Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, gelecek sene hem dış talebin hem iç talebin güçlü kalmasını ve büyümenin devam etmesini beklediklerini bildirdi.
Şimşek, TRT Haber'de katıldığı bir programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Bugün açıklanan üçüncü çeyrek büyüme rakamlarının çok güçlü ve sevindirici olduğunu ifade eden Şimşek, yerli ve yabancı yatırımlara ilişkin bir soru üzerine Türkiye'deki iş aleminin yaptığı yatırımlarda çok güçlü bir artış bulunduğunu, Türkiye'ye küresel yatırımlarda ise bir miktar zayıflama olduğunu kaydetti.
Şimşek, Türkiye'nin başına birçok felaket geldiğine, Türkiye'ye karşı birçok komplo kurulduğuna dikkati çekerek, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin Türkiye'nin yurt dışındaki algısını olumsuz etkilediğini söyledi. Şimşek, "Her ne kadar en kötüsü geride kaldıysa da Türkiye'nin geleceği çok güçlü ve parlaksa da bu geçici etkiler söz konusu." dedi.
Brüksel'de Avrupa Birliğindeki (AB) iş dünyası temsilcileri ve yetkililerle ekonomi zirvesi yaptıklarına dikkati çeken Şimşek, ekonomide daha güçlü bir işbirliği, iş ortamını geliştirme yolları ve daha büyük bir ekonomik entegrasyon için çalışmalar yürüttüklerini anlattı.
AB'deki yatırımcıların Türkiye'nin geleceğine inançlarının güçlü olduğunu dile getiren Şimşek, Türkiye'nin yatırımlar açısından son derece cazip olduğunu bildirdi.
Şimşek, 1995 yılında gelişmekte olan 7 ülkenin, gelişmiş 7 ülkenin yarısı kadar milli gelire sahip olduğunu, 2015'te bu parametrenin başa baş geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
"2040 yılında içinde Türkiye'nin de olduğu gelişmekte olan 7 ülkenin milli geliri, gelişmiş 7 ülkenin iki katına çıkacak. Yatırımcılara bunu söyledim, 'Tabii ki yatırımları Türkiye gibi ülkelerde yapacaksınız, burada olacaksınız ki bu avantajlardan, büyümeden siz de nemalanasınız. Yatırımlar geçici konjonktürel olarak hain darbe girişiminden olumsuz etkilendi ama biz hızlı bir şekilde bunu geride bırakıyoruz. Türkiye reformlarla algısını iyileştiriyor. Türkiye'nin geleceği parlak."
"2018'de iç talep de dış talep de güçlü olacak"
Çalışma çağındaki nüfusun Türkiye'de yıllık yüzde 1,7 arttığına işaret eden Şimşek, AB üyelerinde yıllık yüzde 0,1 artış gösterdiğini belirtti.
Bu sene çok güçlü istihdam artışı olduğunu ifade eden Şimşek, daha çok insanın işi olduğunu, bunun iç talebin güçlü seyredeceğine işaret ettiğini vurguladı.
Şimşek, AB ekonomisinin toparlandığını, petrol fiyatlarının etkisiyle Ortadoğu'da ve Rusya'da bir toparlanma olduğunu, dünya ticaretinde de artış kaydedildiğini, dolayısıyla dış talebin de güçlü olacağını söyledi. Şimşek, şöyle devam etti:
"Gelecek sene istihdamın da katkısıyla iç talep güçlü seyredecek, dış talep de güçlü olacak. Ama en önemlisi Türkiye'de kapasite kullanım oranı yüzde 80'e dayandı. Hatta ihracatçı sektörlerde kapasite kullanım oranı yüzde 83 civarında. Bu da şu demek, yatırımlardaki ivme devam edecek. Hem dış talebin hem iç talebin önümüzdeki sene içerisinde güçlü kalmasını ve büyümenin devam etmesini bekliyoruz. 2018 için Orta Vadeli Program'da yüzde 5,5'lik bir hedefimiz var. Evet umutluyuz, bu son derece güçlü bir rakam. Biz bu sene de o civarda büyüyeceğimizi tahmin etmiştik. Büyüme çok yüksek gelirse baz etkisi bir miktar ortaya çıkabilir ama biz yine de gelecek sene büyümenin güçlü kalması için reform yapmaya devam edeceğiz."
"Enflasyonla çok güçlü mücadele edeceğiz"
Türkiye ekonomisi için enflasyonun tekrar kontrol altına alınmasının, tek haneye indirilmesinin çok önemli olduğuna dikkati çeken Şimşek, makroekonomik istikrarın, fiyat istikrarının olduğu dönemlerde Türkiye'nin kalıcı yüksek büyümeyi sağlayabileceğini vurguladı.
Şimşek, enflasyon konusunda Türkiye'nin 1970'li yıllardan itibaren çok yüksek, kronik enflasyon sorunu yaşadığını söyledi.
