Kişisel verilerin korunması amacıyla, bu verileri hukuka aykırı olarak kaydedenlere, yayanlara veya ele geçirenlere verilecek cezalar artırılıyor.
TBMM Başkanlığı'na sunulan yasa teklifi, Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik yapıyor. Teklifle, daha önce yasal düzenlemeyle kaldırılan ancak ellerindeki dosyalar sonuçlanıncaya kadar görevlerine devam etmesi hükme bağlanan özel yetkili mahkemeler tümüyle kaldırılıyor. Bu mahkemelerde görevli hakim ve savcılar, yasanın yürürlüğe girmesinde itibaren 15 gün içinde HSYK tarafından uygun göreve atanacak.
Bu mahkemelerde görevli özel yetkili Cumhuriyet savcılarınca yürütülen soruşturma dosyaları, yetkili Cumhuriyet başsavcılıklarına devredilecek. Yargılaması devam eden dosyalar, yetkili ve görevli mahkemelere devredilecek.
Özel yetkili mahkemelerin kapsamına giren suçlarla ilgili açılan davalarda, sanığın taşıdığı kamu görevlisi sıfatı dolayısıyla hakkında soruşturma yapılabilmesi için izin veya karar alınması gerektiğinden bahisle durma veya düşme kararı verilemeyecek.
TMK'nın 10. maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle, Kanunun kapsamına giren suçlara ilişkin davalar, ağır ceza mahkemelerinde görülecek. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'ın yargılayacağı kişilere ve askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklı tutuluyor.
-Cezalar artırılıyor
Teklifle, kişisel verilerin korunması amacıyla, bu verileri hukuka aykırı olarak kaydedenlere, yayanlara veya ele geçirenlere verilecek cezalar artırılıyor. Bu kapsamda; kişisel verilerin kaydedilmesi, kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, verileri yok etmeme suçlarına verilen alt sınırlar yükseltiliyor.
Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye verilecek ceza 6 aydan 3 yıla yerine, "bir yıldan 3 yıla kadar" hapis cezası olarak değiştiriliyor.
Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi bir yıldan 4 yıla yerine, "2 yıldan 4 yıla kadar" hapis cezası ile cezalandırılacak.
Kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına karşın verileri sistem içinde yok etmekle yükümlü olanlara görevlerini yerine getirmediklerinde 6 aydan bir yıla yerine, bir yıldan 2 yıla kadar kadar hapis cezası verilecek. Suçun konusunun Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümlerine göre ortadan kaldırılması veya yok edilmesi gereken veri olması halinde, verilecek ceza bir kat artırılacak.
-Gözaltı, tutuklama, arama, el koymaya yeni düzenleme
CMK'nın gözaltını düzenleyen maddesinde de değişikliğe gidiliyor. Buna göre, gözaltına almada, kişinin bir suçu işlediğini düşündürebilecek emarelerin varlığı yerine, kişinin bir suçu işlediğini gösteren somut deliller varlığı aranacak.
Yakalanan kişinin mahkemeye götürülmesine ilişkin madde yeniden düzenleniyor. Hakim veya mahkeme tarafından verilen yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanan kişi, en geç 24 saat içinde yetkili hakim veya mahkeme önüne çıkarılacak. Yakalanan kişi, en geç 24 saat içinde yetkili hakim veya mahkeme önüne çıkarılamıyorsa, aynı süre içinde yakalandığı yer adliyesinde, mevcut değil ise en yakın adliyede kurulu sesli ve görüntülü iletişim sisteminin kullanılması suretiyle yetkili hakim veya mahkeme tarafından bu kişinin sorgusu yapılacak veya ifadesi alınacak.
Tutuklamanın kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren "somut delillere" dayandırılması zorunluluğu getiriliyor. Tutuklama nedenleri içinde "kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular" yerine, "somut deliler" aranacak. Birden fazla suç işleyenler ile suçu meslek edinenler bakımından tutuklamayı kolaylaştırıcı düzenleme getirilmek suretiyle toplumun korunması amaçlanıyor. Şüpheli veya sanığın mükerrir, itiyadi suçlu veya suçu meslek edinen kişi olması durumunda da tutuklama nedeni var sayılabilecek. Tutuklama kararı; sadece adli para cezasını gerektiren, suçu birden fazla işleyen ve suç işlemeyi alışkanlık haline getiren kişiler hariç olmak üzere, hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarla ilgili olarak verilemeyecek.
Yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe yerine somut delilere dayalı şüphe varsa; şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilecek.
Teklifle; taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma da yeniden düzenleniyor. Düzenlemeyle, taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma koruma tedbirinin uygulanabilmesi bakımından suçun işlendiğine ve belirtilen değerlerin bu suçlardan elde edildiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphenin varlığı aranacak.
Bazı soruşturmalarda, malvarlığına el koyma tedbirin uygulanabilmesi için soruşturmanın suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu kapsamında başlatılması ve yürütülmesi uygulamasının önüne geçilmesi amaçlanıyor.
Taşınmazlar, hak ve alacaklar bakımından el koyma işleminin uygulanabilmesi için ilgisine göre Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan, el konulacak taşınmaz hak ve alacağın suçtan elde edildiğine ve suçtan elde edilen değere ilişkin rapor alınması zorunlu olacak.
El koymaya ağır ceza mahkemesince oybirliğiyle karar verilecek. İtiraz üzerine bu tedbire karar verilebilmesi için de oybirliği aranacak.
- TBMM
Son Dakika › Politika › Yeni Demokratikleşme Paketi TBMM'de - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?