunu istiyoruz, şu maddenin böyle düzenlenmesini istiyoruz' görüşü ortaya koymadı. Şimdi ikinci bölümde ortaya konulacak. Arzumuz; bu masada her şeyin konuşulmasıdır, sonuçta da uzlaşıya vararak bu metinleri çıkarmaktır. Bu müzakereler sırasında zaman zaman çok farklı boyutlar da ortaya çıkabilecektir. Bu da işin tabiatı gereğidir. Kimin çantasında ne görüş varsa ortaya koyacak ki ortak noktaları bulup milletimizin tamamının benimseyeceği anayasayı ortaya çıkarmamız gerekiyor. Farklı görüşlerin ortaya çıkması komisyonda kavga anlamına gelmiyor. Bu başlıklar halkta tedirginlik meydana getiriyor.
Olanı olduğu gibi yazın. Sürece bu manada olumlu katkı verin. Her farklı görüş mutlaka kavgayla sonuçlanacak diye bir şey yok. Herkes düşüncesini söylesin, sonra da 'niye düşüncesini söyledi-' tarzında pişmanlığa yol açacak bir tutum içinde olmazsak, en büyük katkıyı siz vermiş olacaksınız. Sizden çıkan haberlere göre kamuoyu komisyonda ne olup bittiğini değerlendirecektir."
TBMM Başkanı Çiçek, Uzlaşma Komisyonu'nda bulunan 12 milletvekilinin şahsen orada bulunmadıklarını, partilerini temsil ettiklerini hatırlattı.
"Orada gündeme getirecekleri görüşler, partilerinden aldıkları yetkiye dayanarak sergilenen görüşlerdir" diyen Çiçek, bunun bireyselleştirilerek takdiminin çok doğru olmayacağını ifade etti.
Siyasi Etik Komisyonu ile ilgili de konuşan Çiçek, "Siyasi ve toplumsal hayatımızda bir mesleği icra ederken bizi sınırlayan sadece yasalar değildir. Yasalara uygun olsa bile, etik olarak da her mesleğin uyması gereken kurallar olabilecektir. Bugünün, partilerin Siyasi Etik Kurulu'na üye bildirmeleri için son gündür" dedi.
Çiçek, böylece; siyaset hukukunun yeni baştan gözden geçirilmesi, siyasette uyulması gereken etik kurulların belirlenmesi ve daha sağlıklı parlamento çalışması sürdürebilmek açısından, bir kısım yeni kurumsal çabaları göstermek istediklerini bildirdi.
Cemil Çiçek, "Anayasa Uzlaşma Komisyonu yazmaya başlamadan önce siyasi parti liderlerini ziyaret edecek misiniz-" sorusuna, "Bir defa daha en üst düzeyde bu sürece destek verildiğinin kamuoyuna duyurulması için arkadaşlarımızın böyle bir düşüncesi oldu" dedi. Partilerin genel başkanlarına bir kez daha teşekkür ettiğini belirten Çiçek, "Anayasa yapma işi, biraz da iklim, atmosfer meselesidir" görüşünü dile getirdi.
-tutuklu milletvekilleri-
"Tutuklu milletvekilleri konusunda gelinen son nokta nedir-" sorusuna Çiçek, şu yanıtı verdi:
"Önümüzde böyle bir sorun var. Neden kaynaklandı, niye kaynaklandı, nasıl oldu- Bunları hepimiz biliyoruz. Keşke bu sorulara ben muhatap olmasam, keşke bu sıkıntıları Türkiye yaşamasa. 24. Dönem Parlamentosu olumsuz anlamda da ilklere sahne oldu. Keşke bunlar da yaşanmasaydı ama demokrasiyi kökleştirmek, demokratik tecrübeleri kazanmak çok da kolay olmuyor. Bu konuyla ilgili yaptığım ve yapılan açıklamalar, bu işin yargı tarafında sonlandırılması idi. Çünkü, yargıya intikal etmiş bir konudur. Yargıya Meclis açıldıktan sonra intikal etmedi. Seçimlere giderken de yargının önünde böyle bir konu vardı, belli davalarda şüpheli veya sanık olan insanlar aday gösterildi. Meclis açıldı, önümüzde böyle bir sorun var. Aradan geçen süre içinde yargı bir şekliyle karar verebilmiş olsaydı bu sorunun muhatabı ben olmazdım. Yargıdan kaynaklanan bir sorun, siyaset kurumunun önüne geldi.
