Bağımsızlığımız Kan Dökerek Olmamalıdır"

HEMN BABAN-MUHAMMET KURŞUN- Irak'taki İslami Birlik Partisi (Yekgirtu) Lideri Muhammet Fereç, merkezi Bağdat hükümetinin Kürtlerin haklarına saygı duyması halinde Irak'ın içinde kalacaklarını belirterek, "Bu olmazsa ayrılmak en tabii hakkımızdır. Ancak bu, uzlaşı ve ittifakla olmalıdır. Çünkü Irak'tan ayrılsak da komşuyuz. Savaşla netice alamayız. Bağımsızlığımız kan dökerek olmamalıdır. Buna gerek de yok. Haklarımızı talep etmek durumundayız" dedi.

Mısır'daki Müslüman Kardeşler'e yakınlığıyla bilinen ve Irak'ta Kürt bölgesinin en güçlü muhafazakar partisi olduğu ifade edilen Yekgirtu'nun Lideri Fereç, AA muhabirinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Fereç, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) bağımsızlığına ilişkin tartışmaların sorulması üzerine, "Düşmanlığın ve karışıklığın hüküm sürdüğü bir atmosferde Irak'la kalamayız. Çünkü düşmanlığın faturası bizim için çok ağır olmuştur. Bütçenin gönderilmemesi ve maaşların kesilmesi halkımızın yaşamını çok olumsuz etkiledi. Diğer siyasi partilerle toplanıp Kürdistan halkının üzerindeki ağır yükün kaldırılması için en uygun olan kararı almak durumundayız" diye konuştu.

Osmanlı'nın Ortadoğu topraklarının gizlice paylaşıldığı Sykes-Picot Anlaşması'nın üzerinden 100 yılın geçmek üzere olduğuna dikkati çeken Fereç, şöyle devam etti:

"Artık yetmez mi? Bu süreçte en fazla talana, yıkıma ve zulme uğrayan halk Kürtler oldu. Evet, Irak'ın bir parçasıyız. Eğer Irak, haklarımıza ve birlikteliğimize saygı duyarsa sorun yok demektir. Bu olmazsa ayrılmak en tabii hakkımızdır. Ancak bu, uzlaşı ve ittifakla olmalıdır. Çünkü Irak'tan ayrılsak da komşuyuz. Savaşla netice alamayız. Kürdistan'ın bağımsızlığı kan dökerek olmamalıdır. Buna gerek de yok. Haklarımızı talep etmek durumundayız."

Musul operasyonu

Fereç, Peşmerge güçlerinin Musul operasyonuna katılıp katılmayacaklarına ilişkin soru üzerine, "Irak'ın bize, bizim de Irak'a ihtiyacımız var. Dünya devletlerinin de Kürtlere ihtiyacı var. Çünkü Peşmerge gücü, DAEŞ'e karşı kahramanca durdu. DAEŞ Musul'dan çıkarılırsa terörle mücadelenin birinci kazananı Kürtler olacaktır. O nedenle Musul'un özgürleştirilmesi operasyonunda nasıl yer alacağımız çok önemlidir. Hangi esaslar üzerinde anlaştığımız bilinmelidir" değerlendirmesinde bulundu.

Fereç, Irak anayasasının 140. maddesi kapsamında Peşmergenin DAEŞ'en kurtardığı Kerkük ve diğer bölgelerin savaştan sonra da Kürt yönetiminin kontrolünde olacağını iddia ederek, "Bugün belirlenen sınırlar çok önemlidir. DAEŞ'ten sonra Şiilerin bizimle çatışmaya gireceklerini düşünmüyorum. Çünkü eğer temel unsurlar savaşa girerse, Irak çöker. Ayrıca sınırdaş olduğumuz unsur Sünnilerdir, Şiilerin buralarla ne ilgisi var?" dedi.

"DAEŞ terör örgütüdür"

DAEŞ'in, İslam ahlakından ve ruhundan uzak bir terör örgütü olduğunu vurgulayan Muhammet Fereç, şu ifadeleri kullandı:

"DAEŞ, İslam dışı bir gruptur. İslam zorla dayatılmaz. DAEŞ, terörist bir örgüttür. Bu örgütün kuruluş amaçlarından bir tanesi de Kürtlere düşmanlıktır. Çünkü Irak'ta sadece bize saldırmış ve düşmanlık etmiştir. Onlarla yaptığımız savaşta çok sayıda şehidimiz, yaralımız, kayıplarımız ve mağdurlarımız var."

"Çatışma selamete götürmez"

Çözüm sürecine de değinen Fereç, PKK'ya silah bırakılması çağrısını olumlu bulduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Çatışma bizi selamet sahiline ulaştırmaz ancak ittifak ve uzlaşı ulaştırır. Desteklediğimiz bu sürecin başarıya ulaşmasını istiyoruz. Çünkü Kürtlerin, siyasi ve huzurlu bir ortamda bulunması Türkiye için büyüklüktür. Bu atmosfer Türkiye'yi çok daha ileri seviyelere yükseltir. Kürtlerin bu anlamda Türkiye'ye katacağı çok şey var. Fırsat kaçırılmamalıdır. AK Parti'nin sorunu çözeceğine inanıyoruz."

Yekgirtu lideri Muhammet Fereç, PKK'dan çözüm sürecine bağlı kalmasını istediklerini aktararak, "Çünkü halkımız bu süreçten çok kazançlı çıkacaktır. Kürtler büyük ilerlemeler sağlayacak. Onlar da bunu kabul ediyor. Ancak iş pratiğe gelince başka faktörler devreye giriyor ve sorunlar daha karmaşık hale geliyor. Sorunların çözümü için arabulucu olabileceğimizi ve üzerimize düşeni yapabileceğimizi kendilerine de ilettik" şeklinde konuştu.

Yekgirtu olarak çözüm sürecine başından itibaren destek verdiklerini anlatan Fereç, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu süreçle akan kanın durması sağlanacak ve Türkiye'de yaşayan Kürtlerin hakları verilecek. Hem Türkiye'nin gelişmesine zemin hazırlayacak hem de bir halkın hakları teslim edilecek. Taraflar bu konuda acele etmeli ve bir birlerine güven vermelidir. Bu da diyalog ve uzlaşı yoluyla olabilir."