Saç Yok Rimel Derdi Yok Oh Be! - Son Dakika
Magazin

Saç Yok Rimel Derdi Yok Oh Be!

Saç Yok Rimel Derdi Yok Oh Be!

Dün vizyona giren 'Bana Bir Soygun Yaz'ın başrol oyuncularından Hakan Yılmaz ve Mehmet Özgür, dört erkeğin hikayesini anlatan filmi eğlenerek çektiklerini....

15.12.2012 06:03  Güncelleme: 09:00

Biray Dalkıran'ın yönettiği, başrollerinde Hakan Yılmaz, Mehmet Özgür, Çetin Altay ve Umut Oğuz'un oynadığı 'Bana Bir Soygun Yaz' filmi dün vizyona girdi. Üç arkadaşın başından geçen komik bir hikayeyi anlatan film, seyirciye bol bol kahkaha vadediyor. 'Suskunlar' dizisinde canlandırdığı 'Takoz İrfan' karakteriyle hafızalara kazınan Mehmet Özgür ve komedi dizi ve filmlerinin aranan oyuncusu Hakan Yılmaz; 'Bana Bir Soygun Yaz'ı anlattı...

Eğlenceli bir komedi filmine imza atmışsınız; set de eğlenceli miydi bari?

MEHMET ÖZGÜR: İyi anlaşan bir ekiptik. Hakan enerjisiyle, sevgisiyle işimizi çok kolaylaştırdı. Çünkü bu işler çok zordur. Eğer oyuncular birbirlerine karşı savunmaya geçmek zorunda kalırlarsa, o işten iyi bir sonuç bekleyemezsiniz. Hakan bu konuda lokomotifin başını çok iyi çekti; arkadan gelenler de birbirlerine sarıldı.

HAKAN YILMAZ: Oyuncularda, 'En iyi benim sahnem olsun, en iyi o çekilsin' tarzında ego vardır ama bizim sette asla öyle bir şey olmadı. Herkes egolarını evde bırakıp geldi sete.

Peki, herkesi güldüren bu filmi çekerken siz güldünüz mü?

M.Ö.: Bizim gülmekten çekemediğimiz sahneler oldu.

H.Y.: Bizim güldüklerimizden kalanlar filme yansıdı. İnşallah DVD'ye atılan o sahneleri de koyarlar; onlar filmden daha komik çünkü. Fiziksel olarak dayanabilsek, durmadan filmi çekmeye devam edebilirdik.

ALLAH NE VERDİYSE KONUŞTUK

Çekimler yazın en sıcak dönemlerine denk geldi, onun için mi fiziksel olarak çok zorlandınız?

H.Y.: Evet, hatta ben bir ara kurdeşen döktüm, bir-iki serum yedim ama serum bitince de koşa koşa sete gittim. "Dinleneyim, bugün seti iptal edelim" demedim, tersine "Aman gidip oynayayım" diyordum çünkü çok eğleniyordum.

M.Ö.: Filmde deşarj olduk biz, rehabilite etti hepimizi.

Mehmet Bey, 'Suskunlar'ın son sezonunda hiç konuşmadan performans sergilediniz; bu filmde ise kurduğunuz cümlelerin ardı arkası gelmiyor. Ettiğiniz dualar da uydurma, değil mi?

M.Ö.: Evet, hepsi uydurma. Yaklaşık 15-20 gün detaylı çalıştım, bir dil geliştirdim. Arapça konuşsaydık, sert düşebilirdi; bizim ülkemizde o sertlik kaldırılamayabiliyor. Dolayısıyla o tınıyı yakalayabilecek bir dil düzenledim ve bana verilen senaryodaki replikleri o dile dönüştürdüm. Aslında bu rol bana ilaç gibi geldi; burada çok konuşup ikinci sezonda dizide hiç konuşmayınca idare ettim. (Gülüyor)

Filmde kadın oyuncular çok az görünüyor; yani daha çok erkeklerden oluşan bir film bu, değil mi?

H.Y.: Biraz erkek filmi oldu bu; dört erkeğin başından geçen bir hikaye çünkü. Tabii ki arada kızlarımız da var ama bu, kızlar için yazılmış bir film değil. Tabii bu, kadınlar filmi izleyince gülmeyecekler anlamına gelmiyor.

