Necdet Özel: Savcı ve Hakimlere Çay Bile Söylemedim

Genelkurmay Başkanı Org. Özel, Uludere'ye takipsizlik kararıyla ilgili "Genelkurmay ve askeri yargı işbirliği yaptı." eleştirilerine cevap verdi.

09.01.2014 07:50 Güncelleme: 08:16

Abone ol

Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel'in, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'nın 2011 yılında Uludere'de 34 kişinin hava harekatı sonucu hayatını kaybetmesine ilişkin "takipsizlik" kararını vermesinin ardından yapılan eleştirilere tepki gösterdiği öğrenildi.

"ÇAY DAHİ SÖYLEMEDİM, İDDİALAR GERÇEK DEĞİL"

İddialara göre Org. Özel, kararla ilgili, "Genelkurmay ve Askeri yargı işbirliği içinde karar aldı" diye yapılan yorumlara, " TSK'daki görev hayatım boyunca prensip olarak askeri savcı ve hakimlerle bir araya gelmekten uzak durdum. Askeri savcı ve hakimlere çay dahi söylemedim. Bu yönde yapılan eleştiriler gerçekleri yansıtmıyor" diye tepki verdi.

HARİTALARI İNCELEYİP HAREKATA ONAY VERMİŞTİ

Askeri savcılığın, 34 kişinin öldüğü Uludere olayında "takipsizlik" kararının ayrıntılarında, hava harekatı yapılmasına Genelkurmay Başkanlığı'nda yapılan toplantıda karar verildiği, kararın MGK toplantısı nedeniyle karargahta olmayan Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel'e telefonla bildirildiği ortaya çıkmıştı. Yine kararın ayrıntılarında, Org. Özel'in, karargaha dönmek yerine bilgilerin işlendiği haritanın evindeki çalışma ofisine gönderilmesini istediği ve evinde haritaları inceledikten sonra hava harekatına onay verdiği vurgulanmıştı.

"TSK, CAN KAYIPLARI İÇİN ÜZGÜN"

Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın 4'ü general 1'i albay 5 komutan dahil tüm TSK personelinin görev gereklerini yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştüklerine hükmetmesiyle ilgili VATAN'a konuşan askeri kaynaklar, TSK personelinin can kayıplarının üzüntüsünü yaşadığını söyledi.

ULUDERE KOMUTANLARINA NE OLDU?

Takipsizlik kararının ardından gözler dosyada adı geçen komutanlara çevrildi. Kararda adı geçen komutanların tamamının görev yeri değişti. Şüpheli olarak anılan Korgeneral Yıldırım Güvenç, o tarihte Van'da konuşlu terörle mücadelenin en kritik noktalarından Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı'yken daha sakin bir görev olan 2. Kolordu Komutanlığı'na atandı. 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral İlhan Bölük, 1. Ordu Komutanlığı Kurmay Başkanlığı'na getirildi. Genelkurmay 2. Analiz Değerlendirme Daire Başkanı Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu'nun görev süresi iki kez temdit edilerek aynı rütbede bekletildi. Kuğu, Kabil'de ISAF RCC Kabil Bölge Komutanlığı yaptı. Şüpheli 2. Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanı Topçu Kurmay Albay Aygün Eker, Eylül 2013'e kadar Kosova'daki KFOR Türk Temsil Heyeti Komutanlığı'nı yaptı. Diğer bir şüpheli Tuğgeneral Halil Erkek ise 2. Ordu Harekat Kurmay Başkanı'yken, Tekirdağ 8. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı ve Garnizon Komutanlığı görevine getirildi.

HÜSEYİN ÇELİK: TAZMİNATI PKK ENGELLEDİ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, takipsizlik kararıyla ilgili şunları söyledi: "Askeri mahkeme 'kaçınılmaz bir hata var' dedi. Hükümet de olayda ölenlerin ailelerine 120 bin lira tazminata hükmetti. Ancak terör örgütü ve BDP, tazminata "kan parası" diyerek, ölenlerin yakınlarının tazminatı almasını engelledi."

ULUDERELİ AİLELER EYLEM HAZIRLIĞINDA

Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'nın takipsizlik kararı vermesi üzerine, aileler protesto eylemleri yapacaklarını duyurdu. Uludere'nin Gülyazı Köyü'nde yaşayan ve olayda yaşamını yitiren Vedat Encü'nün babası Zeki Encü, "Şimdiye kadar nasıl mücadele ettiysek, bundan böyle de alınan hukuksuz kararların üzerine gideceğiz. Biz demokratik çevrelere sesimizi duyurduk, şimdi onlarla birlikte alanlara ineceğiz. Biz AKP'nin grubunu işgal etmek, il binalarına yürümek ve yurdu terk etmek de dahil her tür eylemi yapacağız" dedi. (Kaynak: Vatan)

Kaynak: Haberler.Com

Sizin düşünceleriniz neler ?

