Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Esenboğa Külliyesi'nin Açılış Töreni

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yıllarca bize Arapların ihanet ettiği, bizi sırtımızdan hançerlediği söylendi. Hatta çok çirkin ifadelerle tanımlandılar, aynı şekilde Arap kardeşlerimize de Osmanlı'nın onları senelerce sömürdüğü öğretildi. Yapay sınırlarla bir gecede iki farklı ülkenin vatandaşı haline gelen ailelerin evlatları, gittikleri okullarda birbirine tamamen zıt, birbirine adeta düşman bir tarih okudular." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Esenboğa Külliyesi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Ankara Savaşı'nda siyasi ve kişisel nedenlerin aynı medeniyetin iki kolunu, iki büyük cihangirini karşı karşıya getirdiğini, hem Osmanlı İmparatorluğu'nun hem de Timur İmparatorluğu'nun bu savaştan ağır yaralar aldığını, her iki tarafın da ordusunun önemli bir kısmını kaybettiğini, büyük zayiat verdiğini ama bu savaşın asıl bedelini Osmanlı'nın ödediğini belirtti.

Ankara Savaşı'ndan sonra Osmanlı'nın 11 yıl sürecek bir fetret devrine girdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İç istikrarsızlıklar, taht mücadeleleri, isyanlar ve toprak kayıpları ile devlet dağılmanın, adeta yok olmanın eşiğine geldi. 11 yıl süren bu bıçak sırtı dönem her ne kadar Çelebi Mehmet'in dirayeti sayesinde geride bırakılsa da Osmanlı Devleti'nin tekrar eski günlerine dönmesi uzun yıllar aldı." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Savaşı'nın İstanbul'un fethini 50 yıl ertelediğinin kabul edildiğine işaret ederek, "Balkanlarda fetihler durmuş, Anadolu'daki siyasi birlik tamamen dağılmıştır. Ben Ankara Savaşı'nın sebep ve sonuçları itibarıyla günümüze ayna tuttuğuna, bizim için çok önemli dersler barındırdığına inanıyorum. Maalesef bugün de İslam alemi ve Türk dünyası siyasi, ilmi, kültürel, diplomatik açıdan büyük bir fetret dönemi yaşıyor." değerlendirmesinde bulundu.

"En büyük faydayı İslam dünyasının hasımları sağlıyor"

Bu fetret döneminin ilkinin Müslümanların bizatihi kendisinden, ikincisinin de rakiplerinden kaynaklanan sebeplerden ortaya çıktığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Medeniyet içi çatışmalar, kardeş ülkeler arasındaki gerilimler, Müslümanların enerjilerinin tamamen tükenmesine neden oluyor. Sürekli kriz üreten, iş birliği yerine kavgayı, yapma yerine yıkmayı, engel olmayı amaçlayan sığ bir anlayış coğrafyamızı esir almış durumda. Müslümanlar kendi kapı komşularına, yıllardır aynı bölgeyi, aynı değerleri paylaştıkları kardeşlerine adeta düşman nazarıyla bakıyor. Müslüman ülkelerin birbiriyle kurdukları ortaklıklar, inanın birbirlerine karşı kurduklarından çok daha zayıf. Bu durumdan en büyük faydayı ise İslam dünyasının hasımları sağlıyor. Böylesi bir atmosferde Müslümanların güçsüz ve bitap kalmasını isteyen çevrelere adeta gün doğuyor."

Müslümanların ayağa kalkmaması için krizlerin derinleştirildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Müslümanların kaynaklarını, petrolünü, altınını, madenini hatta alın terini sömüren ülkeler kazanç sağladıkları bu tablonun devamı için her türlü senaryoyu devreye alıyorlar. İşte Irak, işte Libya bunları yaşıyor. Müslümanların ayağa kalkmaması, kendi içlerinde birlik sağlamaması için mevcut krizleri çözmek yerine Irak ve Suriye'de olduğu gibi sorunlar daha da derinleşiyor." dedi.

