4-Başbakan Erdoğan: Herkes Konumunu Bilecek, Herkes Sınırlarını Bilecek

Özgür ALTUNCU/ İSTANBUL DHA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Avcılar Ambarlı İleri Biyolojik Arıtma Tesisinin açılış törenine katıldı. Törene ayrıca İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da katıldı.

Törende konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını değerlendirdi. Erdoğan, "Bu ülkenin milli bir kurumu, anayasal bir kurumu çıkıyor, kendi ülkesinin, milletinin, bireyin haklarını savunacağı yerde, uluslararası şirketlerin ne yazık ki ticari hukukunu savunuyor. Herkes konumunu bilecek, herkes sınırlarını bilecek" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan konuşmasının başında, projenin gerçek anlamda bir çevre projesi olduğunu söyleyen Erdoğan, kirli ve temiz olmak üzeri arıtılan sulardan örnekler göstererek yaptığı konuşmada, "Biz sandıklar kapandığı anda, 5 yıllık bir rehavete kapılan bir kadro değil, başladığı işleri bitiren, verdiği sözler için hemen kollarını sıvayan bir kadroyuz" dedi. İstanbul ve Marmara için önemli bir yatırımı hizmete aldıklarını söyleyen Erdoğan, " Kim çevreci ? İşte ortada. Bu bir çevre yatırımıdır. Ah geziciler, ah. Sizin işiniz, cam çerçeve indirmek, bizim işimiz inşa etmek. İşte çevre bu" dedi.

KİMYASAL İDDİALARINA YANIT

"Yurtdışında bazı odaklar, bazı cevreler eliyle, özellikle uluslararası medya arıcılığıyla Türkiye'ye çirkin ithamların, çirkin saldırıların devam ettiğini görüyoruz "diyen Erdoğan, Paralel yapı olarak nitelediği Gülen Cemaatine işaret ederek, " 17 Aralık'ta darbe yapamadı, 30 Mart'ta hükümeti yıpratamadı. İçerde başarısız olunca, dışarıdan Türkiye'ye yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. Belli uluslararası çevrelerde, belli kalemlerin Türkiye aleyhine akıl almaz, insaf dışı, mantık dışı iddiaları arka arkaya sıraladıklarını görüyoruz. Türkiye'yi teröre destek veren ülke gibi göstermeye çalışıyorlar. Türkiye'yi Suriye'deki insanlık dışı saldırıların sorumlusu gibi göstermeye çalışıyorlar" diye konuştu. Erdoğan sözlerini, "Ey paralel yapı, senin 160 bin Suriyeli kardeşimizin ölümüyle ilgili gözyaşı döktüğün var mı? Senin Mısır'da ki kardeşlerimizle ilgili gözyaşı döktüğün baki mi? Marmara gemisindeki 9 şehidimizle ilgili bir olumlu cümlen mümkün mü? Seni biz iyi biliriz. Senin hangi odaklarla çalıştığını da çok iyi biliyoruz. Bu operasyonların arkasında hangi hainlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz. Bu yazıların ne amaçla yazıldığını çok iyi biliyoruz. Bu operasyonların arkasında hangi hainlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz" diye sürdürdü.

"BUNU MİLLETE NEYLE İZAH EDECEKLER"

Başbakan Erdoğan 30 Mart seçimlerinin ardından yapay tartışmalar başlatıldığını belirterek, "30 Mart seçimlerinin hemen ardından malum çevreler Türkiye'nin gündemini değiştirmek, sandıkta elde edilen o büyük yenilgiyi örtmek amacıyla yapay bazı tartışmaları başlattılar. Muhalefet partileri kendi özeleştirilerini yapmak, seçimdeki başarısızlıklarını analiz etmek yerine gündemi farklı yerlere çekmeye çalışıyorlar. 'İşte bu Başbakan çok gerilimci, çok sert, bu Başbakan niye böyle? Bize bunu söyleyenler önce kendileri aynaya baksınlar. Bu Başbakanı hedef tahtasına koymak suretiyle ağızlarına gelen her şeyin, hakaretin her alasını, ailesini de karıştırmak suretiyle yapanlar acaba bunu millete neyle izah edecekler" dedi.

Erdoğan partisinin seçimlerle ilgili elde ettiği sonuç hakkında ayrıca, "Benim milletim bu iktidara yüzde 45,5 oy verdiyse, bunun bir nedeni var. Demek ki, Başbakanı'na sahip çıkıyor. Başbakanı'nın söylemleri onun gönlünü, dilini ifade ediyor" diye konuştu.

"KİRALIK KALEM OLDUKLARINI İSPAT ETMEKLE KALIRLAR"

Erdoğan, "Biz raporların ne niyetle hazırlandığını, bu yazıların ne amaçla yazıldığını çok iyi biliyoruz. Bu operasyonların arkasında hangi hainlerin bulunduğunu çok çok iyi biliyoruz. Türkiye'yi hiç kimse terör örgütleriyle yan yana gösteremez. Bunu yapan, kendi cahilliğini, kendi acziyetini ve kötü niyetini ortaya koyar. Suriye'deki insanlık dışı saldırılarla Türkiye'nin bağlantısını kurmaya çalışanlar, sadece kiralık kalem olduklarını ispat etmekle kalırlar" diye konuştu.

"TÜRKİYE ALEYHİNE AKIL ALMAZ, İNSAF DIŞI, MANTIK DIŞI İDDİALARI ARKA ARKAYA SIRALADIKLARINI GÖRÜYORUZ"

"Yurt dışında bazı odaklar, bazı çevreler eliyle özellikle de uluslararası medya aracılığıyla Türkiye'ye yönelik çirkin ithamların, çirkin saldırıların devam ettiğini görüyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, "Bu paralel yapı, 17 Aralık'ta, 25 Aralık'ta darbe yapamadı. 30 Mart'ta Hükümet'i yıpratamadı. İçeride başarısız olunca dışarıdan Türkiye'ye yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. Belirli uluslararası çevrelerde, belli kişilerin, belli kalemlerin Türkiye aleyhine akıl almaz, insaf dışı, mantık dışı iddiaları arka arkaya sıraladıklarını görüyoruz" diye konuştu.

