Erdoğan, "Ben, aydınlık yarınların Türkiye'sini düşünen gençliği severim" - - Son Dakika
Politika

Erdoğan, "Ben, aydınlık yarınların Türkiye'sini düşünen gençliği severim" -

Erdoğan, "Ben, aydınlık yarınların Türkiye\'sini düşünen gençliği severim" -

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ben, gençliği senden çok severim. Ama ben, elinde molotof olan gençliği değil, elinde taş, sopa, pala bu gençliği değil, silah olan gençliği değil, elinde bilgisayarıyla, kalemiyle, kitabıyla, defteriyle, aydınlık yarınların Türkiye'sini düşünen gençliği severim. Onun hizmetkarı olurum" dedi.

18.03.2014 21:28
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ben, gençliği senden çok severim. Ama ben, elinde molotof olan gençliği değil, elinde taş, sopa, pala bu gençliği değil, silah olan gençliği değil, elinde bilgisayarıyla, kalemiyle, kitabıyla, defteriyle, aydınlık yarınların Türkiye'sini düşünen gençliği severim. Onun hizmetkarı olurum" dedi.

İskele Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap eden Erdoğan, Merkez Bankası'nın milli banka olduğunu ifade ederek, "Merkez Bankası'nın döviz rezervi neydi biliyor musunuz? 27,5 milyar dolar Merkez Bankası'nın döviz rezervi vardı. Şimdi, 128 milyar dolar döviz rezervimiz var. Hadi çıksınlar desinler ki, 'Hayır'. Halep oradaysa, arşın Çanakkale'de" diye konuştu.

İktidarlarından önce Ziraat Bankası'nın çiftçiye yüzde 59 faiz oranıyla kredi verdiğini ve şimdi bu oranın yüzde 5'e düştüğünü ifade eden Erdoğan, aradaki farkın vatandaşta kaldığını belirtti.

Erdoğan, esnafın yüzde 46 ile Halk Bankası'ndan kredi aldığını, bunun şu anda yüzde 5'e düştüğünü anlatarak, şöyle devam etti:

"Bakın nereden nereye. Çiftçi, köylü, esnaf onların böyle bir derdi yok. Sokaklara dökülüp de ellerinde molotoflarla, ellerinde taş, sopalarla esnafın camını, çerçevesini indirenlerin, milliyetperver olmak diye, vatansever olmak diye bir şeyi olabilir mi? Ve bunların yanında duran kim? Kılıçdaroğlu. 'Bu gençliği kötü görme' diyor. Ben, gençliği senden çok severim. Ama ben, elinde molotof olan gençliği değil, elinde taş, sopa, pala bu gençliği değil, silah olan gençliği değil, elinde bilgisayarıyla, kalemiyle, kitabıyla, defteriyle, aydınlık yarınların Türkiye'sini düşünen gençliği severim. Onun hizmetkarı olurum. Bakın şu an biz, tablet bilgisayarlara geçiyoruz. Dağıtmaya başladık. Şu ana kadar 163 bin tablet bilgisayar dağıttık. Ve şimdi inşallah 675 bin tablet bilgisayarın ihalesini yapıyoruz. Onları dağıtacağız, ardından 10 milyon tablet bilgisayar geliyor. Bütün okullarımızda yavrularımız tablet bilgisayarlarla okuyacak. Bütün dersliklerimiz inşallah etkileşimli tahtalarla donatılmış olacak. Ya modernizm budur. Modernite budur. Bu bizim milletimize layık değil miydi? Hakkı değil miydi? Bunu yapacak biziz."

- "Biz kumsalların değil sadece, 780 bin kilometrekarenin partisiyiz"

Erdoğan, şu anda bir seçimin ortasında olunduğunu belirterek, "Şu ana kadar Cumhuriyet Halk Partisi'nden yerele ya da genele ilişkin doğru dürüst Allah aşkına bir proje duydunuz mu? Yani bu Kılıçdaroğlu çıkıyor konuşuyor. 'Ya bizim şu planımız var, şu projemiz var' diye duydunuz mu? Konuşmasının neredeyse tamamına yakını ya yalan ya takiye ya iftira ya fitne ya fesattır. Ya bir de proje açıkla arkadaş proje... Ya 'biz şunu yapacağız' de. Ama bunlarda böyle bir şey yok. MHP'den yerel sorunlara ya da genel sorunlara ilişkin herhangi bir öneri, hedef, plan duydunuz mu? BDP'den herhangi bir proje duydunuz mu? Bakıyorsun BDP siyasal Kürtçülük yapıyor, MHP siyasal Türkçülük yapıyor, CHP de 'Ben kumsalların partisiyim' diyor. Başka bir şey yok. Ama biz, 77 milyonun partisiyiz. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Romanıyla, Boşnakıyla, Arnavutuyla velhasıl 77 milyonun partisiyiz ve 'tek millet' diyoruz. Biz kumsalların değil sadece, 780 bin kilometrekarenin partisiyiz. Batıda ne varsa doğuda o olacak. Kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak. Yani Türkiye'nin vatandaş veya uluslararası camiadan gelenler neresine giderse gitsin, 'Ya burası ne biçim bir ülke olmuş kardeşim. Ya ben buraya 10 sene önce gelmiştim yollar yoktu, bu havaalanları yoktu'..." diye konuştu.