Geçtiğimiz günlerde bir kısım çalışmalar yapıldı. Bir sorunun çözümü bakımından tek bir makam yetkili olsaydı, o zaman bu sorunu çözmek ya da en azından karara bağlamak daha kolay olacaktı. Belli ki bu sorunun çözümü için birden çok faktör ve aktör var. Bunların hepsinin bir noktada kesişmesi gerekiyor. Zor olan kısmı da burasıdır. 3 muhalefet partimizin grup başkanvekilleriyle iki defa toplantı yaptık. Bu toplantının sonucunda beklentiler, sorunun boyutları, yansımaları ve olabilecek hukuki çerçevesi nedir- Bunlar konuşuldu. Üç muhalefet partisi arasında aynı paralellik noktasına gelindi.
Şimdi bunun bir başka yönden de tamamlanması gerekiyor. Yaptığımız görüşmeler ve dile getirdiğimiz hususlar, bunun hukuki çerçevesinin ne olabileceği konusu da Adalet ve Kalkınma Partisi'ne, Sayın Başbakanımıza ulaşmıştır. Kendilerinin bir toplantıda yaptığı konuşmada bu beklentilerin partinin yetkili organlarında görüşüleceğini ifade etti. Bu görüşmeyi bekliyoruz. Görüşmeden çıkan sonuca göre de ne olduğunu görmüş olacağız."
-"Umut ya da umutsuzluk esasına göre işlem yapmam"-
TBMM Başkanı Çiçek, "Umutlu musunuz-" sorusu üzerine bu işlerde realist olunması gerektiğini söyledi.
Siyasetin gerçekler üzerine yapılan bir iş olduğunu ve gerçeklere göre hareket ettiğini belirten Çiçek, "Umut meselesinin ne büyük sıkıntılar çıkarmaya çalıştığını ifade ettim" dedi.
Cemil Çiçek, Adalet Bakanlığı yaptığını, cezaevi psikolojisi bildiğini belirtti.
Bu insanların dışarıda akrabalarının olduğunu dile getiren Çiçek, "Bu noktada gerçek üzerinden hareket etmez, açıklama yapmaz ümit pompalarsanız, insanlara başka bir yönden de sıkıntı çıkarmış olursunuz. Umut ya da umutsuzluk esasına göre bir işlem yapmam" diye konuştu.
Çiçek, başka bir soru üzerine, 8 tutuklu milletvekilinin tek bir mahkemede yargılanmadığını, 4 ayrı mahkemede yargılandığını hatırlattı.
8 kişinin hukuki sürecinin birbirinden farklı olduğunu belirten Çiçek,
"Arzu ederiz ki hepsi bir an evvel çıksın. Sadece tutuklu milletvekilleri açısından değil, o davada yargılanan kim varsa hepsi durumu bilmek ister" diye konuştu.
- 1 Mayıs mesajı-
Cemil Çiçek, soru üzerine, 1 Mayıs'la ilgili şu mesajı verdi:
"İnşallah bayram havasında kutlanır. Bu konuda Türkiye geçmişte acı tecrübeler yaşadı. 1 Mayıs her zaman toplumda endişe, sıkıntı, üzüntü kaynağı oldu. Toplantıların yapıldığı esnaf, işyerleri bakımından olumsuz tablolar yaşandı. Bu üzücü ve kanunsuz olaylar olmasın diye vatandaş temennide bulundu. Türkiye demokratik bir ülkedir. Kim ne talep edecekse, ne yapacaksa bunu kanunlar çerçevesinde yapması lazım. Hak talep ederken haksızlık yapılmamalıdır, kanunsuzluk yapılmamalıdır. Kanunsuzluk yapılır... Bunu Ankara'da da yaşadık. Kaldırım taşları sökülür hiç alakası olmayan esnafın camı iner ve oradaki insanlar bu sıkıntılara maruz kalmamak için o gün dükkanını kapatır. Bu gözükmez, sadece polisin aldığı tedbirler öne çıkarılırsa, hak kullanım ile hukuksuzluk arasındaki dengeyi doğru düzgün kuramayız.
Türkiye yasadışı unsurlar bakımından epey verimlidir, epey yasadışı örgüt de var. Bunlar da bu tür toplantıları yankesicilerin mitingleri takip ettiği gibi, bu tür örgütler de siyaset kurumunun yankesicileridir. Yankesici unsurlar kalabalığın arasına dalıp masum, 1 Mayıs'ı kutlamak için gelen işçilerin özlemlerini istismar ederek kanunsuzluk yapıyorlar."
- TBMM
Son Dakika › Politika › TBMM Başkanı Çiçek, Pmd'yi Ziyaret Etti - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?