Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, önceki gün TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda kabul edilen "Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı"nın hazırlanmasının tüketicinin korunması ihtiyacından doğduğunu belirterek, tüketicilerin yoğun olarak problem yaşadığı alanları tespit ettiklerini, bu doğrultuda Kanunda yaptıkları köklü değişikliklerle bu problemlere çözüm yolunu açtıklarını vurguladı Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, önceki gün TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda kabul edilen "Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı"nın hazırlanmasının tüketicinin korunması ihtiyacından doğduğunu belirterek, tüketicilerin yoğun olarak problem yaşadığı alanları tespit ettiklerini, bu doğrultuda Kanunda yaptıkları köklü değişikliklerle bu problemlere çözüm yolunu açtıklarını vurguladı.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı, önceki gün TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda Kabul Edilen "Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı"na ilişkin yazılı açıklama yaptı. Tüketimin insanlığın varoluşuyla ortaya çıkmış bir kavram olduğunu belirten Bakan Yazıcı, günümüzde teknolojik gelişmenin ve özellikle küreselleşmenin etkileriyle, hızla değişen ve gelişen bir pazar yapısı ile karşı karşıya olunduğunu vurguladı. Tüketicilerin üretilen mal ve hizmetlerle ilgili olarak, çeşitli pazarlama yöntemleriyle, tüketime yönlendirildiğini dile getiren Bakan Yazıcı, "Bu da günümüzün tüketim toplumlarını ortaya çıkarmaktadır. Böyle bir ekonomik ortamda, tüketiciler; kendilerine en uygun mal ve hizmet seçimini bilinçli bir şekilde yaparak ihtiyaçlarını karşılamak durumundadır. Bu da tüm dünyada temel bir insan hakkı olarak kabul edilen tüketicinin korunması kavramının önemini her geçen gün artırmaktadır" dedi.
-"AMAÇ TÜKETİCİLERİN GÜÇLENDİRİLMESİ VE GÜVENLERİNİN ARTIRILMASI"-
Tüketicinin korunması ile ilgili yapılan düzenlemelerin ortak amacının üreticiler karşısında zayıf konumda bulunan tüketicilerin güçlendirilmesi ve güvenlerinin artırılması olduğunu ifade eden Bakan Yazıcı, tüketicinin korunması ile ilgili kuralların tüketiciyi korumanın yanı sıra, belli standartta ve kalitede mal ve hizmet üretimini sağladığını belirtti. Tüketicinin korunması kavramının dünyada son 50 yıldır önem kazandığını dile getiren Yazıcı, tüketicinin korunmasının Türkiye'nin gündemine yeni giren bir konu olmadığına dikkat çekti. Bu coğrafyada 12'nci yüzyıldan beri kaliteli üretim kavramı ticari hayatın içinde yer aldığını dile getiren Bakan Yazıcı, şunları kaydetti:
"Medeniyetimizde Ahilik Teşkilatı'nın, ticarette ortaya koyduğu ilkeler bu anlamda önemli bir örnek teşkil etmektedir. Son yüzyıl içinde ise Türkiye'de tüketicinin korunmasına yönelik hukuki düzenlemeler 1982 anayasasında yer almıştır. Türkiye'de 1995'e kadar tüketicinin korunması konusunda bazı adımlar atılmaya çalışılmıştır. Türkiye'de ilk defa 1995 yılında çıkarılan özel bir yasayla tüketiciler koruma altına alındı. Ancak çok yoğun yaşanan rekabetle birlikte tüketicilere mal ve hizmet sunan ve sürekli büyüyen ve kurumsallaşan firmalar değişik satış teknikleri geliştirmişlerdir. Bu nedenle tüketicinin korunması alanında genel hukuk kuralları yetersiz kalmaya başlamıştır. 2003 yılında kapsamlı bir değişikliğe gidilerek tüketicilere yeni haklar getirilmiştir. Tüketici hukuku, ekonomik olarak güçlü üreticiler karşısında zayıf ve örgütsüz tüketicinin korunması ihtiyacından doğmuştur."