Erdoğan, "Bakınız yıllarca bize Arapların ihanet ettiği, bizi sırtımızdan hançerlediği söylendi. Hatta çok çirkin ifadelerle tanımlandılar, aynı şekilde Arap kardeşlerimize de Osmanlı'nın onları senelerce sömürdüğü öğretildi. Yapay sınırlarla bir gecede iki farklı ülkenin vatandaşı haline gelen ailelerin evlatları, gittikleri okullarda birbirine tamamen zıt, birbirine adeta düşman bir tarih okudular." ifadelerini kullandı.

Gerçek hadiseler yerine ikame edilen safsatalarla insanların birbirine hasım kılındığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin doğu ve güneydeki akrabaları ile bağının kopartılmaya, araya korku duvarları örülmeye çalışıldığını bildirdi.

Erdoğan, şunları söyledi:

"Tüm Müslümanlar büyük güçlere mahkum ve mecbur edilmeye çalışıldı. Birinci Dünya Savaşı sırasında tohumları ekilen, İkinci Dünya Savaşı sonrasında ise perçinlenen bu kardeşi kardeşe kırdırma politikası sürekli güncelleniyor. DEAŞ, Boko Haram ve Eş-Şebab gibi İslam dışı örgütler Müslümanların başına musallat ediliyor. Aynı şekilde DHKP-C, PKK, PYD/ YPG gibi etnik ve mezhebi farklılıkları istismar eden katil sürülerinin sırtı sıvazlanıyor."

"İnsanlar, Şii Sünni denilerek birbirine karşı kışkırtılıyor"

Müslümanların birbirlerine karşı sürekli kışkırtıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm farklılıklarına rağmen her yıl Arafat'ta vakfeye duran, yönünü aynı Kıble'ye dönen, aynı Allah'a ve Peygambere inanan insanlar, Şii, Sünni denilerek, birbirine karşı kışkırtılıyor." dedi.

Yeni bir fetret dönemine fırsat vermemek için çalıştıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sevgili gençler, bizim Sünnilik, Şiilik diye bir derdimiz yok, bizim sadece Din-i Mübin-i İslam diye bir derdimiz ve aşkımız var. Biz İslam çatısı altında toplandık, yorumlar bizim için olmazsa olmaz değildir. Bizim için olmazsa olmaz sadece Din-i Mübin-i İslam'dır. İşte bunu parçalamak istiyorlar, bunu bölmek istiyorlar, biz buna pirim vermeyeceğiz. Müslümanları bir karamsar tablonun içine mahkum etmek isteyenler, bilesiniz ki yeni bir fetret dönemini de tahrik edenlerdir."

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Esenboğa Külliyesi'ne belediye otobüsünün gelmesiyle ilgili sıkıntıların giderileceğinin de müjdesini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Keçiören Metrosu'nun bu üniversite yerleşkesiyle bağlantısının yapılacağını açıkladı.

Otobüslerle ve metroyla bu üniversitenin şehir içi ile ulaşım sıkıntısı yaşamayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Peki biz sizden ne istiyoruz, bizim de isteğimiz var, sizden ilim istiyoruz, ilim istiyoruz, ilim istiyoruz. İnşallah uluslararası camiada da siz yarışacaksınız. Lisans, lisansüstü, doktora, hepsinde yarışacaksınız ve Türk genci inşallah bu konuda da örnek olacak. Buna da hazırız değil mi, bir sıkıntımız yok." diye konuştu.

Törenden notlar

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberinde bulunan Başbakan Binali Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Metin Doğan, TOKİ Başkanı Ergün Turan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve bölge milletvekilleriyle YBÜ Esenboğa Külliyesi'nin açılışını gerçekleştirdi.

Erdoğan, kurdele kesimi sırasında, "Gençler, dik duracaksınız. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Külliyesi tüm gençliğimize, üniversite camiamıza, hocalarımıza, öğrencilerimize, milletimize hayırlı olsun." dedi.

(Bitti)