Sette erkek erkeğe çalışmak nasıldı?

H.Y.: Çok keyifliydi! "Saçımı bekliyorum, rimelim aktı" derdi yok. Biz yüzümüzü yıkayıp sete geliyoruz, hazırız. Makyaj derdimiz yok. Kadın oyuncuları beklemek uzun sürüyor; bir saç, bir maşa 1.5 saat sürüyor kardeşim!

M.Ö.: Bir de bazen kadın oyuncular olduğu zaman ekipte kendinizi sınırlama ihtiyacı duyuyorsunuz. Ama biz orada kendimizi sınırlamadık, Allah ne verdiyse konuştuk.

#Sayfa#

KUZUNUN DEVAMLILIĞI HERKESTEN DAHA İYİYDİ

Filmde bir rol arkadaşınız var ki hiç konuşmuyor; bir kuzuyla birlikte rol kesmek nasıldı?

H.Y.: Birçok oyuncudan daha devamlılığı tutan bir kuzuydu. "Otur" de oturuyor; kuzu kaçar ya, yok öyle bir şey. Kuzu bize geldiğinde 15-20 günlüktü, setten bir arkadaşı annesi gibi benimsedi; o nereye giderse gidiyordu. Bizden dolayı pek çok sahneyi tekrarladık ama kuzudan dolayı hiçbir sahneyi tekrar çekmedik!

TÜRKİYE'NİN OYUNCUSUYUM EN ÇOK UÇAN

Mehmet Bey; film ve dizilerin yanı sıra tiyatroda da sahneye çıkmaya devam ediyorsunuz, değil mi?

M.Ö.: Evet, ben Antalya Şehir Tiyatrosu'nda oyuncuyum. Oyunlarım var, yönetmenlik yapıyorum ayrıca. Şu anda 'Fehim Paşa'da, 'Vatan Kurtaran Şaban'da ve 'İnadına Yaşamak'ta oynuyorum. 'Aşk Gribi' diye de yeni bir oyun hazırlıyoruz.

SAÇIMA AK DÜŞTÜ!

Hayatınız İstanbul ve Antalya arasında mekik dokuyarak mı geçiyor?

M.Ö.: Altı yıldır Türkiye'nin en çok uçan oyuncusuyum. Her hafta iki gün oyunum oluyor, gidip geliyorum. Bazen sabah sete giriyorum, akşam üstüne kadar sette oluyorum, akşam Antalya'ya oyuna gidiyorum ve gece tekrar dönüyorum.

H.Y.: Rahmetli Christopher Reeve, 'Süpermen'i oynadı; bu kadar uçmadı!

M.Ö.: İlk başladığımda saçımda, sakalımda beyaz yoktu, simsiyah bir adamdım; şimdi beyazlar düştü ikisine de...

AYNI GÜN İKİ AYRI FİLMLE SEYİRCİ KARŞISINA ÇIKIYOR

Mehmet Bey bugün, 'Bana Bir Soygun Yaz'la birlikte rol aldığınız 'Tepenin Ardı' da vizyona giriyor; orada nasıl bir rolünüz var?

M.Ö.: Orada cahil, köylü kurnazı bir yörüğü oynuyorum. Çok güzel bir iş oldu o da, dünya festivallerinden 16 ödülü var ama kadersiz bir film. Bağımsız sinema olduğu için yedi salon verdiler sadece.

Kalbiniz iki film için de atıyordur şimdi...

M.Ö.: 'Tepenin Ardı' için biraz buruk atıyor çünkü hak etmediği bir noktayla giriyor vizyona. Gönül isterdi ki en azından 'Bana Bir Soygun Yaz'ın yarısı kopyayla girebilsin ama olmuyor.

H.Y.: 'Bana bir Soygun Yaz'ı izleyenler, arkasından çıkıp 'Tepenin Ardı'nı izlesinler derim ben.

Sabah : http://www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr

Son Dakika Magazin Saç Yok Rimel Derdi Yok Oh Be! - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement