5. Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu - Son Dakika
Güncel

5. Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu

5. Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu

Polis Akademisi Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezince Antalya'da düzenlenen sempozyuma 38 ülkeden temsilciler katılıyor.

06.12.2013 12:24  Güncelleme: 13:16

Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Remzi Fındıklı, "Terörü önleyecek yol silahların, çatışmaların değil, okulların, kitapların, eğitimin, iletişimin iyi kullanılmasından geçer. Unutmayalım ki iletişiminin olmadığı yerde itişme, çatışma vardır" dedi.

Polis Akademisi Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi (UTSAM) tarafından bu yıl "Stratejik Güvenlik Yaklaşımları" temasıyla düzenlenen 5. Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu (UTSAS 2013), Serik ilçesine bağlı Belek beldesindeki bir otelde başladı.

Prof. Dr. Fındıklı, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, Polis Akademisinde sadece lisans eğitimi vermediklerini, güvenlik konusunda araştırmalar yapan, sempozyumlar düzenleyen bir kurum olduklarını söyledi.

Coğrafi sınırların önemini kaybettiği bir dönemde güvenlik sorunlarının da mahalli olmaktan çıktığını, uluslararası bir önem kazandığını vurgulayan Fındıklı, bu doğrultuda güvenlik konusunun 3 gün sürecek sempozyumda uluslararası platformda tartışılacağını kaydetti.

Fındıklı, 38 ülkeden temsilcilerin katıldığı sempozyumda 79 panel, 16 oturum ve 19 sunum yapılacağını bildirerek, bu yılki temanın "Stratejik Güvenlik Yaklaşımlar" olduğunu ifade etti.

Toplumlarda güvenliğin çok önemli bir unsur olduğunu dile getiren Fındıklı, "Bir makinenin çalışması için yağ neyse, bir toplumun varlığı için de güven odur" diye konuştu. Güven duygusunun ortak ahlaki vurgulara, geleneksel, kültürel değerlere bağlı bir anlayışın ürünü olduğuna işaret eden Fındıklı, bu yüzyılda güven duygusunu artırıcı tedbirlerin alınmasının önem kazandığını söyledi.

Terör sorunu

Terör sorununun bugün dünya gündeminin birinci maddesini oluşturduğunu, ABD başta olmak üzere tüm çağdaş ülkelerin bu asırda terörle karşı karşıya kaldıklarını ve sorunun çözüm yollarnı aradıklarını anlatan Fındıklı, terörün yer yüzünde bozgunculuk yaparak sömürgeciliği sürdürmek isteyen bir kötülük, canavarlık olduğunu kaydetti. Terörün bir sebep değil, bir sonucun unsuru olduğunu belirten Fındıklı, terörün medyayı çok iyi kullandığını ifade etti.

Teörizmin siyasi temsilcileri, hükümetleri ya da halkın bir kısmını korkuya sevk etmek için güce, zora, şiddete başvuran bir unsur olduğunu vurgulayan Fındıklı, "Terörü önleyebilmek için öncelikle besleyen sebepleri bulup araştırmak gerekir. Terörün temelinde eğitimsizlik, inançsızlık, kin, nefret, sevgisizlik, bilgisizlik, düşmanlık, aile bağlarının zayıflaması gibi çeşitli sebepler vardır ama öne çıkaran, ortaya koyan en önemli sebeplerden birisi eğitim sorunudur" diye konuştu.

Amerika'da bir ticaret merkezinin 1995 yılında bombalandığını hatırlatan Fındıklı, bu olayda bombacının hakime, "Ben sizin ürününüzüm, kültürünüzüm, ben sizdenim. Beni değil, bana verdiğiniz eğitimi, kültürü sorgulayın" dediğini anlattı. Bunun çok iyi irdelenmesi gerektiğine dikkati çeken Fındıklı, "Terörün anası açlık, maddi yoksulluk ise babası da inançsızlık, manevi yoksulluktur" dedi.

Terörle mücadelede eğitimin önemi

Nesilleri bal arısına benzeten Prof. Dr. Fındıklı, bal arısının beslendiği güzel çiçeklerle güzel şeyler ortaya çıkardığını, gençlerin de bal arısı gibi güzelliklerle yetiştirilmesi gerektiğini söyledi. Terörle mücadelenin sanıldığı kadar kolay olmadığını dile getiren Fındıklı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Terörle mücadele ederken insan hakları, güvenlik konusunda çok dikkat etmek gerekir. Terörü önleyecek yol silahların, çatışmaların değil, okulların, kitapların, eğitimin, iletişimin iyi kullanılmasından geçer. Unutmayalım ki iletişimin olmadığı yerde itişme, çatışma vardır. Türkiye'de 95 kişiye bir kahvehane, 65 bin kişiye de bir kütüphane düşmektedir. Bu rakamlar terörle mücadelede eğitimin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor."

Terörle mücadelenin aktif hale gelmesinin terörizmi zararsız, terörü etkisiz hale getirmek anlamı taşıdığının altını çizen Fındıklı, terörle mücadelenin bilgi, bilinç, kültür mücadelesi olduğunu kaydetti. İnsanları, insanlık gayesinde tutan unsurun polis korkusu ya da ceza kanunlarının ağırlığı olmadığını vurgulayan Fındıklı, adalete hesap verme, inanç, sorumluluk ve manevi değerlerin, insanları insanlık gayesinde tuttuğunu ifade etti.

Terörü önlemek için tek bir mücadelenin yeterli gelmeyeceğini dile getiren Fındıklı, "Terörün temelinde aile bağlarının zayıflaması, sevgisizlik, inançsızlık, aile kavramının kurulamamsı, yabancılaşma, göç gibi artan sebepleri söyleyebiliriz. Dünya bir gemi, bizler de bu gemilerin yolcularıyız. Gemi su alırsa hepimiz batarız, bu geminin su almaması için herkesin üzerine düşen görevi yapması gerekir" diye konuştu.

Antalya Valisi Öztürk

Antalya Valisi Sebahattin Öztürk de terörizmin çağın en önemli sorunu olduğunu kaydetti. En önemli sonuçların da terörün sınır aşan suç pozisyonuna gelmesi olduğunu vurgulayan Öztürk, terörizmin sadece birkaç ülkeyi değil, dünyayı ilgilendirdiğini ifade etti.

Öztürk, Antalya'nın terörle ilişkisinin düşük seviyede olduğunu, kaçakçılığa yönelik çalışmaların da başarıyla yürütüldüğünü ifade etti. Geçen yıl Antalya'da terör faaliyetlerinde yüzde 27 düşüş yaşandığını bildiren Öztürk, "Örgütlü suçlarda da yüzde 39'luk bir azalma var" dedi.

Kentte uyuştucuyla mücadele çalışmalarının devam ettiğine değinen Vali Öztürk, bu sorunu çözmek için öncelikle yoksulluğun önüne geçmek gerektiğine işaret etti.

Sempozyum, 8 Aralık Pazar gününe kadar devam edecek. - Antalya

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel 5. Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement