AHMET BAYRAM - Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, "Türkiye'nin olmazsa olmazı uluslararası rekabette ön plana çıkacağı reformlardır" dedi.
Özince, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AK Parti'nin seçimlerden tek başına iktidar olarak çıkmasının Türkiye'deki yatırımcılar açısından yönetsel istikrarın olumlu algılanmasını sağlayacağını ifade etti.
Türkiye'nin seçimlerden sonraki yeni dönemde kendi içindeki istikrarla değil, uluslararası rekabette öne çıkması gerektiğini savunan Özince, daha reformcu ekonomi programlarına ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
AK Parti'nin seçim programındaki ekonomik vaatlerde, genç girişimcilere sağlanacak destekler, asgari ücret artışları ve mali istikrar hedefine vurgu yapıldığına dikkati çeken Özince, şöyle konuştu:
"Seçim vaatleri henüz bir hükümet programına dönüşüp önümüze gelmiş değil. Ancak Türkiye'nin olmazsa olmazı uluslararası rekabette ön plana çıkacağı reformlardır. Buna ihtiyacı var. Bizim sadece bizleri tatmin edecek programlarla bir yere varabileceğimiz düşüncesinde değilim. Bizi uluslararası yarışta öne çıkartacak, Türkiye'yi ve ekonomisini rakiplerinin önüne geçirecek sosyal ve iktisadi politikaların ortaya konulması uzun vadede başarı sağlar.
Türkiye'nin özellikle genç insan potansiyelini çok daha iyi kullanacağı, rekabetçi ve katma değerli üretimde kullanabileceğimiz alanlarda hem bilgi oluşturmaya hem de iş girişimleri yaratmaya ihtiyacımız var. Otomotiv endüstrisinin çok daha ötesinde yenilikçi üretim alanlarına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Bunun da ancak rekabetçi, birçok ulusun önüne geçilebilecek bir eğitimle, yerli ve yabancı yatırımcıya çok daha imkan tanıyan davetkar ve güven veren bir ortamla olabileceğini düşünüyorum. Zaman zaman ekonomi yönetimi bunu dile getirdi zaten, ümit ederim hükümet programlarında bu olacaktır. "
Başkanlık sistemi tartışmaları
Özince, Türkiye'de başkanlık sistemi tartışmaları yapılırken de istikrarın öneminin akıllardan çıkarılmaması gerektiğini söyledi.
"Piyasalar, başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgilenmez ve bundan etkilenmez" diye konuşun Özince, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Piyasaların, Türkiye'de istikrar beklediğini düşünüyorum, sürekli rejim tartışmaları olan bir ortamda piyasalar şunu der, 'siz önce bir kararınızı verin de ne yapacaksanız biz ondan sonra düşünelim'. Piyasalar sürpriz istemez, sevmez. Bu, ister şu sistem olsun, ister bu sistem olsun. Siz 'güzel bir istikrarımız var bununla devam ediyoruz' derseniz, piyasalar bunun üzerine bir şeyler kurmaya başlarlar ama siz 'bir dakika biz yeni bir çalışma yapıyoruz' derseniz buna da saygı duyarlar ve kararınızı beklemeye başlarlar, 'onu da bitirin ondan sonra bakalım, hazırlıkları tamamlayın ondan sonra çalışalım' derler. Beklenti de çoğu zaman iyi bir şey değildir. İstikrar daha iyidir."
Çin'den kaynaklanan dış ticaret açığı
Ersin Özince, 2015 yılının Türkiye için seçimlerle ve soru işaretleriyle geçtiğini, 2016 yılı için daha olumlu beklentilerinin bulunduğuna değindi.
Türkiye'nin 2015'te dünyadaki rekabet yarışında "bir yıl kaybettiğini" öne süren Özince, "2014 yılı da aslında iyi geçmemişti. Benim en büyük üzüntüm rakip gelişmekte olan ülkelerin önümüze geçmesi. Örneğin Çin, bizim en çok dış ticaret açığı verdiğimiz ülkelerden biri. Bizim emeğimiz, teknolojimiz, potansiyelimiz Çin'den daha mı az da Çin'den envai çeşit ürün ithal ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Yeni yılda Türkiye'nin Çin'den yapılan ithalattan kaynaklanan dış ticaret açığını azaltması gerektiğini savunan Özince, "Bugün Türkiye ekonomisi Çin'den kaynaklanan dış ticaret açığı ile başa çıksın, daha başka sorunla mücadeleye gerek yok. Ekonominin ve piyasaların beklentisi bu olmalı bence. Türkiye'de Çin'e karşı verilen her dış ticaret açığı işsizlik demektir, refahta azalma ve dışarıya giden döviz demektir" dedi.
Son Dakika › Yerel › Daha Reformcu Ekonomi Programlarına İhtiyaç Var' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?