Bahçeli PKK Cizre'ye Kobani Aşısı Yapmak İstemiştir 4

Son Güncelleme:

Bahçeli PKK Cizre'ye Kobani aşısı yapmak istemiştir MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Bahçeli PKK Cizre'ye Kobani aşısı yapmak istemiştir


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti genel


merkezinde basın toplantısı düzenledi. Bahçeli, "PKK


hendekler kazıp, yöre halkını haraca bağlayıp Türk


devletinin egemenlik haklarına suikastlar


düzenlerken, hükümet vizyonsuzluğun, gayri milli


tutumunun kurbanı olmuştur. Şahsıma provokatör deme


küstahlığını gösteren yıkım elebaşısı 'Öcalan'ın


düşüncesi bizim de düşüncemiz' alçalmasıyla hainliğin


dibini boylarken, PKK günden güne güç kazanmış,


Cizre'ye Kobani aşısı yapmak istemiştir. Tıpkı


Ortadoğu'daki izbelik görüntülerin bir benzeri Cizre


ve Diyarbakır Sur'da hakimken, hükümet hala pembe


tablolar çizmeye kalkışmıştır" dedi.


"MESCİD-İ AKSA'YA DÜZENLENEN SALDIRILARI KINIYORUM"


Bahçeli, " Türkiye'nin çalkantılı ve kaotik gündemini


ele alacağım bugünkü basın toplantımıza hoş geldiniz.


Değerlendirmelere geçmeden evvel, bizleri çok üzen


elim bir kazadan kısa da olsa bahsetmek istiyorum. 11


Eylül günü, Mekke'de şiddetli yağış ve fırtına


nedeniyle Mescid-i Haram'da bulunan bir vincin hacı


adaylarının üzerine devrilmesi sonucunda şimdiye


kadar 107 kişinin vefatı, 238 kişinin de yaralandığı


açıklanmıştır. Bizlerin derinden üzen kazada, 8 Türk


vatandaşının hayatını kaybettiği, 21'inin de


yaralandığı anlaşılmaktadır. Hac faraziyesini


yaparken hayatlarını kaybeden din kardeşlerimize


Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar


diliyorum. Ayrıca İsrail tarafından Mescid-i Aksa'ya


düzenlenen saldırıları kınadığımı bu vesileyle


sizlerle paylaşmak istiyorum" dedi.


"HÜKÜMET UYUMUŞ VEYA BU FİİLİ İŞGAL DENEMESİNİ


ÖNEMSEMEMİŞTİR"


Bahçeli, " Bugün sıradan söz ve tespitlerle


geçiştirilemeyecek kadar etkinlik kazanmış karmaşık


olayların çekim ve tesir alanındayız. Bugün milli


birlik ve bütünlüğümüzün iç ve dış kaos faillerince


çevrelendiği, ilaveten karamsarlıkların hakim olduğu


alacakaranlık bir dönemdeyiz. Artık inandırıcılığı


buharlaşmış mesajlara yer ve ihtiyaç yoktur.


Klişelerle, sloganlarla, şablon ve fuzuli ifadelerle


gidilecek bir yer olmadığı gibi, vakit kaybına da


tahammül kalmamıştır. Türkiye'nin toplumsal huzuru


baltalanmaktadır. Hala bunu anlamak istemeyenlere


tesadüf etmek ise düşündürücü bir başka sorun ve


sıkıntı alanıdır. Dayanak ve kaynağı belli olan


terörizm illeti, milli varlığımız üzerinde oyunlar


tertip etmekte, operasyonlar düzenlemektedir. Hükümet


ise buna teşne olmakla kalmayıp meselenin vahametini


idrakte anormal zorluklar çekmektedir. PKK alan


hakimiyetini genişletip kurtarılmış şehir ve bölgeler


oluşturmanın peşine düşmüşken, hükümet çözüm


kanalından bu hıyanete omuz vermiş, ön açmıştır.


Cizre, Yüksekova, Nusaybin gibi ilçelerimizde


yılların ağır ihmali ile sözde kanton yönetimler


teşebbüsü görülürken, hükümet uyumuş veya bu fiili


işgal denemesini önemsememiştir. PKK beslemelerine,


Kandil hayranlarına, aşı ekmeği hıyanet olan imzacı


sözde aydınlara gün doğmuştur. Şehitlerin kanı, adı


sanı yakinen bilinen yıkım kadrolarının eline


bulaşmıştır" diye konuştu.


"TÜRKİYE BİR YÖNETİM BOŞLUĞU YAŞAMAKTADIR"


Bahçeli, "Erdoğan ve İmralı canisinin müştereken


terfi ettirip PKK'ya armağan ettiği ne kadar isim


varsa, dahil oldukları müzakere ve melanet kadrosuyla


tarihe kara bir leke olarak geçeceklerdir. Partisinin


5'inci Olağan Kongresi'nde hepten zincirlenen,


acınacak duruma düşen Davutoğlu; şerleri def etmekten


bahsedip müfteriliğine yenilerini katarken,


tavsiyemiz aynaya bakması ve gerekli tedbiri derhal


almasıdır. Zira AKP şerrin ta kendisidir. Terörle


mücadele yerine mütareke ve müzakereye sapan


Davutoğlu'nun, PKK'yı hükümete taşımanın utancını


telafi etmek yerine partimize ahlaksızca sataşması,


hayırcı göstermeye kalkışması kendisine


yaramayacaktır. İcazet ve vesayet altında genel


başkanlık yapmaya gönüllü olacak kadar iradesi mefluç


hale gelen, kendi MKYK listesini tanzim etmekten


bihaber olan yamalı zihniyetin bize kuru sıkı atması,


erdem ve etik ilanı yapması beyhude bir çırpınıştır.


