Bolivya'daki Referandum

Güney Amerika ülkesi Bolivya'da Devlet Başkanı Evo Morales'in dördüncü kez devlet başkanı seçilmesine imkan tanıyacak anayasa değişikliği için yapılan referandumdan "hayır" oyu çıktı.

Bolivya'da 18 Aralık 2005'te yapılan seçimi kazanarak 3'üncü kez devlet başkanlığı koltuğuna oturan Morales'in, dördüncü kez bu göreve gelip gelmeyeceğinin belirlendiği referandumda resmi sonuçlar açıklandı.

Bolivya'nın resmi kaynaklarına göre, "hayır" oyu kullananlarının oranı yüzde 53,91 oldu.

Görev süresi 2020'de dolacak Morales, referandumu kazanması durumunda 3 yıl sonra yapılacak seçimlerde aday olarak, 2025'e kadar devlet başkanlığı görevini yürütme fırsatını elde edecekti.

Morales'in referandum yorumu

Evo Morales, referandum sonuçlarının açıklanmasından sonra düzenlediği basın toplantısında, referandum sonuçlarına saygı duyduğunu belirterek, muhafazakar kesimin "kirli bir savaş" yürüttüğünü söyledi.

Sükunet içinde çağrısı yapan Morales, "Hayat devam ediyor. Ülkemizi geliştirmeye yönelik mücadele ve çabalarımız sürecek" ifadesini kullandı.

Yoksulluk oranını yüzde 25, aşırı yoksulluk oranını ise yüzde 43 düşürdü

Petrol ve doğalgaz endüstrisinin 2006'da yeniden millileştirilmesini sağlayan Morales, buradan elde ettiği gelirle yoksullukla mücadele etmek için kamusal proje ve sosyal programlara yatırım yapmıştı.

Geçmişte Koka Üreticileri Sendikasının liderliğini yürüten Morales'in iktidarı sırasında Bolivya'da yoksulluk oranı yüzde 25, aşırı yoksulluk da yüzde 43 oranında düştü.

Seçim kampanyalarında ülkede yıllarca ayrımcılığa uğrayan kırsal kesimdeki yerlilerin yararına çalışacağı sözünü veren, sosyal adaletsizlik ve eşitsizliklerin üzerine giden radikal programla yönetime gelen Devlet Başkanı Morales, birkaç yıl içinde birçok Bolivya vatandaşına sosyal kazanımlar sağlamıştı.

Morales, 2009'da yürürlüğe giren yeni anayasayla yerli halka bölgesel ve yerel özerklik hakkı tanımış, ülkenin çok etnili bir yapıya sahip olduğunu açıklamıştı. Ayrıca yeni anayasada devletin doğal kaynaklardaki kontrolünü sağlamlaştıran arazi reformlarını düzenlenmişti.

Güney Amerika'nın idaresi en zor ülkelerinden biri kabul edilen Bolivya'da ekonomik ve siyasi istikrarı sağlayan Morales, 25 Ocak 2009'daki seçimde de ikinci kez seçilmişti.

Ülkenin ilk yerel lideri Morales, 2014 Ekim ayında yapılan devlet başkanlığında oyların yüzde 60'ını alarak üçüncü kez arka arkaya seçilen ilk devlet başkanı olmuştu.

Aymara yerlisi 55 yaşındaki Morales, Bolivya Cumhuriyeti'ni kuran ve 1829-1839 yıllarında ülkenin ilk devlet başkanı olan Marshal Andres de Santa Cruz'un ardından ülkede en uzun süre iktidarda kalan lider oldu.

Morales'in dünya liderleriyle ilişkileri

Devlet Başkanı Morales'in Venezuela lideri Hugo Chavez ve Küba liderleri Fidel ve Raul Castro'nun da aralarında bulunduğu sol görüşlü Amerikalı liderlerle yakın ilişkileri olduğu biliniyor.

Bolivya Devlet Başkanı'nın 2008'de ABD büyükelçisini, hükümetine kumpas kurduğu gerekçesiyle ülkeden kovması ve ABD Uyuşturucu ile Mücadele Dairesinin Bolivya'daki faaliyetlerini geçici olarak durdurması nedeniyle iki ülke arasında zaten gergin olan ilişki daha da zora girdi.

New York'ta 2014'de düzenlenen BM Genel Kurulunda ABD Devlet Başkanı Barack Obama'yı "emperyalist" olarak suçlayan Morales, İran gibi ülkelerle yakın ilişkiler geliştirmeye çalıştı.

2014'ün ilk yarısında ihracat gelirinin yüzde 82'si doğalgaz ve minerallerden elde eden Bolivya hala Güney Amerika'nın en yoksul ülkeleri arasında sayılıyor.