Socar Türkiye Ege Rafinerisi'nin Finansı İçin İmzalar Atıldı

SOCAR Türkiye Ege Rafinerisi (STAR) Proje Finansman Anlaşması, bakanlar Fikri Işık ve Taner Yıldız'ın katıldığı törenle imzalandı. Bakan Yıldız, 2018 yılı sonunda yerli kömürüm kendisi kadar yerli petrol üretimi artıracaklarını belirterek, "Aynı zamanda 2018 yılının sonunda tükettiğimiz doğalgazın yüzde 12'sini sağlamış olacağız" dedi. Bakan Işık ise şu anda Türkiye'nin kimya sektöründen dolayı 22 milyar cari açık verdiğini ifade ederek, "Tesisler faaliyete geçtiği zaman cari açığa katkı sağlayacak, atacağımız her adımı Türkiye'nin menfaati için atarız" ifadelerini kullandı.

Çırağan Sarayı'nda düzenlenen STAR Rafineri Finansman Anlaşması imza törenine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Azerbaycan Enerji Bakanı Natig Aliyev, Azerbaycan Ekonomi ve Sanayi Bakanı Şahin Mustafayev, Azerbaycan Devlet Petrol Fonu Başkanı Şahmar Mövsümov, Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) Başkanı Rövnag Adullayev, Petkim Yönetim Kurulu Başkanı ve SOCAR'ın uluslararası yatırımlardan sorumlu yöneticisi Vagif Aliyev, Finansal operasyonlardan sorumlu SOCAR Başkan Yardımcısı Süleyman Gasimov, SOCAR Türkiye Başkanı Kenan Yavuz ve çok sayıda iş adamı katıldı. Törende ilk olarak SOCAR'ın faaliyetleriyle ilgili bir tanıtım videosu gösterildi. Ardından törende konuşma yapan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, bugünün Türkiye ve Azerbaycan için iki ülkenin ekonomik ilişkileri için çok önemli bir gün yaşadıklarını belirtti. Bakan Işık, "STAR Rafinerisi projesiyle ilgili gerekli finansmanın tamamıyla birlikte projede çok önemli bir aşamayı daha geride bırakıyoruz. Şu hususu özellikle vurgulamak isterim. Bu imza töreni sadece iki ülke için değil, bütün Avrupa için çok önem taşıyor. Son yıllarda Bakü-Tiflis- Ceyhan, TANAP ve STAR gibi projeler sayesinde iki ülke arasındaki ilişkilere özellikle enerji alanında stratejik bir boyut kazanmış olduk. Ancak bu projeler Avrupa'nın enerji ihtiyacı ve arz güvenliği açısından çok büyük bir önem taşıyor" dedi.

Türkiye'nin coğrafi olarak stratejik bir konumda olduğunu ifade etmeye gerek olmadığını ifade eden Bakan Fikri Işık, "Ancak Türkiye bu coğrafyanın kendisine sunduğu muazzam fırsatlardan uzun yıllar boyunca maalesef yeterince istifade edemedi. 2002 ile birlikte sadece Anadolu'nun değil, Anadolu'nun etrafında yaşayanlarında kaderi bu noktada değişmeye başladı. Ekonomi, siyaset ve demokratikleşme ve dış politikada bambaşka bir Türkiye portresi oluşmaya başladı. Bugün Türkiye sadece bölgesinde değil tüm dünyada barışı ve istikrarı savunan bir ülke konumuna geldi. Bugün Türkiye dünyanın güçlü ve sağlam ekonomilerinden birine sahiptir. Türkiye'de yatırım ortamı her geçen gün gelişiyor ve iyileşiyor. 2002 öncesinde Türkiye'de sadece doğrudan yabancı sermaye miktarı 1 milyar dolar iken bu 2012 yılında 12.3 milyar dolara, 2013 yılında 12.6 milyar dolara çıkmıştır. Bugün sadece 2014 yılının ilk çeyreğinde doğrudan yabancı yatırım miktarımız geçen yılın yüzde 50'si kadar arttı. SOCAR'ın ülkemizde gerçekleştirdiği bu yatırımlarda son derece değerli yatırımlardır. SOCAR'ın 2008-2018 yılları arasında TANAP ile imza atacağı yatırımların toplamı 20 milyar doları geçiyor. Yani biz yılda ortalama 1 milyar dolar yabancı sermaye çekerken, sadece SOCAR'ın yılda doğrudan yapacağı yatırım 2 milyar dolardır. Bu eski Türkiye ile yeni Türkiye arasındaki aslında farkında çok önemli bir göstergesidir" ifadelerini kullandı.

