Balıkesir'de adli yıl açıldı. Atatürk Anıtında düzenlenen törende bir araya gelen hukukçular, Anıta çelenk sundu, saygı duruşunda bulunup, İstiklal Marşı okudu.
Anıttaki törende günün anlam ve önemini belirten ilk konuşmayı Balıkesir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Lokman Doğan, görevlerinin hak sahibine adalet teslim etmek olduğunu bildirdi. Yeni adli yılın hayırlı olmasını dileyen Başsavcı Vekili Lokman Doğan, "Bilindiği üzere yargı erki bireyler ve toplumlar için hayati öneme sahiptir. Adalet tüm insanların ortak talebi ve beklentisidir. Hakkı sahibine teslim edebilmek en büyük amacımızdır.
Adaletin tecellisi için var güçleriyle çalışan tüm cumhuriyet savcısı, hakim, avukat, müdür, zabıt katibi, kolluk personelimize teşekkür eder, yeni adli yılımızın ülkemiz insanına adalet, barış, mutluluk getirmesi temennisiyle hepinizi saygılarımla selamlarım" dedi.
BARO BAŞKANI MEYVACI: "AVUKATLAR GÖRMEZDEN GELİNİYOR"
Balıkesir Baro Baro Başkanı Yaşar Meyvacı, savunmanın yani avukatların ve onların örgütleri olan Baroların sorunlarının çok büyük bölümünün hala çözüme kavuşturulamadığını, hatta bu sorunların duymazlıktan gelindiğini söyledi. Avukatlık mesleğinin eğitim sisteminden kaynaklanan hatalar nedeniyle basitleştirildiğini, önüne gelenin avukatlık diploması alır hale geldiğini belirten Baro Başkanı Yaşar Meyvacı, yeni Anayasa hazırlama çalışmalarının sağlıklı gitmediğini kaydetti. Balıkesir Baro Başkanı Yaşar Meyvacı konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün,yeni bir yargı yılının ilk gününde, sevgili önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e olan bağlılığımızı, saygımızı ve onun gerçekleştirmeye çalıştığı idealleri doğrultusunda çalışma azim ve kararlılığımızı vurgulamak için burada, birlikteyiz. Yeni yargı yılının başladığı bugün, yargının birbirinden ayrılamaz üç unsurundan birisi olan savunmanın, yani biz avukatların ve onların örgütleri olan Baroların son birkaç yıldır her yargı yılı açılış töreninde, her Avukatlar Gününde ve giderek her fırsatta dile getirdikleri sorunların çok büyük bir bölümünün çözüme kavuşturulamadığı, hatta duymazlıktan gelindiği gerçeğini tekrar vurgulamamız gerekiyor. Çözüm beklediğimiz, giderek büyüyen sorunlarımıza yeni yeni sorunlar eklenerek, savunma ve hak arama işlevini yerine getirmeye çalışan avukatlar ne yazık ki görmezlikten geliniyor.
Hatta, her yeni yargı yılı açılış töreninde dile getirdiğimiz yargıya ve mesleğimize ilişkin sorunlar listemizi yenilemek yerine, bir önceki listeye yeni sorunlarımızı eklemek yeterlidir de diyebiliriz. Geride bıraktığımız yargı yılında, Balıkesir Borusu olarak belki de ülkemizde ilk kez gerçekleşen, bir yargıcın bir meslektaşımızı duruşma salonunda darp etmesi olayının şokunu ve üzüntüsünü yaşadık. Üzüntümüzü yargıç ve savcı meslektaşlarımızın da bir hukukçu bilinciyle içtenlikle paylaştıklarını görmek bizleri rahatlattı. Bu konudaki gelişmeleri dikkatle izliyor, sonucu merakla bekliyoruz. Ancak, önceki yıllarda dile getirdiğimiz pek çok sorunun çözüme kavuşturulmadığını üzülerek belirtirken, hiç olmazsa birkaç tanesini dile getirme ihtiyacı duyuyoruz; Yargının ve yargıcın bağımsızlığı, tarafsızlığı, güven içerisinde görev yapabilmesi ile ilgili düzenlemelerin tam olarak yapıldığını söylemenin hala mümkün olmadığını düşünüyoruz. Adaletin insan için olduğu, adaletin amacının insan hak ve özgürlüklerini korumak olduğu herkesçe ifade edilen bir gerçek olduğu halde, tutukluluk sürelerini infaza dönüştüren uygulamaların ne yazık ki hala sürdürdüğü de bir gerçektir. Özel adlarla anılan, toplumun çok büyük bir bölümünün de çok yakından izlediği davaların görülmesi sırasında, sanık vekili olarak işlevlerini yerine getirmeye çalışan meslektaşlarımızın işlevlerini yerine getiremez hale getirilmelerini endişeyle izliyor, bu tavrın giderek en sıradan davalarda da sergilenebileceğinden korkuyoruz. Ülke gündeminde çok önemli bir yeri olan yeni bir Anayasa konusunda, TBMM iradesi