Akademisyenlerin Bildirisine Tepkiler

Sakarya, Bartın ve Düzce'de bazı sivil toplum kuruluşlarıyla akademisyenler ve öğrenciler, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin bildirisine tepki gösterdi.

Bartın Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yakup Civelek, gazetecilere yaptığı açıklamada, "barış" söylemini dillendirerek bölgeye ve ülkeye düşmanlık tohumları eken, ahlaken sorunlu, temel insan haklarını yok sayarak bölgede yaşayan tüm halkı baskı, tehdit yoluyla sindiren terör gruplarına karşı yürütülen huzur operasyonlarını desteklediğini söyledi.

Teröre karşı yürütülen operasyonların bölgede yaşayan masum insanları yakın bir gelecekte huzura kavuşturacağına inandığını anlatan Civelek, şöyle devam etti:

"Temel hak ve özgürlükleri ve kişi güvenliğini yok sayan, bunları şiddet ve tehditle ortadan kaldırmaya çalışan terör örgütüne karşı yürütülen operasyonlar, vatandaşlarımızın mağduriyetinin giderildiği tarihe kadar devam ettirilmesi gerekmektedir. Masum halkın yaşam, eğitim, sağlık, ifade hürriyeti gibi temel haklarına kasteden, mallarına zorla el koyan, insanımızı yerinden ve yurdundan eden, halkı yoksullaştıran, iş imkanlarını bitiren, demokratikleşmeyi, barışı ve kalkınmayı engelleyen terörün, ülke huzuru adına bir an önce bitirilmesini ümit ediyorum."

Civelek, belli bir kesimin "öz yönetim" haklarını savunma iddiasına yönelik terör yöntemini kullanan gruplara karşı, halkın barış, güven, birlik ve beraberlik içinde hiçbir korku ve endişe hissetmeden yaşamlarını sürdürebilmesi gerektiğini dile getirdi.

Devletin de ülkenin dört bir yanındaki vatandaşların huzur ve güven içinde yaşaması için çalıştığına vurgu yapan Civelek, şunları söyledi:

"Ülkemizin birlik ve dirliğini, değerlerimizi, inancımızı, birliğimizi, kardeşliğimizi, asker ve polisimizi hedef alan bölücü terör örgütüne karşı, bütün bir toplum olarak dik durmalı, kimden gelirse gelsin, hangi maskenin ardına saklanmış olursa olsun, her türlü terörü lanetlemeyi, terör karşısında bir ve beraber olmalıyız. Çeşitli üniversitelere mensup bin 100 akademisyenin 'Devlet katliam yapıyor ve biz bu suça ortak olmayacağız' şeklindeki imza kampanyasını şiddetle kınıyorum. Bu ülke sahipsiz ve asla terör yandaşlarına bırakılacak bir ülke değildir. Barıştan yana ve teröre karşı akademisyenler bu ülkenin sahibidir."

Düzce

CHP Düzce İl Başkanı Zekeriya Tozan da kentte görev yapan basın mensuplarıyla bir araya geldiği basın toplantısında yaptığı konuşmada, akademisyenlerin Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yaşanan olayları "katliam" olarak değerlendiren bir bildiriye imza attıklarını anımsattı.

Bölgede sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerleşim bölgelerinin olduğunu aktaran Tozan, "İçeride, abluka altında da PKK terör örgütünün üyeleri var. Şimdi bu olayı akademisyenler, devlet tarafından orada bir terör işleniyormuş ve bu terörü durdurulması ve barışın sağlanması adına Türk Silahlı Kuvvetlerimizin geri çekilmesi noktasında bir talepleri olmuş, bir bildirinin altına imza atmışlar. Ben doğru bulmuyorum. Böyle bir bildirinin altına asla imza atmam. Olaya tek taraflı bakmak doğru değil" diye konuştu.

CHP'nin parti simgesinde bulunan 6 oktan birisinin de Türk milliyetçiliğini simgelediğini dile getiren Tozan, "Teröre hiçbir şekilde destek veremeyiz. Oradaki terör eylemlerine karışan insanlar yakalanmalı, yargılanmalı ve cezalarını çekmelidirler. Her ne olursa olsun, orada Türkiye Cumhuriyeti'nin terörle yaptığı mücadeleyi 'katliam' olarak değerlendirmeyi kabul etmiyoruz. Orada terörle mücadele var, katliam yok" dedi.

Tozan, Türkiye'nin terörle mücadele çalışmalarının bir an önce sonuçlandırılması gerektiğini sözlerine ekledi.

- AK Parti Düzce İl Başkanı Keskin

AK Parti Düzce İl Başkanı Hikmet Keskin de yaptığı yazılı açıklamada, bildiriye imza atan akademisyenleri kınadığını belirtti.

Sokağa çıkma yasağına karşı oldukları gerekçesiyle bildiriye imza atan akademisyenleri, PKK terör örgütüyle devletin kolluk güçlerinin amaç ve gayesini karşılaştırmaya davet eden Keskin, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Binin üzerinde akademisyen bir araya gelerek bir bildiriye imza atıyor. Bildiride sanki 35 yıldır bu ülkenin kardeşlerini öldüren, bu ülkenin insanlarını topraklarından, köylerinden göç etmeye zorlayan devletmiş gibi lanse ediliyor. Devletin PKK terör örgütüyle mücadele ettiğini bilen bu akademisyenler nasıl olur da 'Devlet vatandaşlarına şiddet uyguluyor' diyebiliyor. Düzce gibi kozmopolit, çok dilli bir ilde yaşayıp bu bildiriye imza atan Düzce Üniversitesi öğretim görevlisi hanımefendinin düşünce ve bakış açısını yeniden gözden geçirmesini tavsiye ediyorum. Devlet ile PKK terör örgütünü aynı kefeye koyan zihniyeti kınıyorum."

Sakarya

Sakarya Üniversitesinde de bir grup öğrenci, Esentepe Kampüsü kafeterya önünde toplandı.

Burada grup adına açıklama yapan Emin Alişan, bildiriyle Türk milleti adına üzücü bir olayın gerçekleştiğini söyledi.

Hiçbir siyasi görüşü temsil etmeksizin tek düşüncelerinin vatan sevgisi olduğunu dile getiren Alişan, şöyle dedi:

"Akif'in tasvirini yaptığı Asım'ın nesli olarak burada toplandık. Devletimizin barış için yaptığı tüm çalışmaları sabote ve suistimal ederek, her gün ardı arkası kesilmeyen şehit haberleriyle güne uyanışımıza sebep olan kokuşmuş terör zihniyetini destekleyen bildiri paçavrasının altında imzası bulunan sözde akademisyen kılığına bürünmüş entelektüel magandalara sesleniyoruz. Kurtuluş Savaşında imkansız denileni başarmış olan atalarımızın kanını temsil eden Türk bayrağı ve tüm dünyayı titrettiğimizin ifadesi olan İstiklal Marşımızın kurulabilecek tüm cümleleri ve tepkileri fazlası ile vurguladığını düşünüyoruz. Zaferleri ile dönemin süper gücü denilen uluslara unutulmasının mümkün olamayacağı bir ders veren ecdadın torunları olarak Sakarya Üniversitesinden siz bakan körlere burada olduğumuzu unutmamamız gerektiğini hatırlatıyoruz. Bir an önce yaptığınız hatanın ciddiyetine varmanızı bekliyoruz. Biz Asımın nesli olarak bu iltihaplanmış beyinler için adaletin tecellisini bekliyoruz."

Açıklamanın ardından İstiklal Marşı'nı okuyan grup, dağıldı.