Davutoğlu ve arkasında duran efendisi sayesinde


Türkiye bir yönetim boşluğu yaşamaktadır. Ülkemiz


iktidarsızlığın elindedir. AKP eskimiş, yıpranmış,


geriye sarmaya başlamıştır. Bu sayede ortaya çıkan


istikrarsızlık sarmalı vatanımızı çevrelemiştir.


Koalisyon kurulmasına yanaşmayan, PKK'nın 10


maddesini bizim 4 ilkemize tercih eden siyasi


şarlatanların millete yalan söylemesi, gerçekleri


saptırması tutmayacaktır. Brüksel'den Oslo'ya,


Kandil'den İmralı'ya kadar pazarlık ve bölüşüm


planlarında ana aktör olan AKP-PKK ve HDP'nin BOP'un


ara istasyonları olduğu iyice belirginleşmiştir.


Dolmabahçe'de söz kesen bölücülük ortaklarının


bugünlerde birbirini suçlaması, birbirine yüklenmesi


yalnızca dönemsel bir kurnazlığın, stratejik bir rol


paylaşımının neticesidir. Yoksa AKP ile PKK arasında


bir fark kalmamıştır. Hükümet kurulmasının önüne


geçenler, uzlaşma ve anlaşma dinamiklerini tıkayanlar


bugünkü kabus dolu günlerin de bir numaralı faili


olarak göze çarpmaktadır.Kaldı ki AKP'li eski


Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın koalisyon


hükümeti teşkilinin engellenmesini zımnen kendi


partisine faturalandırması ibretlik bir itiraftır"


dedi.


"ŞU ANA KADAR İKTİDARIN HİÇBİR ÖNGÖRÜSÜ


GERÇEKLEŞMEMİŞTİR"


Bahçeli, "Her şey ortadadır; AKP'nin yörüngesi


kaymış, sahtekarlıkları ve demokrasi rezervindeki


eksiklikleri tüm boyutlarıyla yüzeye çıkmıştır.


Kabullenilmelidir ki, ülkemiz çok cepheli körüklenen


fitne ateşinin kıskacındadır. Kimliğimiz, bekamız,


ortak tarih ve kültür değerlerimiz tehditlerin


odağındadır. Bir zamanlar haklı olarak ileri


sürdüğümüz kaygı ve uyarılarımızı vehim, asılsız


korku, kötümserlik şeklinde yorumlayanlar şimdilerde


bizimle aynı çizgiye gelmişlerdir. Dün


söylediklerimizin bugün teker teker çıkması bir


kehanetin değil, millet ve tarih şuuruna sahip


olmanın üzücü de olsa mükafatadır. Biz olacakları,


olması muhtemel hadiseleri isabetle teşhis ettik ve


AKP'yi yıllardan beri doğru yolda değilsin,


gelişmeler ve gidişat hayırlı değil sözleriyle


eleştirdik. Türklük ve Türkiye düşmanlarına kulağını


kaptıran bu zihniyet, ne teessüftür ki, bizi


duymadığı yetmezmiş gibi samimiyetle bile dinlemedi.


Nitekim saklamaya imkan yoktur. Bugün yaşadıklarımız


son 13 yılın bakiyesidir. Bugünkü kanlı mizan son 13


yılın özetidir. Pandoranın kutusu açılmış, içinden


cüsse ve cüret kazanmış ihanet çıkmıştır. 20


Temmuz'dan bu tarafa 71'i asker, 53'ü polis, 3'ü de


korucu olmak üzere 127 şehidimizin kanı AKP'nin


alnına yapışmıştır. Millet kavramına ve milli


emanetlere ters ve maksatlı bakış her olumsuzluğa


yataklık görevi görmüş, sonuçta bölücü terörü


azdırmıştır. Recep Tayyip Erdoğan Türk devletinin


sinir uçlarıyla oynadıkça, milli mukavemetin bir


duvarı çökmüştür. Terör bir sonuçtur, sebepleri öne


çıkarılmadıktan ve sağlıklı teşhisi yapılmadıktan


sonra bu badirenin üstesinden gelmek imkansıza


yakındır. AKP'nin, bir kiralık cinayet örgütü olan


PKK'dan medet umması, taviz ve siyasi diyet


listeleriyle Türkiye'yi peşkeş çekmesi felaketlerin


kapısını aralamıştır. Şu ana kadar iktidarın hiçbir


öngörüsü gerçekleşmemiştir" dedi.

Kaynak: DHA