Bolu'da Fetö'nün Eğitim Yapılanması Davası

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Bolu Mili Eğitim Müdürlüğü'ndeki yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, haklarında dava açılan 39'u tutuklu 71 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Bolu Ağır Ceza Mahkemesince özel olarak hazırlanan Belediye Nikah Salonu'nda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.

Duruşma, sanıkların savunmalarını yapması ile devam etti.

Tutukulu sanık Bilal Altındaş, savunmasında, devletin kendisine verdiği hakları kullanmak için Aktif-Sen'e üye olduğunu belirterek, "Sendikalar, haklar anayasa ve kanunlarla güvence altına alınmıştır. Demokratik bir hakkımı kullanmamdan dolayı suçlanmayı kabul etmiyorum. Sonra da örgüte müzahir olduğu bildirilen sendikaya üye olmamın hakkımdaki suçlamaya dayanak yapılmasını kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.

Altındaş, daha öncede Eğitim-Sen ve Eğitim-Bir-Sen isimli sendikalara da üyelikleri bulunduğunu ifade ederek, "Amacım yalnızca mesleki menfaatlerimi korumaktı. 15 Temmuz öncesi sendikanın illegal faaliyet yürüttüğüne şahit olmadım. Darbe girişiminden sonra sendikanın suç örgütü olarak görüldüğü söylenildi. Eğer öncesinde kamu kurumları illegal bir durum tespit etseydi ben de buradan ayrılırdım." diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Seyfi Han, Altındaş'a yönelik, "Aktif-Sen'e 17-25 Aralık döneminden sonra üye olmuşsun. 17-25 aralık döneminden sonra malum yapıya müzahir gazete, dergi, okul gibi kurumlar tabiri caizse öcü olarak görülüyordu. Sen bu süreçte ne cesaretle bu sendikaya üye oldun?" sorusunu sordu.

Altındaş, mahkeme başkanının sorusuna, kendisine böyle bir bilginin gelmediği cevabını verdi.

Tutuklu sanık Dursun Yalçın da savunmasında hakkındaki suçlamaları reddetti.

Cezaevinde kendisi ile aynı isim ve soy ismi taşıyan birisinin daha kaldığını dile getiren Yalçın, kendisinin bu şahıs ya da isim benzerliği olan başka birisi ile karıştırıldığını ileri sürdü.

Yalçın, örgütün gizli haberleşme uygulaması "ByLock"'u kullandığı iddialarını kabul etmeyerek, "MİT'in ByLock tespitlerinin şaibeli olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle hakkımdaki suçlamada delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum. Ben ByLock kullanmadım, yüklemedim, kimsenin de kullanmasına izin vermedim." dedi.

Kendisinin terör örgütü üyesi olmadığını iddia eden Yalçın, "Bir eğitimci olarak elinde kalem gönlümde de vatan sevgisi bulunuyor. Bugüne kadar elime silah almamışım. Örgüte eleman kazandırmaya çalışmamışım ama silahlı terör örgütüne üye olmak suçuyla yargılanıyorum." savunmasında bulundu.

Yalçın'ın bu sözleri ve kızının sağlık durumuna ilişkin söylediği şeyler üzerine bir açıklama yapan mahkeme başkanı Han, şunları söyledi:

"Kızının durumuna inan senin kadar üzüldüm. Etkin Pişmanlık Yasasını biliyorsun. Hala geç kalmış sayılmazsın. Hakkındaki iddialar ortada. Bylock kullandığın iddia ediliyor. İçinde bulunduğun durum nedeniyle biraz da kendine bak. Koruduğun kişileri kızından çok mu seviyorsun? Kimse FETÖ'nün eline silah alıp insan avladığını söylemiyor ki. Dernek kurup, dershane kurup, çocukları alarak rahle-i tedrisattan geçirip beynini yıkayarak mankurtlaştırdığı ortada. Bunun sonucunda da vatana ve millete ihanet edildiği söyleniyor."

Mahkeme heyeti sanıkların savunmalarının ardından Aziz Bahadır Fazlıoğlu, Bilal Altındaş ve Cemil Tuna Özmercan'ın haklarındaki suçun vasıf değişme durumunun olmaması ve cezaevinde yattıkları süreyi de göz önüne alarak tahliye etti.

Duruşma, diğer sanıkların da dinlenilmesi için yarına ertelendi.

İddianameden

Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı okullarda görevli, önce açığa alınan daha sonra da meslekten ihraç edilen 71 kişi hakkında, "terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

İddianamede, şüphelilerden 39'unun örgütün şifreli haberleşme uygulaması "ByLock"u kullandığının tespit edildiği belirtiliyor.