Habur Sınır Kapısı Genişletiliyor, Yeni Kapılar Açılıyor

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Sayar ve Başkan Yardımcısı Metin Aslan; Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil El-Hayat, Başkan Yardımcısı Soran Aziz ve yönetim kurulu üyeleri ile Erbil'de(Hewlêr) bir araya geldiler.

Görüşmede Kürt Bölgeleri arasında, ekonomik işbirliklerinin geliştirilmesi ve bunun için odaların ortak çalışma yapmaları konusunda görüş birliği sağlandı.

Türkiye'nin ihracatında, Almanya'dan sonra 12 milyar dolar ile en çok ihracat yaptığı Irak'a Diyarbakır'ın ticaret hacminin düşük olduğu, aynı dili, tarihi ve kültürü paylaşan iki bölge arasında ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi için odaların işbirliği ile karşılıklı olarak yatırımcıların yönlendirilmesi gerektiği görüşüldü.

Diyarbakır havaalanının uluslararası uçuşlara açılması ve Erbil'e direkt uçuşların yapılmasının önemine de vurgu yapılan görüşmede; Diyarbakır havalimanın 2015 yılında tamamlanmasının öngörüldüğü ancak, direkt uçuşlar için bu tarihin beklenmeden odaların ortaklığında Irak Kürdistan Bölgesi ve Türkiye nezdinde gerekli girişimlerin yapılması karara bağlandı. Görüşmede ayrıca, sınır kapıları ile ilgili yeni düzenlemeler de görüşüldü. Habur sınır kapısında yaşanan beklemelerin ticareti olumsuz etkilediği, Türkiye'nin 12 milyar dolarlık ihracat potansiyeline sahip olduğu ve 2023 vizyonunda 20 milyar dolarlık ihracat yapmayı hedeflediği bölgede sınır ticaretini sağlayan sınır kapılarının genişletilmesinin oldukça önemli olduğu ifade edildi.

HABUR SINIR KAPISI GENİŞLETİLİYOR, YENİ KAPILAR AÇILIYOR

Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanlığı'nın, Habur Sınır Kapısı ile Halil İbrahim Sınır Kapısı arasına 6 şeritli 3. Köprünün yapılacağı, Aktepe, Ovaköy, Gülyazı, Üzümlü ve Derecik sınır kapılarının da en kısa zamanda açılması konusunda mutabık kaldıklarını açıklaması, bu çerçevede olumlu bir gelişme olarak değerlendirildi.

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Sayar, yaptığı konuşmada, oldukça zengin tarihi- kültürel değerlere, yeraltı ve yer üstü kaynaklarına sahip Kürt coğrafyasında yıllardır savaşların ve çatışmaların yaşandığını hatırlatarak, "Artık Kürt bölgelerinde savaşlar yerine huzur ve güven ortamı içinde sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimin sağlanabileceği bir döneme girilmiştir" dedi

Çözüm sürecinin kalıcı barışa evrilmesinde herkesin üzerine sorumluluklar düştüğünü ifade eden Sayar, Diyarbakır başta olmak üzere Türkiye'deki Kürt coğrafyasında yıllardır yaşanan çatışma ortamının yarattığı sosyo-ekonomik koşulların geride bırakılarak, kendi kaynaklarını daha etkin kullanan, daha fazla üretim yaparak pazara sunan bir coğrafyaya dönüşmesi gerektiğini, Irak Kürdistan Bölgesi'nin de en yakın mesafede ve ortak değerlere sahip bir bölge olarak önemli bir pazar ve ekonomik işbirliği alanı olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.