AK Parti hükümetlerinden önceki 10 yılda enflasyonun ortalama yüzde 71 olduğunu dile getiren Şimşek, 2002'de iktidara geldiklerinde enflasyonun yüzde 29'un üzerinde olduğunu anımsattı.
Geçen seneden bu yana Türk lirasının hızlı değer kaybetmesi, petrol fiyatlarının neredeyse ikiye katlanması ve gıda fiyatlarının etkisiyle enflasyonun geçici olarak yüzde 13'lere dayandığını anlatan Şimşek, "Bu gerçekten çok büyük bir rakam, kabul edilebilir bir rakam değil. Biz enflasyonla çok güçlü mücadele edeceğiz ve enflasyonu tekrar tek haneye indireceğiz." diye konuştu.
Şimşek, fiyat istikrarının düşük enflasyon gerektirdiğini vurgulayarak, firmaların önünü görebilmesi, rekabet gücünün azalmaması açısından enflasyonun çok hızlı bir şekilde tek haneye, daha sonra da yapısal reformlarla düşük tek haneye yani yüzde 5'in altına da düşürülmesinin en önemli öncelikleri olduğunu söyledi.
Geçen seneki hain darbe girişimi, Türk bankalarına yönelik bir dava üzerinden ortaya çıkan spekülasyonlar, Avrupa ile olan gerilimin Türk lirasının değer kaybını tetiklediğini ifade eden Şimşek, Türkiye'deki üretimin ham maddesinin büyük bir kısmının dışarıdan geldiğini, enerjide dışa bağımlı olunduğunu hatırlattı.
Hem ihracattaki ithal girdi oranının yüksek olduğuna hem Türkiye'deki üretimde kullanılan ham maddenin önemli bir kısmının dışarıdan geldiğine dikkati çeken Şimşek, lira değer kaybedince ham madde fiyatının artmasına bağlı olarak diğer ürünlerin fiyatının da arttığını kaydetti.
Kurun şu anda göreceli istikrara kavuştuğunu dile getiren Şimşek, Ortadoğu'daki gelişmeler, Avrupa ile ilişkiler, Amerika'da hukuki dayanaktan yoksun devam eden davanın etkilerinin önemli ölçüde fiyatlandığını ve geride kaldığını belirtti.
"Ben inanıyorum ki önümüzdeki dönemde özellikle ilk çeyrekte enflasyonda, aşağı doğru trend güçlenecek." diyen Şimşek, ikinci faktör olan petrol fiyatlarının, hem dolar cinsinden ikiye katlandığını hem de liranın değer kaybının etkisinin çok büyük olduğunu anlattı.
Şimşek, gıda fiyatlarının ise Türkiye'de geleneksel olarak hem yüksek seyrettiğini hem de oynak olduğunu belirterek, Gıda Komitesi olarak kalıcı yapısal reform niteliğinde tedbirler aldıklarını, bu alanda oldukça mesafe katettiklerini söyledi.
Bu çabaların, Merkez Bankasının rasyonel politikaları ve atacağı adımların, yapısal reformların enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınmasını, iyileşmesini ve enflasyonun aşağı yönlü trende girmesini sağlayacağını vurgulayan Şimşek, Türkiye'nin enflasyonla büyümesinin doğru bir analiz olmadığını ifade etti.
Şimşek, enflasyon sorununu önemsediklerini, Gıda Komitesi'nin üzerine düşeni yaptığını, kurda göreceli istikrarın olduğunu ve bunun devam edeceğini, petrol fiyatlarının öngörülemeyeceğini ama önemli ölçüde yükselince alternatiflerin devreye girdiğini ve suni bir şekilde şişirildiğini söyledi.
"Gelecek dönemde ürünler, daha makul fiyatlarla sunulacak"
"Türkiye'de gıda ve tarım ilişkisi sıkıntılı mı gidiyor?" sorusuna yönelik Şimşek, sorunların doğru tespit edilmesi gerektiğini belirtti.
Şimşek, Türkiye'de tarladan tüketiciye geliş sürecinde tarımsal ürünlerde firenin çok büyük olduğunu kaydetti. Gıda Komitesi olarak çok önemli reformları hayata geçirdiklerini anlatan Şimşek, gelecek dönemde tüketiciye daha kaliteli ürünlerin, daha makul fiyatlarla sunulacağını söyledi.
Havza bazlı üretim planına göre destek ve teşvik verileceğini belirten Şimşek, bunun da üretimi artıracağını kaydetti. Rekabetin olduğu yerde verimlilik ve inovasyonun olacağına işaret eden Şimşek, bu unsurların da fiyatları düşük tutacağını vurguladı.
(Sürecek)
Son Dakika › Ekonomi › Başbakan Yardımcısı Şimşek: (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?