Her yatırımın önemli olduğunu vurgulayan Bakan Işık, "Her yatırım elbette çok önemlidir. Ancak petrokimya alanındaki yatırım bizim için ayrı bir önem taşıyor. Çünkü bizim kimya sektörümüz, ticaret açığımız açısından en fazla ticari açık verdiğimiz sektörlerden bir tanesidir. Enerjiden sonra en fazla ticaret açığımız kimya sektöründedir. Şu an da 22 milyar dolar ticaret açığı veriyoruz. İnanıyoruz ki, bu tesislerimiz faaliyete geçtiği zaman Türkiye'nin cari açığına katkı sağlayacak tesislere kavuşmuş olacağız" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin uzun yıllar bazı gereksiz tartışmalarla zaman kaybettiğini kaydeden Bakan Fikri Işık, "İşte özelleştirmelerle ilgili yaşanan tartışmaları biliyoruz. Neymiş efendim, 'Rafineriler stratejik, özelleştirilemez.' Özelleştirildi ve bugün Türkiye yepyeni rafineriler kazanıyor. Onun için biz atacağımız her adımı sadece ve sadece ülkenin menfaatleri doğrultusunda atarız. İnanıyoruz ki, petrokimya alanında bundan sonra yatırımlar özellikle devam edecek. Biz bu yatırımların devam etmesi için önemli teşvikleri ardı arda uygulamaya koyuyoruz" diye konuştu.

Bakan Işık'ın ardından bir konuşma yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise, öncelikle liderlerin verdiği talimatlarla başlayan ve her iki ülkenin de siyasi istikrarını vurgulayan bu yapının yalnızca iki ülkeyle sınırlı değil, bölgeye de katkı koyan bir proje paketi olduğunu söyledi. Bakan Yıldız, "Biz de enerji sektörü olarak bütün bu süreci tahkim etmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz. Karşılıklı yatırımları artıracağız ve bu yatırımların hele hele Türkiye'nin siyasi istikrarının tartışılmaya çalışıldığı bir ortamda bugün ki imzanın çok daha önemli ve değerli olduğunu söylemek isterim. Türkiye Azeri kardeşlerimizle birlikte önemli bir anlaşma paketine imza koydu. O da, Şahdeniz'deki hisse devirleriyle alakalı ve TANAP'daki hisselerimizin artışıyla alakalı bir proje paketiydi. 45 milyar dolarlık bir proje paketini 2018 yılının sonuna kadar tamamlamak durumdayız. Türkiye bu proje paketiyle beraber 1.450 milyar dolarlık yüzde 10'luk bir hisse satın aldı ve bunu 6 ay içerisinde ödeyecek. Türkiye, Azerbaycan'da yapılan yatırımlara katkı koyuyor. Azerbaycan'da Türkiye'de yapılan yatırımlara katkı koyuyor" dedi.

Yerli ürettiğimiz petrolün kendisi kadar 2018 sonunda Türkiye'de üretilen yerli kömürün kendisi kadar petrol konusunda üretimlerini artırmış olacaklarını belirten Bakan Taner Yıldız, "2018'in sonunda yine tükettiğimiz doğalgazın yüzde 12'sini inşallah sağlamış olacağız. Türkiye'deki ekonomi politikaları liberalleşen, özelleşen ve daima özel sektör fonlarıyla büyüyen bir yapı olacaktır" ifadelerini kullandı.

Tamamlanma garantisi bulunmayan projeler kapsamına da değinen Bakan Yıldız, "Bizler 2 tane nükleer güç santralleriyle alakalı gerek Rusya Federasyonu gerekse Japonya ile proje geliştiriyoruz. Yaklaşık 22'şer milyar dolarlık projede hazine garantisi vermiyoruz. Hazine garantisi oluşturmaksızın bir projenin test edilmesi aynen burada olduğu gibi aslında bütün ülkenin siyasi güvenliğiyle alakalı bir konudur. Türkiye'de son 11 yıl içerisinde yaklaşık bir milyon adet araç trafiğe giriyor. Petrol ürünleriyle alakalı en son geldiğimiz tüketim noktası 18 milyon adet aracın kullandığı bir ülke. O yüzden 10 milyon tonluk bir rafinaj kapasitesi Türkiye için son derece önemlidir" diye konuştu.

Konuşmaların ardından SOCAR Türkiye Başkanı Kenan Yavuz ve finansman şirketler arasında protokol imzalandı. - İSTANBUL