Yorumlar (6)

YaşarSÖNMEZ: Suç işlemiş ve teslim olmayıp kanun dışı hareket etmeye devam eden bir suçlunun, işlemiş olduğu suçu durdurmak ya da başka bir suç işlemesini engellemek için etkisiz hale getirmek için yapması gereken ve yaptığı neyse askerlerin de yaptığı budur. Müdahale etmeleri değil etmemeleri suç olacaktı. Görevini yapanlar taktir edileceklerine, suçlu olabilecekleri düşüncesiyle ifadelerinin alınmış olması bile onlara yapılmış büyük bir haksızlıktır. Bu konuda o görevini yerine getiren askerlere sıkıntı yaşatan ya da yaşatanların onlara büyük bir özür borçları olduğu gibi manevi tazminat da ödemeleri gerekir... 3 3 Yanıtla
f: bu vatan hepimizin önce bu vatanın evladı olduğunu kabul edeceksin ondan sonra hak talep edeceksin kimde ne hakkın varki ne talep ediyorsun ben tc vatandaşıyım bunu gururla söyliye biliyorum sende bunu tüm kalbinle söyleye biliyorsan o zaman biz kardeşiz demekti o zaman sonuna kadar yanındayım 3 2 Yanıtla
eşref çelikel: bu yazıya aksı yorum atmıs tum arkadaslara dıyorum sızkı turk askerını ıyı nıyetlı buluyorsunuz bugun gorev yapan tum emnıyet guclerının bır gorevı vardır eger suclu kısı veya kısıler her ne yaptı ıse bıle sıze ates etmedıgı takdırde ates etmemelısınız denmıyormu bugun orda yapılan saldırı bılerek olmustur ve bu katlıamdır bununda tabıkı sucluları vardır ve cezası verılmelıdır belkı orda buılunan o ınsanlar suc ıslemıslerdır ama gecım sıkıntısı yuzundendır bunu her kım olsa yapar onemlı olan sudurkı yapılan suca karsılık suc ışlenmıstır ÖZETLEYECEK OLURSAM(kımse bu sekılde olmeyı hakketmıyor eger bır suc işlendıyse cezası bu olmamalıdır suclu sucu ısleyen degıl bu suca olumle cvp verenlerdır.) 1 2 Yanıtla
kemal ALTINTAŞ: Bu köy korucu köyüdür,gelirleri koruculuktn aldıkları maaş ile ara sıra da karakolun bilgisi dahilinde kaçak şeker,çay ve mazot getirip yakın şerhir pazarlarında paraya çevirip çoluk çocuğunun geçimini yapmaktır. Bu olaydan önce PKK tarafından bir karakol baskını ile birkaç askerimiz şehit olmuş ve korucuların işbirliği olmasa bu zayiatın olmayabileceği bizim kerameti kendinden menkul çok vatansever bazı hükümet ve cemaat organlarınca sorumsuzca dillendirilmişti. Bu gerek hükümetin ve gerekse askeriyenin birlikte aldığı bir gözdağı operasyonudur.Baakmayın BDP'nin ve PKK'nin olaydan fayda çıkarmaya çalışmaları.Bakın bu ülkede böyle bir asker ve sivil özelikle Sorumsuz basın olduğu sürece demokratik bir ülke olamayız.Yandaş, kardaş ve yalan dolanlarla gazetecilik yapanlara diyorum artık yeter yoksa çoluk çocuğunuzun birbaşka Ülkedemi güvence altına aldınızda ondan mı böyle yıkıcı davranıyorsunuz. 0 0
aydın ışık: werty denen soytarı sizde namus ne gezer 0 2 Yanıtla
kemal ALTINTAŞ: Bu köy korucu köyüdür,gelirleri koruculuktan aldıkları maaş ile ara sıra da karakolun bilgisi dahilinde kaçak şeker,çay ve mazot getirip yakın şerhir pazarlarında paraya çevirip çoluk çocuğunun geçimini yapmakalar. Bu olaydan önce PKK' tarafından bir karakol baskını ile birkaç askerimiz şehit olmuş ve korucuların işbirliği olmasa bu zayiatın olmayabileceği bizim kerameti kendinden menkul çok vatansever bazı hükümet ve cemaat yanlısı basın organlarınca sorumsuzca dillendirilmişti. Bu nedenle gerek hükümetin ve gerekse askeriyenin birlikte aldığı bir gözdağı operasyonudur.Bakmayın BDP'nin ve PKK'nin olaydan fayda çıkarmaya çalışmaları. Yoksa tamamen devlet yanlısı bir korucu köyüdür.Bu ülkede böyle bir asker ve sivil özelikle Sorumsuz basın olduğu sürece demokratik bir ülke olamayız.Yandaş, kardaş ve yalan dolanlarla gazetecilik yapanlara diyorum artık yeter yoksa çoluk çocuğunuzun geleceğini birbaşka Ülkedemi güvence altına aldınızda ondan mı böyle yıkıcı hareket edebiliyorsunuz.. 0 1 Yanıtla