Safranbolu'da Yaşayan Engelli Ays Kara ve Ailesi, Komşularına Karşı Hukuk Mücadelesi Veriyor

TUNAKAN YILDIRIM

1 yaşındayken yaşadığı idrar zehirlenmesinin ardından hareket ve konuşma yeteneğini kaybeden, doktorların 'En fazla 6 yıl yaşar' dediği Ays Kara, kendisinin ve ailesinin mücadelesi ile 17 yaşına geldi. Ays Kara, yaşam mücadelesinin ardından şimdi de engelli olduğu için kendisini apartmanda istemeyen bir komşusuna karşı ailesiyle birlikte hukuk mücadelesi veriyor.

Karabük'ün Safranbolu ilçesinde, 1 yaşındayken geçirdiği idrar zehirlenmesi sonucu hareket ve konuşma yeteneğini kaybeden Ays Kara'ya ve doktorlar 6 yıl ömür biçti. Ancak Ays Kara, kendisinin ve ailesinin verdiği mücadeleyle hayata tutunmayı başardı. Kara, okula 3 yıl geç başlasa da okumayı öğrendi. Ayakları ile yazan, yabancı dil öğrenen, yakın zamanda çıkaracağı kitabın hazırlıklarını yapan Ays Kara, aldığı watsu tekniği, osteopati, sakranoz ve fizik tedavi ile yaşamını kolaylaştırmaya çalışıyor.

Ays Kara'nın annesi Aynur Kara ve babası Muharrem Kara, çocuklarının tedavisi için mücadele ederken üst komşuları M.G. ile mahkemelik oldu. Kara Ailesi, üst komşuları M.G. ve ailesinin Ays Kara'yı engelli olduğu için apartmanda istemediklerini ve M.G. ve ailesinden sürekli küfür ve hakaret işittiklerini iddia etti. Aynur Kara, oğlu Ays Kara'ya küfreden M.G.'ye aralarından yaşananlar nedeniyle mahkemenin eşi ve kendisine 5'er yıl denetimli serbestlik ve para cezası verdiğini söyledi. Çocuklarının tedavisi için harcamaları gereken parayı şu an avukatlara harcamak zorunda kaldıklarını ve oğlunun sağlığının tehlikeye girdiğini ifade eden Aynur Kara, komşularının çocuklarına karşı baskısı sürdüğü için evlerini satılığa çıkardıklarını belirtti.

"SAYGININ VE ANLAYIŞIN OLMADIĞI DURUMLARDA KANUNLAR ÇOĞU ZAMAN ANLAMSIZ KALMAKTADIR"

Kara Ailesi'nin avukatı Mert İbrahim Özdemir, "Öncelikle şunu belirtmek istiyorum; saygının ve anlayışın olmadığı durumlarda kanunlar çoğu zaman anlamsız kalmaktadır. Çünkü kanunlar, bu tarz olayların yaşanmasını engelleyememektedir. Bu tarz durumlar yaşandıktan sonra da şahısların cezalandırılmasının bir yerden sonra önemi yoktur. Bizim durumumuzda da aile yargılanmış bulunmaktadır ve bunun sonucunda cezalandırılmıştır. Toplum olarak empati yeteneğimizi biraz yitirdiğimizi düşünüyorum ve bu sebeple Ays gibi özel çocukların ailelerine karşı çok daha duyarlı olmamız gerektiğini düşünüyorum. Aile, bu yargılama sonucunda maddi ve manevi ciddi zarar görmüştür. Halen bu olaydan fazlasıyla etkilenmektedir. Bu süreçte başka bir meslektaşım kendilerine hukuki destek sağlamıştır. Biz ise bundan sonraki süreçte geçerli sebeplerle yargılamanın yenilenmesi yoluna giderek ailenin bu durumdaki maddi ve manevi zararını ortadan kaldırmaya çalışacağız. Bu hafta içerisinde yargılanmanın yenilenmesi ile ilgili hukuki bütün zemini hazırlayarak başvuruda bulunacağız" dedi.

"OĞLUMA YAPILAN PSİKOLOJİK ŞİDDET VE HAKSIZLIĞA KARŞI SESİMİ DUYURABİLMEK İÇİN KARŞINIZDAYIM"

Ays Kara'nın annesi Aynur Kara da şunları söyledi:

"Ays Kara'ya 6 yıl ömür biçilmişti ama Ays şu anda 17 yaşında. Bizim çabamız ve emeğimizle bu yaşına geldi. Ben, bu eve 3 yıl önce taşındım. 1,5 yıl önce üst kata taşınan komşularımız yüzünden kabus yaşamaya başladık. Yaşanan bu olaylar bizim huzurumuzu fazlası ile kaçırdığı için evimizden taşınma aşamasındayız. Oğlum Ays'ın görünüşünün çocuklarını korkuttuğunu iddia ederek her fırsatta küfür, hakaret ve gürültü yaparak oğlumun psikolojisini bozdular. Şu an tıp fakültesinde okuyan kızım, lise döneminde, bunların yaptıkları zulüm yüzünden evimizin yakınındaki okulda yatılı olarak kalmak zorunda kaldı. Biz ne kadar sabretsek de onlar bizim üzerimize gelerek küfür ve hakaret etmeye devam ettiler. Hayatımızdan bezdirmeye çalıştılar ve bizi çok yıprattılar. Biz, aile olarak kendimizi Ays'ın tedavisine adadık. Kimseden bir şey beklemiyoruz. Sadece anlayış bekliyoruz. Bize yapılan küfürleri, hakaretleri ve iftiraları bildikleri halde herkes sessiz kaldı. Yalancı şahitleri ile dava açarak hayatımızı zorlaştıran, açtıkları dava ile bizi maddi sıkıntılar içine sokarak engelli oğlumun umutlarını, yaşam mücadelesini karartmaya çalışan insanlara karşı biz, devletimizden sadece adil yargılanma istiyoruz. Oğluma yapılan psikolojik şiddet ve haksızlığa karşı sesimi duyurabilmek için karşınızdayım. Savcıların, hakimlerin, komşularımın ve herkesin vicdanına sesleniyorum. Uğradığımız bu haksızlığın ortadan kaldırılması için devlet büyüklerimizden yardım istiyorum.