dışında herhangi bir iradenin dayatmadığı, toplumun tümünü kucaklayan, tam bir konsensüs ile oluşturulacak, birey hak ve özgürlüklerini en çağdaş anlamda güvence altına alacak yeni bir Anayasa hazırlama çalışmalarının da pek sağlıklı ilerlediğini söylemenin mümkün olmadığı inancındayız. Mesleğimiz, ne yazık ki, hala en kolay girilebilir meslek halinde bırakılmakta, her yıl 'bir sınıf, kırk sıra ve birkaç hoca' anlayışı ile açılan 100'ü aşkın Hukuk Fakültesi ile hukukçu eğitim- öğretim kalitesindeki düşüş görmezlikten gelinmektedir. Oysa, bu uygulamadan kaynaklanan sorunlar, yalnızca avukatları değil yargıyı ve ülkeyi de olumsuz etkilemektedir. Adeta Devlet Güvenlik Mahkemelerinin devamı olan Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerinin muhafaza edilerek, bu mahkemelerinin adlarının değiştirilerek yenilerinin kurulmasının nedenlerini ve gerekçelerini de tam olarak anlayabilmiş değiliz. Bütün çabalarımıza rağmen, toplumumuzda hiç de ihtiyaç duyulmadığına inandığımız 'ara buluculuk' asası çıkartılmış, olağanüstü çabalarımız sonucu, bir tek, bu statünün yalnızca hukuk eğitimi almış kişilere verilmesi bin bir zahmetle kabul ettirilebilmiştir. Avukatlık Kanunun 76. ve 95.maddelerinin Barolara verdiği, hukuk devletini, insan haklarını, kişi hak ve özgürlüklerini toplum adına gözetme görev ve yetkisi, yani Baroların yurttaşlarımızın hukuk güvencesine ilişkin sorumluğu Danıştay tarafından son dönemlerde verilen kararlarla ortadan kaldırılmaktadır. Yakın dönemde verilen kararlar, ne yazık ki
Baroların açtığı davaların husumet yönünden reddi ile sonuçlanmaktadır. En son, Baroların delege sayılarına ilişkin, bu sayıların değiştirilmesini amaçlayan yeni düzenleme önerisi ile Baroların ve Türkiye Barolar Birliğinin temsil sisteminin değiştirilmesine yönelik yeni bir yapılanma amaçlanmaktadır. Hukukun ve hukukçuların, yargının tüm aciliyeti ile ortada duran sorunları çözülmüş de, uğraşılması gereken bir tek baroların delege- temsil sistemi kalmışçasına ortaya atılan bu düzenlemeye ilişkin çalışmaların neyi amaçladığı hususundaki takdiri
hukukçulara ve kamu oyuna bırakıyoruz. Son olarak, söz etmek istediğimiz, yıllardır dile getirdiğimiz CMK ile ilgili sorundur. CMK
görevi alan arkadaşlarımız, tüm yakınmalarımıza ve uyarılarımıza rağmen çok komik ücretlerle çalışmak zorunda bırakılmaktadırlar."
BARODAN KARARLILIK VURGUSU
Balıkesir Baro Başkanı Yaşar Meyvacı, tüm bu olumsuzluklara rağmen hukuk devletinin gereği olarak mesleki kararlılıklarını dile getirdi. ülke gündemindeki yoğun sorunların arasında eni yargı yılının açılışında tekrar gündeme getirdiği hukuksal boyutu olan ancak bir bölümünü dile getirdiğini belirttiği sorunlarının çözümüne bu yeni adli yıl döneminde kavuşacakları umut ve beklentisi içerisinde olduklarını söyledi. Yaşar Meyvacı, "Özelikle belirtmek isteriz ki, yargının ve avukatların sorunlarını dile getirmek, çözüm aramak ve çözüm talep etmek kararlılığımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Yeni Yargı Yılı' nızı kutlarken, yeni yargı yılında tüm hukukçulara sağlık, esenlik ve başarılar diliyor, avukatların yargının eşit ve kurucu unsurlarından birisi olduğunun bilinci ve sorumluluğuyla, savunma ve hak arama işlevimizi sürdürmedeki kararlılığımızı, Balıkesir Barosu adına bir kez daha vurguluyoruz" diye konuştu.
Atatürk Anıtındaki Adli Yıl açılış törenine Balıkesir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Lokman Doğan, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Yüksek Hakim Hacı İbrahim Gözükara, Balıkesir Baro Başkanı Yaşar Meyvacı, cumhuriyet savcıları, hakimler, avukatlar ve adli personel katıldı. Önce konuşmaların yapıldığı, ardından çelenk sunumu ve saygı duruşunda bulunulan tören yargı mensuplarının hep birlikte Atatürk Anıtı önünde hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
(YU)
03.09.2012 21: 12: 11
TSI
NNNN - BALIKESİR
Son Dakika › Yerel › Balıkesir'de Adli Yıl Açılışı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?