Yargıçlar Sendikası'dan "Hsyk Seçimlerinde Cemaatle El Ele" Yorumlarına Tepki

Yargıçlar Sendikası, HS'YK seçimleri için cemaatle işbirliği yapıldığına yönelik köşe yazılarına tepki göstererek, Basın Konseyi'ne şikayette bulundu. HSYK seçimlerinde YARSAV ve Yargıçlar Sendikası'nın adaylarının cemaat mensubu olarak gösterilmesine tepki gösteren Yargıçlar Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, cemaat denilen yapılanmayla hiç bir biçimde temasın sağlanmadığını, Adalet Bakanlığının yeni HSYK için yaptığı önerilerin ise bağımsız yargının varlığı için doğru görülmeyip geri çevrildiğini belirtti.

Yargıçlar Sendikası, "YARSAV Cemaat el ele güzel günlere!!!" başlıklı köşe yazısına tepki göstererek, Köşe Yazarı Sevilay Yükselir'i Basın Konseyi'ne şikayet etti. Söz konusu yazıda HSYK seçimlerinde YARSAV ve Yargıçlar Sendikası'nın adaylarının cemaat mensubu olarak gösterilmesine tepki gösteren Yargıçlar Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Basın Konseyi'ne yaptığı şikayette, "Yeterli araştırma, inceleme veya soruşturma olanağı varken, bu yollara başvurmadan ele alınan konu tek yanlı haberleştirilmiş, gerçekler bütünüyle göz ardı edilerek, halkın gerçekleri öğrenme hakkı çiğnenmiştir. Hukuki, insani ve vicdani değerler dışlanmış, örgütümüz ve örgüt faaliyeti kapsamında ortaya konulan çalışmaya açıkça saldırılmış ve örgütümüz ile bu çalışmamız karalanmış, çalışmamız kapsamında yer alan kişilere açıkça saldırı niteliğinde ifadeler kullanılmıştır. Hukuk dışı biçimde örgütümüz ve örgüt çalışması dedikodunun da ötesinde dayanaksız biçimde bir cemaatle gerçekdışı biçimde ilişkilendirilmeye ve bu şekilde ayrıca karalanmaya çalışılmış, bu içerikteki yazı ile basının saygınlığı da zedelenmiş, tüm bu durumlar Basın Meslek İlkelerine aykırılık oluşturmuştur" dedi. Basın Konseyi'den söz konusu yazıdan dolayı Yükselir'in kınanmasının istendiği başvuruda, HSYK seçimleri için YARSAVve Yargıçlar Sendikası'nın görüş birliğine vardığı ve ortak çalışma başlatıldığı anımsatıldı.

-CEMAATLE TEMAS SAĞLANMADI ADALET BAKANLIĞININ ÖNERİLERİ REDDEDİLDİ-

HSYK seçimleri için yürütülen çalışmada cemaat denilen yapılanmayla hiç bir biçimde temasın sağlanmadığının, Adalet Bakanlığının yeni HSYK için yaptığı önerilerin ise bağımsız yargının varlığı için doğru görülmeyip geri çevrildiğinin belirtildiği başvuruda, cemaat eleştirilerine şöyle yanıt verildi:

"Şikayet konusu yazıda, açıklanan adaylarımızdan Levent Ünsal, Mustafa Bağarkası ve Murat Aydın'ın cemaat bağlantılı, paralel yapı tarafından desteklenen adaylar olduğu, bunun ismi açıklanmayan bir haber kaynağınca belirtildiği ifade edilip, bu durumun kanıtı olarak ta; Levent Ünsal'ın balyoz davasında onama isteyen tetkik hakimi olduğu, yine YARSAV seçimlerinde en çok alan kişi olduğu, Mustafa Bağarkası'nın ÇHD davasına bakan ve tahliye kararı vermeyen yargıç olduğu, Murat Aydın'ın ege bölgesinde HSYK seçimleri için geniş katılımlı toplantı yapabildiği ifade edilerek, gerek adaylarımıza, gerek aday belirlemeye yönelik çalışmalarımıza ve gerekse de örgütümüze yönelik açık bir saldırı ve karalama yoluna gidilmiştir. Balyoz olarak adlandırılan davada Yargıtay 9. Ceza Dairesince, temyiz incelemesi sırasındaki rapor için, adayımız Levent Ünsal'ın da aralarında yer aldığı sekiz tetkik hakimi görevlendirilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Savcıları ya da Anayasa Mahkemesi raportörleri kendi görüşlerini de incelemelerine yazarken, bu tetkik hakimlerinin görevinin sadece özet yapmak olduğu unutulmamalıdır. Levent Ünsal da davadaki bin 200 klasörden sadece görevlendirildiği bölüm hakkında özet hazırlamış, kendi görüşüne yönelik herhangi bir ifadeye, bu raporunda görevi gereği yer vermemiştir. Adayımız, Yargıtay üyesi statüsünde olmadığı için de zaten Yargıtay'da onama kararı veren kurul içinde de değildir."

-BASIN MESLEK İLKELERİNE AYKIRIDIR-

İstanbul Yargıcı Mustafa Bağarkası'nın, ÇHD davasında da sınırlı süre görev yaptığının ve davayı sonlandırma olanağının sağlanmadığının altı çizilen başvuruda, Karşıyaka Yargıcı Murat Aydın'ın ise her yönüyle ilkesel duruş sergileyen bu nedenle sürekli hedef olan takdir toplayan bir hakim olduğu vurgulandı. Adayların karalanması ve cemaat bağlantısı varmış gibi gerçek dışı haber yapılmasının, basın meslek ilkelerine, basın özgürlüğüne ve hukuk devleti kurallarına aykırı olduğunun vurgulandığı başvuruda, "Bu adayların kesin cemaatçi olduğu gibi ifadelerin kullanılarak, bu çalışmanın içinde olan çok örgütümüze açık bir saldırı yapılmıştır. 11 listede yer alan başka cemaatçi isimlerinde olduğu, onların da daha sonra açıklanacağı da ayrıca ifade edilerek, saldırıda sınır tanınmamıştır. Yazıda seçimlere iki ay varken, cemaatin bu listeyi açıklattığı, bu yolla cemaat tarafından ön yoklama çekildiği, bunun sonucuna göre b planının devreye sokulacağı ifade edilmektedir. Bu anlatımda; listeyi açıklayan örgütümüzün bu yolla ayrıca doğrudan cemaatle işbirliği içinde olduğunun, hukuk dışı bir yapılanmayla birlikte hareket ettiğinin, adayların da bu çerçevede belirlendiğinin ileri sürülmesinin bile ötesinde, bu durum kesinmiş gibi belirtilmektedir ki, her durumda bu anlatım, gerçeğe ve Basın Meslek İlkelerine de aykırıdır" denildi.