Kayseri - Ekonomi Eski Bakanı Elitaş: Chp, Hdp'nin Boşluğunu Doldurmaya Çalışmasın

Ekonomi eski Bakanı Elitaş: CHP, HDP'nin boşluğunu doldurmaya çalışmasın

Ekonomi eski Bakanı ve AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, HDP'li bazı milletvekillerinin tutuklanması sonrasında toplanan CHP Parti Meclisi'nin aldığı kararları sert bir dille eleştirdi. Elitaş, "2008'deki AK Parti kapatma davasında, 'şeriatın kestiği parmak acımaz' derken, terörle kucak kucağa olan insanlara 'sandıkla gelen, sandıkla gidecek' diyerek, onları kucakladıklarının farkında değil. CHP, HDP'nin boşluğunu doldurmak için gayret göstermesin. Aksi halde Anadolu'daki insanların yüreğine hançer saplıyor demektir" dedi.

Elitaş, Kayserili hayırsever İzzet Bayraktar'ın dedesi merhum Hacı Halil Bayraktar adına Talaz ilçesinde yaptırdığı caminin açılışına katıldı. Cuma namazı sonrası yapılan açılış törenine Elitaş ile birlikte Kayseri Valisi Süleyman Kamçı, AK Parti Milletvekilleri İsmail Tamer ve Sami Dedeoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, kaymakamlar, ilçe belediye başkanları, davetliler ve vatandaşlar katıldı. Açılış töreni, camideki Kur'an kursunda eğitim gören 4-6 yaş grubu çocukların İstiklal marşı okuyup ilahi söylemeleriyle başladı. Açılışta konuşan Ekonomi eski Bakanı Mustafa Elitaş, 15 Temmuz darbe girişiminin, Türkiye'de yaşanan hiçbir darbe ya da darbe girişimine benzemediğini ifade ederek, "15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren o cüppeli hain, Amerika'da Pensilvanya'da, üniformalı ihanet şebekesiyle birlikte bu milletin üzerine kurşun yağdırdı. O gün 15 Temmuz günü, sabahlara kadar meydanlarda nöbet tutan, bu ülkenin sahibi olduğunu ispat eden Türk milletinin değerli insanlarına selam olsun, Allah'ın selamı onların üzerine olsun. Geçmişte bu ülke çok darbe gördü. 1960 darbesini gördü. Geçtiğimiz gün Meclis'te de söyledim. CHP'li arkadaşlar çok alındı ama bir tahlil yaptım. Demokrat Parti'nin hataları olabilir, ancak o gün onları uyaran 'Milli Şef' (Sizi ben bile kurtaramam) dedi. Ama şunu deseydi, (siz benim iktidarıma muhtaç olacaksınız, sıkıntılarınızdan ben kurtaracağım) deseydi, belki 27 Mayıs darbesini yapanlar, kendisini esas duruşta bekleyip selam çakanlara, (Yaptığınız büyük bir hatadır, derhal kışlanıza) deyip 27 Mayıs darbesini durdurabilirdi. Yassıada'ya ulaşmayan bir mektubu var. Eğer o mektup ulaşsaydı, belki de ilk demokrasi şehidimiz Adnan Menderes'i vermeyebilirdik?? diye konuştu.

Konuşmasında, Türkiye'deki darbe ve girişimlerini değerlendiren Elitaş, " 28 Şubat'ta bu ülkenin muhafazakar insanlarının çocuklarını dinini öğrenmeleri için gönderdikleri imam hatipleri kapattılar, bu cübbeli hainin okullarına muhtaç ettiler. Şimdi birileri 2004'te şunu yaptınız, bunu yaptınız diyorlar ya, bunun geçmişi 1970'lere dayanır. Bunun asıl palazlanması, 1998'deki imam hatip okullarının, Kur'an kurslarının kapatılmasına dayanır. Çünkü evlatlarımız, onlara mahkum edildi. Apo, 16 Şubat 1999'da Türkiye'ye teslim edildi, bu evliya kılıklı hain, Mayıs 1999'da Amerika'ya gitti. Birini verdi, diğerini aldı" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de yaşanan darbe ve girişimleri karşısında sessiz kalındığını, karşı çıkılmadığını ifade eden Elitaş, şunları söyledi:

"Türkiye'de ilk defa 27 Nisan'a hükumet cevap verdi. Bir de 14 Mart 2008'de AK Parti kapatma davası yaşandı. 341 milletvekilinin olduğu AK Parti'nin 39 milletvekili, yasaklı olmak üzere kapatılmaya çalışılıyor. O zamanki anamuhalefet partisinin liderinin verdiği cevap, (şeriatın kestiği parmak acımaz) oldu. Anamuhalefetin şimdiki genel başkanı ise (Sandıkla gelen sandıkla gider) diyor. Doğru, sandıkla gelen sandıkla gitmelidir. 2008'de de (Şeriatın kestiği parmak acımaz) deme basiretsizliğini göstermeseydi ve (Sandıkla gelen, sandıkla gider) diyebilseydi, belki de 15 Temmuz'un ayak sesleri yaşanmayacaktı.??

15 Temmuz darbe girişimi karşısında siyasi partilerin karar organlarını olağanüstü toplantıya çağırmalarını takdirle karşıladıklarını bildiren Elitaş, şöyle konuştu:

"15 Temmuz günü siyasi partilerin parti meclislerini, Merkez Karar Yürütme Kurulları'nı toplamaları, çok olağan bir haldir. Çünkü ülkeye darbe yapılmaya çalışılmıştır. O gün CHP de, 16 Temmuz günü parti meclisini olağanüstü toplantıya çağırdı, hakikaten olağan bir davranış sergiledi. Doğru bir davranıştı, alkışladık. Ama geçen hafta teröristlere sırtını dayayan, (PKK bizim arkamızda) diyen, (PKK tükürüğüyle bu silahlı kuvvetleri boğar) deme basiretsizliğine, şahsiyetsizliğine, alçaklığına düşmüş bir milletvekillerinin partilerinden birkaç milletvekilinin, soruşturmaya gidip ifade vermemelerinden dolayı gözaltına alınması, CHP Parti Meclisi, olağanüstü toplantıya çağırılmış. Bakın 16 Temmuz'taki iş en olağan iş ama HDP'lilerle ilgili yapılan iş olağanüstü iştir, milletin içini yaralayan, milletin kalbine hançer saplayan bir davranış sergilenmiştir. Şimdi onun altında eziliyorlar. Parti Meclisi'ni Cumhuriyet Gazetesi için topladıklarını söylüyorlar. Ancak parti meclisi bildirisinde en büyük paragraf HDP'lilere ayrılmıyor mu? O bildiride (Sandıkla gelen, sandıkla gider) yazmıyor mu? AK Parti kapatma davasında, (Şeriatın kestiği parmak acımaz) derken, terörle kucak kucağa olan insanlara (sandıkla gelen, sandıkla gidecek) derken, onları kucakladıklarının farkında değil. CHP, HDP'nin boşluğunu doldurmak için gayret göstermesin. Aksi halde Anadolu'daki insanların yüreğine hançer saplıyor demektir."