-"TÜKETİCİLERİN YOĞUN OLARAK PROBLEM YAŞADIĞI ALANLARI TESPİT ETTİK"-
Önceki gün TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda kabul edilen "Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı"nın hazırlanmasının tüketicinin korunması ihtiyacından doğduğunu dile getiren Yazıcı, tüketicilerin yoğun olarak problem yaşadığı alanları tespit ettiklerini, bu doğrultuda Kanunda yaptıkları köklü değişikliklerle bu problemlere çözüm yolunu açtıklarını vurguladı. Bakan Yazıcı, mevcut 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un, 76 milyon tüketiciyi ilgilendiren ve tüm sektörlere uygulanacak ortak kuralları belirleyen çerçeve bir kanun olmasına rağmen Türkiye'de ve dünyada meydana gelen değişim ve gelişim karşısında sorunları gidermekten ve ihtiyaçları karşılamaktan uzak bir hale geldiğinin altını çizdi.
2007 yılında açılan ve kapanması için mevzuat uyumunun beklenildiği tüketicinin ve sağlığın korunması faslının da kapanabilmesi için AB yönergelerinin de uyumlaştırılması ve vatandaşların asgari olarak AB ülkeleri ve dünyanın diğer gelişmiş ülkelerindeki tüketicileri koruyucu yasal mevzuatta yer alan haklardan faydalandırılması amacıyla da kanunda değişiklik yapılması ihtiyacı doğduğunu ifade eden Bakan Yazcı, tüketicilerin yoğun olarak problem yaşadığı alanlar tespit edilerek, bu problemlere çözüm getirmek için yeni bir kanunun ele alınması gereğinin ortaya çıktığını belirtti. 2011 yılında tüketici hukuku alanında önemli çalışmaları bulunan akademisyenler ile Bakanlığın yönetici ve uzmanlarından oluşan bir özel çalışma komisyonu oluşturulduğunu ifade eden Yazıcı şu açıklamalarda bulundu:
"Mevcut Kanunun hemen hemen bütün maddelerinde bir değişiklik ihtiyacının ortaya çıkması nedeniyle kanunun değiştirilmesi yerine yeni bir kanun hazırlanmasının daha uygun olacağı değerlendirilerek yeni bir Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı hazırlanmıştır. Kanun Tasarısı Taslağı, 23 Ağustos 2012 tarihi itibariyle kamuoyunun görüşüne açılarak başta sivil toplum örgütleri olmak üzere 96 kurum ve kuruluşun görüşü sorulmuştur. Ayrıca internet sayfasında kamuoyu ile paylaşılan taslakla ilgili pek çok kurum, kuruluş ve tüketici de görüşlerini Bakanlığımıza iletmiştir.Kanun Tasarısı 23 Mayıs 2013 tarihinde Başbakanlığa gönderilmiş, 27 Mayıs 2013 tarihinde Bakanlar Kurulu'na sunulmuş ve 4 Haziran 2013 tarihinde de TBMM'ye sevk edilmiştir. TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda Tasarının geneli üzerindeki görüşmeleri müteakiben verilen önerge doğrultusunda, daha ayrıntılı bir şekilde incelenebilmesini teminen bir Alt Komisyon kurulmasına karar verilmiştir."
-"ÇERÇEVE BİR KANUN OLMASI HEDEFLENDİ"-
Alt Komisyonun 19, 20, 25 ve 26 Haziran 2013 tarihlerinde gerçekleştirdiği çalışmalar sonucu hazırlanan Tasarı'nın, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda 3 ve 4 Temmuz 2013 tarihlerinde gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde kabul edilerek TBMM Genel Kurulu'na sevk edilmeye hazır hale getirildiğini anımsatan Bakan Yazıcı, Kanun Tasarısı'nın başta 76 milyon tüketici olmak üzere, tüm imalat ve ithalat sektörünü, tüketiciye mal ve hizmet sunan tüm esnaf ve tacirler ile bunların meslek örgütlerini, tüketicinin korunması alanında faaliyet gösteren tüm sivil toplum kuruluşlarını ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarını ilgilendiren ve tüm sektörlere uygulanacak ortak kuralları belirleyen çerçeve bir kanun olmasının hedeflendiğini dile getirdi.
Kanun Tasarısı'nın hedefleri arasında tüketicilerin işlem yaptığı tüm piyasalarda "bilinçli tüketici, basiretli tacir" ilkesinin esas alınması, tüketicilerin seçimini ihtiyaçlarına en uygun ve rasyonel şekilde yapabilmesi için kendisine gerekli bilgilerin sağlanmasının bulunduğunu aktaran Yazıcı, diğer hedefleri şöyle sıraladı:
"-Tüketicilerin güvenliğinin sağlanması ve bilinç düzeyinin artırılması.
