Mert'e "Yaşam" İliği

METİN BOLAT - Konya'da löseminin en ağır tipine yakalanan ve dört aya kadar ilik nakli yapılmazsa yaşamını yitirecek olan 14 yaşındaki Mert Çağ, adeta hastalıkla dalga geçer gibi moral ve motivasyonunu hep yüksek tuttu. Kemoterapiye olumlu yanıt veren ağabeyinden alınan ilikle hayata tutunan Çağ, nakil öncesi sosyal paylaşım sitesinden ağabeyine "Hadi oğlum ilik lazım" gibi mesajlar  göndermeyi bile ihmal etmedi.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Ramazan (51) ve Emel Çağ (47) çiftinin en küçük oğulları Mert'e 12 yaşındayken karın ağrısı şikayetiyle götürüldüğü hastanede lösemi teşhisi konuldu. Hastalığın en ağır türüne yakalanan Mert'in hemen tedaviye alınması gerektiği bildirildi.

Dört aya kadar ilik nakli yapılmazsa oldukça hızlı ilerleyen hastalık nedeniyle çocuklarını kaybedecek Çağ çifti, çaresizlik içinde ne yapacağını bilemedi. Kardeşten yapılan ilik naklinin daha sağlam olduğunu öğrenen Çağ çifti, doku uyumu için ailece tahlil yaptırdı.

Kemoterapiye olumlu yanıt veren Mert'e, 26 yaşındaki ağabeyi Oğuz'dan iki yıl önce Antalya'da başarılı şekilde ilik nakli yapıldı. Hala düzenli kontrolleri devam eden Mert'in hastalık boyunca verdiği mücadele, herkese örnek olacak nitelikte.

Herkesin "ölür" gözüyle baktığı Mert, adeta yaşama dört elle sarıldı. Hastalığını kabullenmek için saçlarını kemoterapi öncesi kestiren, tüm hasta çocuklarla ayrı ayrı ilgilenip onları teselli eden Mert, moral ve motivasyonunu hep yüksek tuttu.

Aldığı tedavi sonucu ağzında yara oluşan ve bir süre konuşamadığı için herkesle yazarak anlaşan Mert, bir seferinde yoğun bakıma bile kaldırılmasına rağmen tüm zorlukları göğüsleyip hastalığına boyun eğmedi.

Öyleki nakil öncesi sosyal paylaşım sitesinden ağabeyine "Hadi oğlum ilik lazım" gibi mesajlar bile göndermeyi ihmal etmeyen Mert, tedavi sürecindeki fotoğraflarını da paylaşarak yaşama azmiyle görenleri şaşırtıyor.

Mert Çağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrendiğinde hiçbir zaman "hastalığı istemiyorum" demediğini, itiraz etmeden durumu kabullendiğini söyledi. Hastalığı hakkında tüm bilgileri internetten detaylı şekilde araştırıp öğrendiğini dile getiren Çağ, bu yüzden her şeye pozitif bakmayı bildiğini, tüm sıkıntılarına rağmen hayattan kopmamak için mücadele verdiğini ifade etti.

"Hadi oğlum ilik lazım"

Başta ailesi olmak üzere yakınlarının hiç kendisini yalnız bırakmadığı anlatan Çağ, şöyle konuştu:

"Hareketleriyle bazen karamsarlığa düştüklerini anladığım ailemi ve yakınlarımı hep olumlu düşünmeye sevk ettim. Beni yalnız bırakmak istemeyen yakınlarım, adeta hastane bahçesini kampa çevirmişlerdi. Kötü şeyler yaşadığım zamanlar çok oldu. Okullar başlamış, kuzenlerim gitmişti. Vakit geçirecek şeyler bulamadım. İlgi azalmıştı. Nakile girdiğimde kan alacak damar bile bulamadılar. Çünkü damarlarım çok yıpranmış, iyice çekilmişti. Vücudumda damar kalmamıştı. Takılan kataterden kan veriliyordu. Yine de hep iyimser oldum. Sosyal paylaşım sitesinde fotoğrafmı gören bazı çocuklar bile ilik nakli olmak istiyor. Bana özeniyorlar. Hastalığı yenebileceklerini anladılar. Nakil sürecinde abime ve yakınlarıma 'Yarın nakil', 'hadi oğlum ilik lazım', 'nakil bitmiştir' gibi mesaj göndererek ne kadar iyi durumda olduğumu göstermek istedim."

Yeni bir bebek için zaman yoktu

Eşiyle adete birbirlerine kenetlenip acılarını içine atan anne Emel Çağ ise oğluna sıkıntılarını belli etmemek için çok çaba sarf ettiklerini belirtti. O günlerde oğlunun iliği uymasaydı çaresizliklerinin daha da artabileceğini vurgulayan Çağ, "Çünkü yeni bir bebek sahibi olabilmek için zaman yoktu. Geçen her saniye aleyhimize işliyordu. Bu yüzden ümidimizi kesmedik. Tedavi sürecinde oğlum ve ben Antalya'da yaşadık. Herşey Mert'in yaşaması içindi. Çok mutluyuz" dedi.

Baba Ramazan Çağ ise başından geçenleri anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı.

Kardeşini verdiği ilikle tekrar hayata bağlayan Oğuz Çağ, fiziksel ve huy olarak kardeşiyle birbirlerine benzediği için kendi iliğinin uyacağından emin olduğunu söyledi. Sonucun beklediği bir şey olduğunu ifade eden Çağ, kardeşinin istekli olmasıyla hastalığın ortadan kalktığını anlattı.

Hastalık vücutta çok hızlı ilerliyor

Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Pediatrik Hematoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ümran Çalışkan, 12 yaşındayken kendilerine lösemik bulgularla getirilen Mert Çağ'a kemik, kan ve kimik iliği tetkiklerinden hastalığın en sıkıntılı tipinin teşhisi konulduğunu kaydetti.

Cerrahi tedavisi olmayan hastalığa karşı uygulanan kemoterapiyle iyilik hali elde edildiğini anlatan Çalışkan, "Kök hücre nakliyle çocuk sağlığına kavuşuyor. Verici bulunamasaydı akraba olmayan verici taramasına girecektik. Ne zaman çıkıp çıkmayacağı belli olmadığından hasta kaybedilebilirdi. Her hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkta da moral ve motivasyon oldukça önemli. Mert'in de morali hep iyiydi" diye konuştu. - Konya