Başbakan Yardımcısı Atalay Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "27 Nisan döneminde Cumhurbaşkanlığı, siyasetin üzerinde demokrasi dışı müdahalelerin bir odağıydı o zamanlar. Bu 28 Şubat'ta da böyle olmuştur, 12 Eylül'de de... Vesayetçilerin adeta odaklandığı yerdi. O kale de giderse elden 'mahvoluruz' diyorlardı. O kale gitti artık. Orası da artık milletin kalesi oldu" dedi.

Atalay, Nevşehir'de Kapadokya Kültür Merkezi'nde düzenlenen partisinin il kongresinde yaptığı konuşmada, 27 Nisan sürecinde AK Parti camiasının çok büyük sıkıntılar çektiğini söyledi.

28 Nisan 2007 öncesi ve sonrası Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağını, Mecliste 367 sayısının ortaya çıktığını ve bunu CHP'nin getirdiğini ifade eden Atalay, "Cumhurbaşkanını millet iradesi seçmesin diye ellerinden geleni yaptılar. O Anayasa Mahkemesi, 367 kararını aldığı günlerde çok zorlandı. Herhalde, mahkemenin tarihinde en zorlandığı günlerdir. Üyelerinin hangi zorlamalar içinde olduğunu biz biliyoruz. Cumhurbaşkanı seçimi yapılacağı gün iki partinin lideri ve iki parti önce katılacaklardı, oy vermeseler bile... Ama Meclise bile gelemediler. Sayın Erkan Mumcu ve sayın Mehmet Ağar'ın partileri. Genel Başkanları Meclise gelemediler. Milletvekilleri gelmesin diye kapıyı kilitlediler onların üzerine. Böyle günler yaşandı. Ama biz tabi hem kararlı hem de bir strateji üzerine çalışan bir ekip olarak bunların hepsini aştık" diye konuştu.

Bunun belki de hayırlara vesile olduğunu ve peşinden Anayasa'yı değiştirdiklerini ve artık Cumhurbaşkanını halkın seçeceğini belirten Atalay,

"Cumhurbaşkanı niye çok önemliydi biliyor musunuz- Çünkü 27 Nisan döneminde Cumhurbaşkanlığı, siyasetin üzerinde demokrasi dışı müdahalelerin bir odağıydı o zamanlar. Bu 28 Şubat'ta da böyle olmuştur, 12 Eylül'de de... Vesayetçilerin adeta odaklandığı yerdi. O kale de giderse elden 'mahvoluruz' diyorlardı. O kale gitti artık. Orası da artık milletin kalesi oldu" dedi.

-"AK Parti, devrimci bir partidir"

Atalay, AK Parti hareketinin bir demokrasi mücadelesi olduğunu, temel misyonlarının bu olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Biz ilk günden beri demokrasi mücadelesi veriyoruz. AK Parti, devrimci bir partidir. O mücadelede hiç yorulmaz, gereğini daima yapar, yapmıştır da zaten. Şu 10 yılda yapılanlara bakarsanız bunlar devrimdir zaten. O büyük mücadelemiz Türkiye'yi bu günlere getirdi. Ne 367 tartışılıyor, ne Cumhurbaşkanı tartışılıyor. İlk defa 12 Eylül ihtilali yargılanıyor. Türkiye'de ilk bu. Onu da siz sağladınız, biz sağladık.

Yeni Anayasa için de her şey milletin kontrolünde, milletin denetiminde olmalı. Biz milletimize güveniyoruz. Yasama da, yürütme de, yargı da milletin belirleyiciliğinde ve denetiminde olmalı. Yargı, yasama, yürütme ayrı olmalı ama üçünü de belirleyen millet olmalı. Parlamento olup biten her şeyde daha fazla söz hakkına sahip olmalı. Yargıya güven ülkemizde hala düşük. Olması gereken yerde değil. Onun da yükseltilmesi gerekir. Eğer millet yargıya az güveniyorsa, adaletin uygulanmasında, dağıtımında sorunlar var demektir. Yeni Anayasa inşallah bu konuda bu dengeleri sağlar."

-"Bizde nefret yok, kin yok, rövanş alma duygusu yok"

"Bizde nefret yok, kin yok, rövanş alma duygusu yok" diyen Atalay, daha iyi bir Türkiye için bunları söylediklerini, çevreye sevgi yayacaklarını, daha fazla kardeşlik yayacaklarını ve Türkiye'de kardeşliğin çimentosunun AK Parti olduğunu kaydetti.

Milletin AK Parti'ye her seçimde biraz daha fazla oy verdiğini anlatan Atalay, "Bütün ülkelerde muhalefet ve ana muhalefet partilerinin oyu yükselir. Seçime doğru daha da yükselir. Ama bizde düşüyor. O bizimkilerin büyük başarısı. Çünkü millet görüyor. Bunlarda ülkenin geleceği için bir vizyon yok. Bunlar bugüne kadar olduğu gibi tutarsız, ilkesiz siyaset yapan partiler" dedi.

Türkiye'nin büyüdüğünü ve güçlü bir ülke haline geldiğini ifade eden Atalay, Türkiye'nin her geçen gün ileriye doğru mesafe aldığını ve özgüvenin arttığını da sözlerine ekledi.

- NEVŞEHİR