"YEŞİL REÇETELİ İLAÇLAR VE AMERİKA'DAN GELEN PAHALI İLAÇLARINI ALMAK YERİNE MAALESEF AVUKATLARA PARA ÖDEMEYE BAŞLADIK"

Zaten ben, evimi otel gibi kullanıyorum. Haftanın 5 günü buradayız, normal okula gidiyoruz. Cumartesi ve pazar günleri İstanbul'dayız. Ays'ın orada tedavileri var. Yurt dışında ameliyat olup geldik. Ays, şu an bu durum sebebi ile açık öğretime geçti ve tekrar yurt dışına tedavi amaçlı çıkacak. Ays, psikolojik olarak ve bedenen çok zor bir süreç yaşıyor. Çünkü aldığı tedaviler ve olduğu ameliyatlar, çok ağır ameliyatlar. Ays'ın bu aşamada geçirdiği nöbetler ağır ilaçlara sebep oluyor. Yeşil reçeteli ilaçlar ve Amerika'dan gelen pahalı ilaçlarını almak yerine maalesef avukatlara para ödemeye başladık. 1,5 yıldır savaş halindeyim, ben savaştım, cezayı da ben aldım maalesef. Oğlumla birlikte Kosova'ya gitmek için aşı olmuştuk, aşı bize dokundu ve ciddi sıkıntı yaşadık. O süreçte eşimi iş yerinden çağırdım. O gün evde olduğumuzu anladıklarında, özellikle Ays'ın odasının bulunduğu noktadan gürültü yaptıklarında eşim üst kata rica etti. 'Lütfen' dedi, 'çocuk nöbet geçiriyor, ateşi yüksek, hiç uyumadı' diye. O beyefendi oğluma küfredince eşim de bir baba olarak adama saldırıyor. O saldırıdan sonra şahit olarak olayı sadece kızım ve alt kat komşumuz görmüş. Onların şahitleri gördüğünü iddia ediyorlar ve bu yüzden ben ve eşim 5 yıl, hükmün açıklanmasının geri bırakılması aldım. Şu anda da maddi, manevi tazminata hazırlanıyorlarmış sanırım."

"BENİ KENARA ÇEKİP AYNUR HANIM HAKKINDA 'AHLAKSIZ KADIN' VE EŞİ HAKKINDA DA 'TACİZCİ' DEDİLER"

Aynur Kara ve ailesinin haklı olduğunu savunan komşuları Çiğdem Kavuk, "Ben, buraya geçen sene 3 Eylül'de, çocuğum anaokuluna başlayacak diye taşındım. Beni kenara çekip, Aynur Hanım hakkında 'ahlaksız kadın' ve eşi hakkında da 'tacizci' dediler. Zaten direk bu damgayı vurduğunuz zaman bir itibarsızlaştırma oluyor. Diğer insanlardan soyutluyorsunuz. Böyle olunca ben Aynur Hanım'dan direk uzaklaştım. Zamanla tanıyınca inanın ki öyle biri olmadığına karar verdim. Çocuğunun tedavisi için evde durmuyor. İstanbul'da, Kosova'da… Geldiği zaman burada huzur vermiyorlar. Bir gün, 'Kapıyı açık bırakır mısın Aynur Hanım' dedim. Yani normal ses değil, duvara vurursunuz ya hani gerçekten o sesi yapıyorlar. Küfür, tehdit…

"SABAH 4'E KADAR DUVARLARA VURUYORLAR"

Küçük çocuklarına bile küfür öğretmişler. Bana bile çocuk küfretti, şok oldum. O kişinin eşiyle konuşuyorsunuz, kadın size direk küfrediyor, tehdit ediyor. Aynur Hanım her konuda haklı, ben şahit oldum. Aynur Hanım'ın yerinde ben olsam dayanamaz kaçıp giderdim. Çocuğun, Aynur Hanım'ın ve eşinin kimseye bir zararı yok. Eşine 'tacizci' diyorlar, adam o kadar efendi bir adam ki… Eşi de öyle, kadın da öyle. Başları önünde evlerine girerler. Ben Ays'ın alt katında olmama rağmen o sesten etkilendim. Sabah 4'e kadar duvarlara vuruyorlar. Öyle bir tepiniyorlar ki evde rahat vermiyorlar. Ben bile korkmaya başladım artık. Gözümün gördüğü şeyden korkmam ama ben bile korktum. Mahkeme ve savcı, sürekli Aynur Hanım'ı haksız buluyor. Tanığını bile dinlemiyorlar. Sürekli para cezası geliyor ya da hakkında dosya açıldığını öğreniyor. Aynur Hanım'ın yerinde olmak istemezdim" dedi.

ANKA Haber Ajansı muhabiri, Kara Ailesi'nin mahkemelik olduğu üst komşuları M.G.'nin zilini çalarak kendisinden iddialar karşısında bir açıklama yapmak isteyip istemediğini sordu. M.G., bu konu hakkında konuşmak istemediğini, davayı kazandıklarını ifade etti.