Aykan Erdemir, Avrupa'daki Türklere Sosyal Demokrat Adayları Tercih Etmesi Çağrısında Bulundu

Chp Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de ve ülke dışında yaşayan vatandaşların 9 Mayıs AB Günü'nü kutladı. 6 dönem CHP Milletvekilliği, 9 yıl da CHP Genel Sekreterliği yapan Kasım Gülek'i anan Erdemir, Gülek'in 17 Kasım 1949 tarihinde Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi'ndeki konuşmasından bir bölümü aktardı. Erdemir, CHP'li milletvekillerinin Avrupa bütünleşmesi sürecinin fikri babası, savunucusu ve esin kaynağı olduğunu söyledi. Erdemir, 12 Eylül 1963'te Türkiye'nin AB üyelik sürecini başlatan imzanın CHP'nin o dönemki Genel Başkanı İsmet İnönü'ye ait olduğunu belirterek, "Biz bu imzanın da takipçisi olacağız. Süreci başlatan imza bizimdi, süreci bitiren, Türkiye'yi tam üye yapan imza da bizim olacak, CHP'li Başbakana nasip olacak" dedi. 22-25 Mayıs tarihleri arasında Avrupa'nın 28 ülkesinde Avrupa Parlamentosu'nun seçimlerinin yapılacağını anımsatan Erdemir, Avrupa'daki Türklere, sosyal demokrat adayları tercih etmesi çağrısında bulundu. CHP'li Erdemir, AB adayı olan ülkeler içinde basının özgür olmadığı tek ülkenin Türkiye olduğunu iddia etti. Türkiye'nin AB üyeliğinin neden çok önemli olduğunu anımsatan bir olaya tanık olduklarını belirten Erdemir, İstanbul eski Cumhuriyet Savcısı Mehmet Demir'in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "Diplomayı Kılıçdaroğlu'ndan almadım, eğer diplomaları yarıştıracak olursak, diplomaları yan yana koyduğumuzda Kılıçdaroğlu'nun diploması benim diplomam yanında gözyaşları içinde kalır. Ben diplomamın sadakasını versem, Kılıçdaroğlu'nun diploması 15 yıl açlık çekmez" dediğini söyledi. İşte AB sürecinin, hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının önemi burada yatıyor. Türkiye'nin demokrasi yoksunluğunun, bağımsız yargıya açlığının çözümü de AB sürecinde yatıyor" diyen Erdemir, bu açıklamanın satır aralarında çok incitici, ayrımcı, ötekileştirici imalar bulunan bir açıklama olduğunu kaydetti.

"Bu açıklamalar bana başka bir Avrupa travmasını, bir başka savcıyı hatırlattı" diyen Erdemir, bu savcının resmini gösterdi. Erdemir, "Bu savcı Fransa'daki Dreyfus davasının askeri savcısı. Bu savcı Demir'in açıklamalarına benzer açıklamalar yapan bir savcı. Bir insanı kimliği ve inancı nedeniyle ötekileştiren, sahte delillerle mahkum eden bir savcı idi. 'Ne kadar silik bir resim gösteriyorsun' diyebilirsiniz. Bu savcı bugün artık hukuk tarihinden silindi. Bugün bütün dünya Dreyfusu mağdur ve kahraman olarak hatırlıyor, ancak o savcı ve onun düzeni artık yok" diye konuştu. Erdemir, "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanlığı için çatı aday önerisinin sorulması" üzerine, "Türkiye'de kutuplaşmadan, ötekileştirmeden, ayrıştırmadan medet uman bir iktidar var. Türkiye'nin bu kutuplaşmayı, fay hatlarını açması için derleyici, toplayıcı, birleştirici, bütünleştirici, bütün vatandaşları kucaklayıcı adaya ihtiyaç var" dedi.

"4 eski bakan hakkında soruşturma komisyonu kurulması ve haklarındaki iddiaların sorulması" üzerine Erdemir, "Rüşvet ve yolsuzluk iddiaları ilk gündeme geldiğinde utanmıştım ama TBMM Genel Kurulu'nda fezlekelerde adı geçen 4 bakanın savunmalarına, savunma üslubuna ve içeriğine tanık olduğumda bu utancım daha da arttı ve derinleşti" diye konuştu.