İktidara geldiklerinde ülkede 26 havaalanı olduğunu, bu sayının şimdi 52'ye çıktığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"İşte Çanakkale... Ayın 24'ünde inşallah artık orta ölçekli uçaklar Çanakkale Havaalanı'na inmeye başlayacak. Buyurun. Biz buyuz. Şimdi diyor ki, 'Gökçeada'. Biraz sabırlı olacaksın. Şunu bileceğiz, ekonomide yatırım, rantabıl olan araziye yapılıyor. Eğer parayı rastgele savurursanız ülkeyi batırırsınız. Eğer biz bugün ayakta duruyorsak finansı iyi yönettiğimiz için duruyoruz. Ama Kılıçdaroğlu gibi adamlar üç tane koyun verin, kaybedip gelir. Onların işi değil bu iş. Tanıyorsunuz onu değil mi? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmuştu, ikametini İstanbul Kağıthane ilçesine taşımış. Sordular kendisine 'Nerede oturuyorsun?' diye. Cevabı şu; 'Kağıttepe'de oturuyorum' diyor. Ve ne oldu biliyor musunuz? Kendisi büyükşehir belediye başkan adayı, o seçimlerde oy kullanamadı. Ya kendine bile oy kullanamadı. Bundan bu ülkeye başbakan olur mu? Zaten kasetle geldi kasetle gider. Akıbeti bu. Böyle bir durumu var."

- "İkinci ilkemiz, tek bayrak"

İkinci ilkelerinin "tek bayrak" olduğuna işaret eden Erdoğan, bayrağın renginin şehidin kanı, hilalin bağımsızlığın ifadesi, yıldızın, şehidin simgesi olduğunu vurguladı.

Erdoğan, "Mithat Cemal ne güzel söylüyor; 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır/Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır'. Geçen çıkmış yine Kılıçdaroğlu diyor ki, Kırkpınar güreşlerine gitmiş de oradan bayrak geçiyormuş, bayrak geçerken bizim bakanlarımız orada varmış, ayağa kalkmamışlar. Diyor ki, 'Bunların bayrağa saygısı yok'. Kılıçdaroğlu, bak sen bize bayrak dersi verme. Önce sen Hakkari mitinginde geçen seçimlerde, ya orada CHP bayrağının yanında bir tane Türk bayrağı orada koyamadın. Niye? Çünkü Hakkari'de o mitingi yapmak için seninle anlaşanlar sana dediler ki, 'Burada Türk bayrağı dalgalandıramazsın'. Ve sen de onların verdiği talimata uydun. Dalgalandıramadın. Ama Hakkari'de biz de miting yaptık. Aynen buradaki gibi.. Şöyle bir bayrakları gösterelim bakalım Kılıçdaroğlu bir görsün. Bu tablo neyse, oradaki tablo da o" diye konuştu.

Çocuklarına, ilkokulda bayrağı anlattığını ve bir gün çocuğunun " Baba, okulda şiir okuma yarışması var, ben hangi şiiri okuyayım" dediğini dile getiren Erdoğan, "Ben de dedim ki, 'Kızım, Arif Nihat Asya'nın Bayrak şiiri var. Sen o şiiri oku' dedim. Ve okudu, birinci de oldu. Şimdi tabii ben bu şiiri sizinle okumak isterim. Şöyle bir kıtasını beraber okuyalım yeter. Çünkü Kılıçdaroğlu'nun buna ihtiyacı var" dedi.

Erdoğan, mitinge katılanlarla birlikte, Asya'nın, "Bayrak" şiirinden şu dizeleri okudu:

"Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü/Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü/Işık ışık, dalga dalga bayrağım/Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım."

Erdoğan, "İşte bizim bayrak sevdamız bu, işte bizim bayrak aşkımız bu. Kılıçdaroğlu, senin bu konuda alacağın daha çok ders var" diye konuştu.

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Erdoğan, 'Ben, aydınlık yarınların Türkiye'sini düşünen gençliği severim' - - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement