5 Haziran Çevre Günü

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, hükümet olarak son yıllarda çevre duyarlılığı konusunda ciddi bilincin oluşmasını sağladıklarını belirterek, "Çevre duyarlılığına sahip vatandaşlarımızı istismar eden, bu duyarlılığa sahip vatandaşlarımızın gölgesine sığınarak sokakları terörize etme hakkını kendinde gören sorumsuz, provokatif yaklaşımlar her şeyden önce çevremiz için bir felakettir" ifadesini kullandı.

Bağış, 5 Haziran Çevre Günü nedeniyle yayınladığı mesajında, 1972'de İsveç'in Stockholm kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında alınan karara müteakip, 5 Haziran'ın tüm dünyada Çevre Günü olarak kutlandığını hatırlattı.

"Küreselleşen dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük tehditlerden biri şüphesiz çevre kirliliği ve bu kirliliğin yol açtığı sorunlardır" değerlendirmesinde bulunan Bağış, çevre ve doğal ekosistemleri tehdit eden sorunların ele alınması gerekliliğinden hareketle "sürdürülebilir kalkınma" ilkesinin son dönemde dünya gündeminin üst sıralarında yer aldığını kaydetti. Bağış, Türkiye'nin bugün dünyanın 16'ncı, Avrupa'nın 6'ncı büyük ekonomisine sahip olduğunu anımsatarak, büyüme anlayışını sürdürülebilir kalkınma esasına dayandırarak, hem çevreyi hem de gelecek kuşakların haklarını güvence altına almayı amaçlamadıklarını vurguladı.

"Çevre konusunda AB standartlarını yakalayabilecek düzeyde olduğumuzu ispatladık"-

Türkiye'nin AB ile yürütmekte olduğu katılım müzakerelerinin, ülkede çevresel standartların iyileştirilmesine yönelik önemli bir itici güç olduğunu ifade eden Bağış, Ankara'nın siyasi engellere rağmen AB ile müzakerelere açtığı 13 fasıldan birinin çevre faslı olduğunu kaydetti. Çevre faslını 21 Aralık 2009'da hükümetlerarası konferansla müzakerelere açtıklarını belirten Bağış, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Türkiye, hükümetimiz döneminde çevre konusunda AB standartlarını yakalayabilecek düzeyde olduğunu ispat etmiştir. Hükümet olarak medeniyetimizin bize emrettiği şekilde çevre duyarlılığı konusunda son 11 yılda ciddi bir bilinç hareketine de öncülük eden bir anlayışı hakim kılmanın mücadelesini verdik, vermeye de devam ediyoruz. Tabiata zarar vermenin kınandığı, kişisel ve çevresel temizliğin övüldüğü, israfın şiddetle dışlandığı, ağaç dikmenin her hal ve şart altında tavsiye edildiği bir kültürden geliyoruz."

-11 yılda 3 bin fidan dikildi-

Açıklamasında, "Kıyamet kopmaya yakınken elinizde bir ağaç fidanı varsa ve onu dikmeye vakit bulabilirseniz onu dikin" hadisini anımsatan Bakan Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde son 11 yılda yaklaşık 3 milyar fidanı toprakla buluşturdukları bilgisini verdi.

Son dört yılda Belçika'nın yüzölçümü kadar alanı ağaçlandırdıklarını ifade eden Bağış, hassasiyetlerinin ve attıkları adımların şimdiden AK Parti hükümetinin, Cumhuriyet tarihinin en çevreci hükümeti olduğunu gösterdiğini ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra çevre konusunda birçok projeyi hayata geçirdiğini hatırlatan Bakan Bağış, açıklamasını şöyle bitirdi:

"Çevreyi elbette sonuna kadar koruyacak, ona halel gelmesini engelleyeceğiz. Ancak çevre duyarlılığına sahip vatandaşlarımızı istismar eden, bu duyarlılığa sahip vatandaşlarımızın gölgesine sığınarak sokakları terörize etme hakkını kendinde gören sorumsuz, provokatif yaklaşımlar her şeyden önce çevremiz için bir felakettir. O yüzden 'Çevremizi Temiz Tutalım' levhasının sadece parklara değil, zihinlere de kazınarak bunu hayatın her alanında tatbik etmek elzemdir." - Ankara