11. İsviçre Türkiye Ekonomik Forumu

Türkiye'de İsviçre Ticaret Odası Derneği'nin 11'incisini düzenlediği İsviçre Türkiye Ekonomik Forumu, İstanbul Swissotel'de gerçekleştirildi.

Forumun konuşmalarını, İsviçre'nin Ankara Büyükelçisi Walter Haffner, İsviçre'nin İstanbul Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz ve Türkiye'de İsviçre Ticaret Odası Derneği Başkanı Doğan Taşkent yaptı.

"Küresel İnovasyon" ve "Dünya Rekabetçilik" endekslerinde 5 yıldır 1'inci sırada yer alan İsviçre'de yatırım yapmanın avantajlarına ve alternatif yatırım araçlarına dikkat çekilirken, Türkiye'den İsviçre'ye olduğu kadar, İsviçre'den de Türkiye'ye yeni yatırımlar olacağı mesajı paylaşıldı.

Büyükelçisi Haffner yaptığı konuşmada, Avrupa kıtasının merkezinde yer alan İsviçre'nin coğrafi açıdan küçük bir ülke olmasına rağmen sahip olduğu açık pazar ekonomisi ile dünya ekonomilerine başarıyla entegre olduğunu belirtti.

Haffner, "İsviçre, Dünya Ticaret Örgütü ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği üyeliklerinin yanı sıra imzalamış olduğu çok sayıdaki ikili serbest ticaret anlaşmaları ile çok geniş bir ticaret ağına sahiptir. İyi eğitim görmüş iş gücü, sosyal barış ve siyasi istikrar İsviçre'nin dünyaca tanınan diğer üstün niteliklerinin yanında en önemli varlıkları arasında yer almaktadır" diye konuştu.

İsviçre'nin güvenilir bir yatırım ülkesi olduğunu kaydeden Haffner, "İsviçre, yatırım yapan sadece büyük ölçekli firmalara değil, küçük ve orta ölçekli firmalara da küresel çapta bir oyuncu olma şansı sunmaktadır" dedi.

Başkonsolosu Kırgöz de İsviçre'den Türkiye'ye kesinlikle yeni yatırımlar olacağını ve Türkiye'nin fazlasıyla ilgi çekici bir pazar olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin Ortadoğu, İran, Kafkasya ve Orta Asya'ya açılan bir kapı olma özelliğini muhafaza ettiğini belirten Kırgöz, "İsviçre ekonomisi uluslararası anlamda fazlasıyla bağlaşık bir ekonomidir ve yatırımlarını ve neyle ilgilendiklerini nereye baksanız görebilirsiniz. Pek çok İsviçre firmasının bölgesel merkezi de İstanbul'dadır ve buradan tüm dünyada pek çok yere hizmet ulaştırıyor" şeklinde konuştu.

İstanbul'un stratejik ekonomik çıkarlar açısından doğal bir merkez olduğunu belirten Kırgöz, "Bizleri ilgilendiren sadece Türkiye'deki İsviçre yatırımları da değil, aynı zamanda İsviçre'deki Türk yatırımları" ifadelerini kullandı.

Türk iş adamlarının son derece zeki ve risk alıp cesaretle hareket ettiklerini belirten Kırgöz şunları kaydetti:

"Çoğunlukla başarılı sonuçlar alıyorlar. Bu nedenle İsviçre ekonomisinin her sektöründe Türk yatırımlarını görmek mümkün. En iyi, en eski ve en geleneksel çikolata fabrikalarımızın sahibi Türk firmaları. Finans sektörümüzde, ecza ve kozmetik sektörlerimizde Türk sermayesi var. İsviçre'de daha yapılacak birçok yatırım ve dünyaya gelmeyi bekleyen daha nice iş ortaklığı var."

"Türkiye'deki girişimcilik ortamı internet, mobil ve oyun ekseninde gelişti"

Doğan Taşkent ise özellikle Batı'da yenilikçi ve rekabetçi olmayı hedefleyen firmalar için İsviçre'nin kapıları açacak bir anahtar olması fikriyle yola çıktıklarını dile getirdi.

Taşkent, "Türkiye'deki girişimcilik ortamı gelişmeye devam ediyor. İlk dalga internet, mobil ve oyun ekseninde gelişti. Şu anda da high-tech şirketleri görmeye başladık. İsviçre üzerinden bir yatırım, ya da orada bir ofis kurulumu sayesinde dünya pazarlarına açılma imkanlarını tartışacağız" diye konuştu.

Türk şirketlerinin dünya pazarlarına açılmak için kuluçka merkezlerini Silikon Vadisi'nde yatırımcıların önüne çıkartmayı tercih ettiklerini belirten Taşkent, İsviçre'nin de bu konuda iddialı olduğunu ve imkanlar sunduğunu söyledi.

Taşkent, 2014 istatistiklerine göre altın hariç, iki ülke arasındaki ticaretin 3.3 milyar İsviçre frangına ulaştığını, Türkiye'nin İsviçre'ye ihracatının 1.3 milyar İsviçre frangı, bu ülkeden ithalatının ise 2 milyar İsviçre frangı seviyesinde olduğuna işaret etti.

Türkiye'deki İsviçre yatırımlarının yaklaşık olarak 2,7 milyar İsviçre frangına, bu ülkedeki Türk yatırımlarının ise yaklaşık 500 milyon dolara ulaştığını kaydeden Taşkent şunları kaydetti:

"Çünkü ucuz krediye ulaşım, dünya piyasalarına güvenilir liman İsviçre üzerinden çıkabilme, high-tech iş gücüne ulaşabilme imkanları gibi unsurlar şirketleri, İsviçre'ye çekebiliyor. Burada hadise, sadece, paramı nerede korumaya alırım değil, aynı anda stratejik düşünerek ülkemizdeki holding mantığını kırarak sınırların dışına çıkabilmek ve dünya oyuncusu olabilmek."