Odeabank Ekonomik Araştırma Müdürü İnanç Sözer

Odeabank Ekonomik Araştırma Müdürü İnanç Sözeri, kısa vadeli borç stokunun 3. çeyrekte hız kestiğini belirtti.

Merkez Bankası tarafından açıklanan Eylül ayı kısa vadeli dış borç istatistiklerine ilişkin değerlendirmede bulunan Sözer, Türkiye'de toplam kısa vadeli borç stokunun 3. çeyrekte yılın ilk yarısına göre hız kestiğini ifade ederek, borç stokunun çeyreklik bazda sadece 1,4 milyar dolar artışla 99,4 milyar dolara yükseldiğini vurguladı.

Kısa vadeli dış borç stokunun 2011 sonuna göre ise, ilk yarıdaki hızlı artış nedeniyle, 16,1 milyar dolar arttığını ifade hatırlatan Sözer, şunları kaydetti:

"Hesaplamalarımıza göre, 2011 sonunda yüzde 10,8 olan toplam kısa vadeli borç stokunun milli gelire oranı üçüncü çeyrekte ikinci çeyreğe göre sınırlı gerilemeyle yüzde 12,8'den yüzde 12,7'ye indi. Üçüncü çeyrekteki yatay seyre karşın, global ekonomideki süregelen belirsizliklere bağlı olarak uzun vadeli fon girişlerinin baskı altında kalması ile kısa vadeli borç stoku hızlı artıyor. Kısa vadeli borç stokunun yüzde 10'u kamu bankalarından, yüzde 55'i kamu hariç bankacılık sektöründen, yüzde 32'si de çoğu ithalat borçları olmak üzere reel sektörden kaynaklanıyor."

-"Avro/dolar paritesindeki değişimler borç stokunda etkili olmaya devam edecek"-

Önümüzdeki dönemde kısa vadeli borç stokunun global belirsizliklerin sürmesine bağlı olarak artmaya devam edebileceğine dikkati çeken Sözer, şunları dile getirdi:

"Bununla birlikte borç stokunun yüzde 32'si Avro cinsinden olduğundan ve dolar bazında raporlama yapıldığından, Avro/dolar paritesindeki değişimler borç stokunda etkili olmaya devam edecek. Buna göre Avro'nun değer kaybı borç stokunu aşağı çekerken, değerlenme borç stokundaki artışa katkı sağlamış olacak. Bununla birlikte paritedeki gelişmeler sadece borç stokuna etkisi açısından değerlendirilmemeli. Avro'nun dolar karşısında değer kaybına neden olabilecek gelişmelerin genel ekonomik dengeyi ve özellikle ihracatı olumsuz etkileyebileceği de dikkate alınmalı."

Cari işlemler açığının milli gelire oran olarak 2011'deki yüzde 10'dan 2012'de yüzde 7'ye gerilemesine rağmen, halen görece yüksek seviyede olmasının Türkiye ekonomisinde ana risklerden biri olduğunu ifade eden Sözer, "Nitekim Eylül 2012 itibariyle önümüzdeki bir senede Türkiye'nin 141,8 milyar dolarlık dış borç geri ödemesi bulunuyor" dedi.

Sözer, global likidite koşulları ve iyileşen risk primleri sayesinde borç çevirmede herhangi bir sorun görmemekle birlikte, borç çevrilirken vade yapısının ne kadar uzayabileceğinin önemli olacağını da sözlerine ekledi.

Muhabir: Ümit Çevik

Yayıncı: Zekeriya Gülün - İSTANBUL