Türkiye Faiz Oranlarını Artırarak Ekonomik Politikalarında Değişiklik Yapıyor

Türkiye, ana faiz oranını %8.5'ten %15'e çıkardı ve böylece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdogan'ın alışılmadık ekonomik politikalarından birini tersine çevirdi.

%6.5'lik artış, ekonomistlerin beklentisinin çok altında olsa da, bu durum kontrolsüz enflasyonla başa çıkmak için getirilen yeni ekonomi ekibinin önemli bir politika değişikliğini işaret etti.

Türkiye'nin lideri şimdiye kadar faiz oranlarının düşük tutulmasında ısrar etti.

Enflasyon neredeyse %40 olup, Türkler yaşam maliyeti krizinin pençesine itti.

Türkiye Merkez Bankası'nın başı olan Hafize Gaye Erkan, 44, ancak bu ay ABD'den, Erdogan'ın cumhurbaşkanı olarak yeniden seçilmesinin ardından göreve geldi.

Alınan bu karar Aralık 2020'den bu yana faiz oranlarında ilk artışı işaret etti; bu süre zarfında, geleneksel ekonomiye bağlı kalmaya çalışan üç merkez bankası yöneticisi, iki yıldan kısa bir sürede görevden alınmıştır.

Artış, Türkiye'nin politika oranını %15'e neredeyse iki katına çıkarıyor olsa da, birçok ekonomistin tahmin ettiğinden çok daha az. ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, oranın %20'ye çıkabileceğini öne sürmüştü, Goldman Sachs ise %40'a ulaşabileceğini belirtmişti.

Bankanın para politikası komitesi, bugünkü hamlenin yavaş yavaş bir sürecin başlangıcı olduğunu ve enflasyonu %5'e düşürme hedefiyle açıkça belirtti.

Üyeler, "enflasyonla mücadele sürecini en kısa sürede başlatmak ve fiyatlamadaki bozulmayı kontrol etmek amacıyla para sıkılaştırma sürecini başlatmaya karar verdik" dediler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sorunu, Türkiye'nin enflasyon oranının inatla yüksek kalması ve merkez bankasının rezervlerinin, milyarlarca doları lirayı desteklemek için harcadıktan sonra kritik düşük seviyelere düşmesidir.

Faiz oranları iki yıl önce %19'dan son aylarda %8.5'e düştü ve yön değişikliği, zaten ekonomik kriz içinde olan bir ülke için sonuçları olacaktır.

"Bu bir risk ama zor bir durum" diyor, Liverpool Üniversitesi'nde kıdemli politika öğretim üyesi Ozge Zihnioglu. "Ekonomi için bir şeyler yapması gerekiyor, ancak toplumun büyük bir bölümünü etkileyebilecek ortodoks ekonomi politikalarına net bir geçiş, yerel seçimlerde [gelecek yıl] bu etkiyi istemeyecektir."

Türkiye'nin ekonomisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinin ilk yıllarında büyük ölçüde büyüdü. Ancak son yıllarda, yüksek enflasyonu yüksek borçlanma maliyetlerine bağlayarak ve ekonomik büyümeyi teşvik etmeye çalışarak geleneksel ekonomi bilgeliğini terk etti.

Son beş yılda, Türk parasının değerinin %80'den fazlasını kaybetti ve yabancı yatırımlar düştü. Türkler şimdi yabancı nakit paralarını yerel bankalardan çıkarmaya çalışıyorlar.