-Tüketicilerin mahkeme dışı çözüm organları aracılığıyla, haklarını etkin, hızlı ve masrafsız arayabilmelerinin önünün açılması,
-Tüketiciye tanınan hakların tahkim edilmesi ve buna paralel olarak ürünlerde kalite standardının yükseltilmesi,
-Bürokratik işlemlerin azaltılması,
-Piyasadaki rekabet ortamının gelişmesine katkı sağlanması,
-Tacirler arasındaki haksız rekabetin önlenmesine katkı sağlanması, bulunuyor."
-"TÜKETİCİNİN HAK ARAMA YOLLARINI KOLAYLAŞTIRACAK"-
Bakan Yazıcı, Tasarı'nın özellikle, Tüketici Hakem Heyetleri, Tüketici Konseyi, Reklam Konseyi gibi tüketicilerin hak arama yollarını kolaylaştıran ve seslerini duyurmalarına imkan veren kuruluşlar yönüyle, ayıplı mal, taksitle satışlar, ön ödemeli konut satışları, abonelik sözleşmeleri gibi alanlarda ve bankacılık sektöründe tüketiciden alınan ücretlerin sınırlandırılması ve tüketicilere ücretsiz bir kredi kartı sunulmasının zorunlu hale getirilmesi gibi konularda ileri düzenlemeler içerdiğini dile getirdi. Bakan Yazıcı'nın tasarıya ilişkin şu bilgileri verdi:
"Kanun Taslağında yer alan "tüketici" tanımına gerçek kişilerin yanı sıra tüzel kişiler de eklenmek suretiyle özellikle kamu yararına çalışan dernek ve vakıflar ile apartman site yöneticiliklerin de Kanunun sağladığı haklardan faydalanması öngörüldü. Diğer taraftan, Komisyonda yapılan değişiklikle son zamanlarda saldırgan bir satış türü olarak öne çıkan ve çok sayıda tüketiciyi mağdur etmeye başlayan devre mülk ve devre tatil amaçlı konutların ön ödemeli (maket üzerinden) satışlarında tüketiciyi ileri düzeyde koruyacak olan teminat ve bina tamamlama sigortası, sözleşmeden dönme ve teslim süresine ilişkin düzenlemeler yapıldı. Bankaların tüketicilerden faiz dışında alacağı ücret, komisyon ve masraflar Bakanlığın görüşüyle BDDK tarafından belirlenirken; tüketicilerin korunması ve Kanunun ruhuna uygun davranılması gerektiği düzenleme altına alındı. Ayrıca, oluşturdukları sistem çerçevesinde, satıcı veya sağlayıcı adına mesafeli sözleşme kurulmasına aracılık edenlerin, satıcı veya sağlayıcıya ilişkin bilgiler ile tüketici ile yapılan işlemler ile ilgili kayıtları tutmak ve istenilmesi halinde bu bilgileri ilgili kurum, kuruluş ve tüketicilere vermekle yükümlü tutulmasına yönelik değişiklik yapıldı.
-PİRAMİT SATIŞ SİSTEMLERİNİ YASAKLAYAN DÜZENLEME YAPILDI-
Diğer taraftan, Komisyonda kabul edilen önerge doğrultusunda Taslağa eklenen madde ile yoğun tüketici mağduriyetlerinin yaşandığı, katılımcılarına bir miktar para veya malvarlığı ortaya koymak karşılığında, gerçekçi olmayan yüksek kazanç beklentisi vaat eden ve tamamen sistemi kuran sınırlı sayıdaki kişilerin para kazanmasına dayanan saadet zinciri olarak ta bilinen "piramit satış sistemlerini" yasaklayan düzenlemeler yapıldı.
Bakanlık tarafından çıkarılacak ikincil düzenlemelerde başta tüketici dernekleri olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin görüşlerinin alınması zorunlu kılındı.
Tasarının cezalara ilişkin maddesinde yapılan değişiklik ile tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil edilmeyen bir kredi kartı sunmayan Bankalara (Kart Çıkaran Kuruluş) verilecek idari para cezasının miktarı 5 milyon TL'ye çıkarıldı." - Ankara
Son Dakika › Ekonomi › Bakan Yazıcı.Tüketicinin Yoğun Problem Yaşadığı Alanlarda Köklü Değişikliğe Gidildi, Çözüm Yolu... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?