Aile Şirketleri ve Ekonomi

Güneydoğu Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (GÜNSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Mesut İşsever, Avrupa'nın en hızlı büyüyen pazarı olan Türkiye'de aile şirketlerinin ömrünün kısalığına dikkat çekti.

Güneydoğu Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (GÜNSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Mesut İşsever, aile şirketlerinin önemine değinerek, "Biz kurumsal yönetime önem veriyoruz. Çünkü işletmelerin insan ömrünü aşabilmesi lazım. Anadolu'da yaygın bir tabir var; 'birinci nesil şirketleri kurar, ikinci nesil şirketleri büyütür diye. Üçüncü nesli söylemiyorum. İngiltere'de ve Viyanada sokaklarda dolaşırken, 'falanca ve çocukları şirketi, kuruluşu 1680' yazısını görebiliyoruz. Türkiye'ye gelince, 100 yılı aşan kaç şirketimiz var diye saymak isteğimiz zaman ikinci elimize ihtiyaç duymuyoruz" dedi.

Bu durumun kurumsal yönetimin ne kadar ihtiyaç duyulan bir durum olduğunun göstergesi olduğunu da ifade eden Güneydoğu Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (GÜNSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Mesut İşsever, "Biz dünyanın 16'ıncı büyük ekonomisi olarak ve önümüzdeki on yılda da kendisine ilk 10'a girmeyi hedeflemiş bir ekonomi olarak artık küçük ölçekli işlerle tatmin olamayız. Artık bizi kendi kendimize bırakmazlar. Artık Türkiye'nin ne olduğunu herkes gördü. Avrupa'nın en hızlı büyüyen pazarı olarak varlığını devam ettirebiliyorsa, Türkiye'yi kendi kendine bırakmazlar. Bizim var olabilme mücadelemizin bir parçası kurumsal yönetimi içimize sindirebilmeli ve ondan aldığımız güçle şirketlerimizi halka açık hale getirebilmeliyiz" dedi.

KURUMSALLAŞMA NEDİR ?

Güneydoğu Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (GÜNSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Mesut İşsever, Aile şirketlerine kurumsallaşma ve profesyonellerle çalışılması gerektiğini de ifade ederek, "Uluslararası alanda rekabetçi olmak, aileler tarafından ortaya konan değeri gelecek kuşaklara aktarmak ve milli ekonomiye katkıda bulunmak sorumluluğuna sahip aile şirketleri oluşturmalıyız. İş dünyasının yüzde 95'ini aile şirketleri oluşturuyor. Türkiye'de iş dünyasının yüzde 95'ini oluşturan aile şirketlerinin temellerini güçlendirmek ve uluslararası standartlarda bir yönetim ve kontrol yapısına sahip olmalarını sağlamak için de kurumsallaşmak gerek. Aile şirketlerinin sürdürülebilir bir başarı ile ticari ömürlerini uzatmaları ancak kurumsallaşmakla mümkün olabilir. Kurumsal yönetimin şeffaflık, adillik, sorumluluk ve hesap verebilirlik ilkeleri ışığında kendilerini yenileyebilen şirketler, küresel pazarlarda önemli bir rekabet gücüne sahip olabilirler" diye konuştu.

AİLE ANAYASASI

Aile şirketlerinde kurumsallaşmadan bahsedildiğinde akla gelen ilk şeyin aile anayasası olduğunu da hatırlatan Güneydoğu Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (GÜNSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Mesut İşsever, "Şirketin kaynaklarının doğru dağıtılması ve şirketin tüzel kişiliğinin vurgulanması için aile anayasası gereklidir. Örneğin şirketi kuran aile bireyinin(lerinin) çocuklarının ki bunlara ikinci nesil diyebiliriz, yönetim mekanizmasında ya da icrada nerede hangi görevde ve ne kadar yetki ile çalışacakları hususları üzerinde derin tartışmalar çıkmaktadır. Birde bunlara gelin ve damatları, kuzen ve yeğenleri eklediğimizde durum şirketin menfaatini ve geleceğini düşünen aile bireylerini oldukça zorlamaktadır. Hazırlanacak bir aile anayasası ile ortaya çıkması muhtemel birçok olumsuz durum önceden kontrol altına alınabilir ve aile bireylerinin hangi pozisyon için hangi yeterlilikleri sağlamaları gerektikleri yazılı olarak belirtilerek konu üzerindeki tartışmalara son verilebilir. Şüphesiz bu ve benzeri çalışmaların temel noktası şirketin ayrı bir tüzel kişiliğinin olduğu ve bunun korunması gerektiği düşüncesidir. Ancak aile anayasası gerekli bir çalışma olsa bile yeterli bir çalışma olmayacaktır. Çünkü gelişen bir organizasyon içerisinde kontrol sağlanması, işlemler ve süreçler üzerinde çapraz kontrollerin tahsis edilmesi ve var olan kontrollerin test edilmesi çok daha farklı metodolojilerin konunun uzmanları tarafından uygulanması suretiyle gerçekleşir" şeklinde önerilerde bulundu.