SOSYAL MEDYAYA ELEŞTİRİ

Dile getirilen iddiaların Türkiye'den alıcıları olduğunu bildiklerini söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özellikle Sosyal medya üzerinden bir algı operasyonu yapılmak istendiğini belirtti. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: Bazılarının, bazı medya kuruluşlarının bu saldırılarda maşa olarak kullanıldıklarını çok iyi görüyoruz. Biz Twitter, Youtube, Facebook gibi sosyal medyayı eleştirirken, işte bu operasyonlara alet oldukları için eleştirdik. Kutsal değerlerimize, milli değerlerimize saygı göstermedikleri, ulusal güvenliğimize yönelik saldırılarda alet oldukları için eleştirdik. Bugün de eleştiriyorum. Yarın da eleştireceğim. Bunun özgürlükle alakası yok. Bunlar Twitter, Youtube, Facebook birer uluslararası şirkettir. Para kazanan şirketlerdir. Aynı zamanda Twitter denilen, aynı zamanda vergi kaçakçısıdır. Bunların da üzerine gideceğiz. Bu şirketler de gelecek, benim ülkemin Anayasasına, yasalarına, vergi kurallarına uyacaklar. Ama bunlarla ilgili verilmiş olan karara uyduk, ama saygı duymuyorum. Başka ülkelerde nasıl belli kurallar içerisinde çalışıyorlarsa, burada da belli kurallar içerisinde çalışacaklar. Özgürlük maskesi altında hiç kimse benim ülkemde operasyon yapamaz.

"UYDUK AMA SAYGI DUYMUYORUM"

Erdoğan, Twitter yasağının kaldırılmasın ile ilgili olarak, "Bunlar Twitter, Youtube, Facebook en başta birere uluslararası şirkettir. Bunlar kar amacıyla kurulmuş, para kazanan şirketlerdir. Aynı zamanda Twitter denilen aynı zamanda vergi kaçakçısıdır, bunların da üzerine gideceğiz. Bu şirketler de her uluslararası şirket gibi gelecek, benim ülkemin Anayasasına, yasalarına, vergi kurallarına uyacak. Ama, bunlarla ilgili verilmiş olunan karar; uyduk ama saygı duymuyorum" dedi.

"BÜYÜK BİR HAYRETLE GÖRÜYORUZ"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını da değerlendirdi. Erdoğan, "Özgürlük maskesi altında hiç kimse benim ülkemde operasyon yapamaz. Ulusal güvenliğimiz, kişilik haklarını, mahremiyetleri değil uluslararası şirketlerin çıkarını düşünenler de kusura bakmasında milletin gönül gözünden kaçamazlar. Bu ülkenin milli bir kurumu, anayasal bir kurumu çıkıyor, kendi ülkesinin, milletinin, bireyin haklarını savunacağı yerde, uluslararası şirketlerin ne yazık ki ticari hukukunu savunuyor. Herkes konumunu bilecek, herkes sınırlarını bilecek. Yüzlerce dosya görüşülmeyi beklerken, binlerce insan adalet beklerken, uluslararası şirketlerin hukukunu alelacele karara bağlamak, hatta 'bir iç tüzük hazırladık' diyerek, yasaların üstüne çıkmak suretiyle kendilerini birincil mahkeme yerine koymak, inanıyorum ki bu aziz millete yapılmış çok büyük bir haksızlıktır. Bu aynı zamanda siyasete, idareye bir müdahaledir. Bu müdahalenin başka alanlarda da yapıldığını büyük bir hayretle görüyoruz" dedi.

"CÜBBESİNİ ÇIKARIR, GELİR SİYASİ PARTİLERİN ÇATISI ALTINDA SİYASETİNİ YAPAR"

"Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu yasası ile ilgili böyle bir müdahale yapılmıştır" diyen Başbakan Erdoğan, "Yüksek Seçim Kurulu kararları tartışmaya açılmak istenmektedir. Hukukun için bir ur gibi sirayet etmiş paralel yapı görmezden gelinirken siyasete müdahale alanının iştahının kabardığını görüyoruz. Herkes yetkisini, konumunu, sınırını bilmeli. Ne yaptığına, ne söylediğine dikkat etmelidir. Siyaset yapmak isteyen koltuğundan kalkar, cübbesini çıkarır, gelir siyasi partilerin çatısı altında siyasetini yapar. Ama bazı koltuklarda, bazı cübbelerin içinde siyaset yapılmaz. Şunu herkesin bilmesini istiyorum bugün ol koltuk, o cübbe sizleri güçlü gösterebilir ama bilesiniz ki bu ülkeye zarar verir, millete zarar verir. Biz ülkemizde bu tür gerilimlerin yaşanmasına ve yaşatılmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye'nin artık gerilime tahammülü yok. Türkiye'nin artık siyaset dışı müdahalelere tahammülü yok. Birileri sizleri alkışlayabilir, birileri köşelerinde sizlere methiyeler düzebilir, bilesiniz ki yarın o birileri sizin yanınızda olamayacaktır. Siz milletin içinde olacaksınız, milletin size yarın hangi gözle bakacağı çok önemli. Bütün sorunlarımızı siyaset dairesinde, hukuk ve demokrasi çerçevesinde konuşacak, o sınırlar içinde çözüme kavuşturacağız" diye konuştu.

(GK)