Chp'den Karakullukçu'ya Suç Duyurusu

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 100 milyon liralık usulsüzlük iddiasıyla başlatılan soruşturmada adı geçen örgüt üyesiyle görüştüğüne yönelik haberler üzerine Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu hakkında suç duyurusunda bulundu CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 100 milyon liralık usulsüzlük iddiasıyla başlatılan soruşturmada adı geçen örgüt üyesiyle görüştüğüne yönelik haberler üzerine Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu hakkında suç duyurusunda bulundu.

Tanrıkulu tarafından yapılan suç duyurusunda, İstanbul Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı'nın 100 milyon liralık usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla başlattığı soruşturmada, örgütün liderlerinden biri olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan işadamı Hayrettin Aksoy'un Danıştay Başkanı'ndan destek istediği ve bu talebin suç örgütünün üyesi olduğu iddiasıyla dosyada adı bulunan Yalçın Bayrak aracılığıyla Karakullukçu'ya iletilerek 3 ayrı görüşme gerçekleştirildiği iddiaları hatırlatıldı.

Söz konusu görüşmelerin ardından kamuoyunda iddiaların araştırılarak acil bir şekilde sonuca ulaşılması yönünde ciddi bir beklenti oluştuğu ifade edilen dilekçede, " Türkiye'de hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda ciddi bir endişe ortaya çıkmıştır. Bu nedenle Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu hakkında işbu başvurunun yapılması zorunlu olmuştur" denildi.

-"VAHİM BİR SUÇA KARIŞMIŞ OLABİLİR"

İddialara ilişkin olaylara dilekçede ayrıntılı bir şeklide yer verilirken, Karakullukçu'nun iddiaların ardından "görüşmelerin gerçekleştiği ve birçok kişiyle görüşülmesi sebebiyle kiminle görüşüldüğünün önemli olmadığı" yönündeki açıklamasının ise kamuoyunu tatmin etmediği ve yüksek yargının işleyişi hakkında ciddi şüpheler uyanarak, önemli bir itibar kaybı yaşandığı ifade edildi. Bir televizyon programında ise Aksoy'u tanıdığını söyleyen Karakullukçu'nun ifadelerinin birbiriyle çeliştiğini belirtilen dilekçede şu ifadelere yer verildi:

"Kendisini ziyarete gelen kişiler hakkında bir dava olup olmadığını araştırma yükümlülüğünden bahsedilemeyecekse de; iddia edildiği üzere 15 Şubat, 26 Şubat ve 12 Mart tarihlerinde, bu kadar kısa sürede aynı kişiyle, kişinin elinde bir dosya olduğu halde 3 kere görüşülmesinin, özellikle de bu görüşmelerden birinin bir araçta gerçekleştirilmesinin izah edilmesi mümkün değildir. Başka bir anlatımla, makam odasına gelen bir kişinin elinde dosya dahi olsa ziyarete gelmiş olması normal karşılanabilir bir durum olarak değerlendirilebilecektir. Ancak iddialar doğru ise ve aynı kişiyle 10-12'şer gün arayla birisi araçta olmak üzere 3 kere görüşülmüş ise, bu durumun kamu vicdanında ve hukuk düzeninde kabul edilebilir sayılması mümkün değildir. Bu husus araştırıldıktan ve iddiaların gerçekliği anlaşıldıktan sonra, salt bu sebepten ötürü dahi ihbar olunanın mevcut görevi bir tarafa, hakimlik mesleğini icra edemeyecek olduğunu ve Ceza Hukuku anlamında da vahim bir suça karışmış olabileceğini söylemek mümkün olacaktır."

-"İDDİALAR BİR AN ÖNCE AÇIKLIĞA KAVUŞTURULMALI"

İddiaların bir an önce açıklığa kavuşturulması gerektiği vurgulanan dilekçede, "İstanbul Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen soruşturmadan kaynaklanan haberlerin sadece bir kuşkudan dahi ibaret olsa soruşturulması ve ivedi şekilde neticelendirilmesi gereken olaylar olduğu ortadadır. Bu nedenledir ki, her ne kadar ihbar olunanın burada sorumluluk alarak aklanıncaya kadar kamu vicdanını daha fazla zedelememek adına görevinden ayrılması gerekse de, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nda yer alan görev ve sorumlulukların yerine getirilmesi amacıyla soruşturma açılması ve edinilen sonuca göre dosyanın Cumhuriyet Başsavcısı'na gönderilmesi gerekmektedir. Aksi bir karar veya işlem, Türkiye'de yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü gibi temel kavram ve prensiplerin açıkça ihlal edilmesi; daha da vahim olarak Danıştay gibi büyük önemi haiz anayasal bir kurumun güvenilirliğinin tamamıyla yok edilmesi sonucunu doğuracaktır" denildi.

-ATİLLA KART: "İSTİFA ETMELİ"

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise yaptığı açıklamada, Karakullukçu'yu istifaya davet etti. Kart, "Adı geçenin hayali ihracat ve suç örgütleriyle bağlantılı olarak iş takibi anlamına gelen yakışıksız ve mesleğiyle bağdaşmayan ilişkiler içinde olduğuna dair somut bilgiler ve iddialar ortaya çıkmıştır. Elbette bu iddia ve bulgular öncelikle usulü dairesinde tahkik edilmelidir. Ancak adı geçenin temsil ettiği makamın önemi ve saygınlığı, yapılacak soruşturmanın selameti için meslek etiği adına hemen istifa etmesi gerektiğini önemle vurguluyoruz. Danıştay Başkanı'nın mesleğine ve temsil ettiği makama saygısı varsa, hakkındaki iddialardan dolayı masumiyeti konusunda kendisinden eminse ivedi olarak istifa etmesi gerekir" dedi. - Ankara