Cumhurbaşkanlığı Sofrası

"Cumhurbaşkanlığı Sofrası"nın davetlilerinden Prof. Dr. Fuat Keyman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fransa'da yaşanan terör saldırılarını sürpriz olarak değil, geliyorum diyen bir olay olarak değerlendirdiğini aktardı.

Keyman, "Cumhurbaşkanlığı Sofrası" programının ardından içeride konuşulanlarla ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı'nın Beştepe'deki yerleşkesinde 24 saat hizmet veren büyük bir kütüphane kurulacağını ve bu kütüphanenin herkese açık olacağını bildirdiğini aktaran Keyman, Erdoğan'ın bunu "Cumhurbaşkanlığı Külliyesi" olarak tanımladığını söyledi.

Fransa'daki terör saldırısıyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımcıların görüşlerini sorduğunu aktaran Keyman, şöyle konuştu:

"Sayın Cumhurbaşkanı, kendisinin bu olayı bir sürpriz olarak değil, geliyorum diyen bir olay olarak gördüğünü, olayda büyük bir istihbarat sorunun olduğunu ve Müslüman dünya üzerinde bir oyun oynandığını söyledi. Dolmabahçe Sarayı'nda ve Sultanahmet'te yaşanan olayları esaslı bir şekilde oyunun bir parçası olduğunu belirtti."

Bir basın mensubunun, "Spesifik bir noktaya değindi mi özellikle istihbarat konusunda, yeni bir yapılanma" demesi üzerine Keyman, "Yeni bir yapılanmaya doğru Türkiye'nin gittiği noktasının altı çizildi. İkincisi, bence çok önemli olarak, bu Müslüman dünya üzerinde oynanan bu oyun da Türkiye üzerinden oynanmak istiyor. Türkiye için de 'AK Parti kendisi, Müslüman Kardeşler ile birlikte' düşünülüyor. 'Türkiye, terörle birlikte' konuşuluyor, 'İslami terör' deniliyor ve konuşuluyor, bunlardan çok rahatsız olduğunu söyledi" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin Doğu ve Batı arasında, Batı ile Müslüman dünya arasında köprü olabileceğini ifade eden Keyman, şunları kaydetti:

"Bu konularda da konuşuldu. Esasında şu anda bence Türkiye'nin yapması gerekenlerden daha çok bu süreci nasıl gördüğüyle ilgiliydi. Orada da istihbarat örneğin, bu iki kardeşin öldürülmesinin bir başarı ama aynı zamanda başarısızlık olduğu, oradan gelen bilgilerin tıkandığı, bu tür istihbarat sorunlarının Fransa'daki olayda çok net ortaya çıktığı ve bu bağlamda da esasında istihbarat ile islamofobinin bir bütün olarak ele alınması gerektiği ve Türkiye yolundan da bunun oynanması içinde çok rahatsız olduğunu ortaya koydu ve bu bağlamda tartışmalar yaptık."

Keyman, ABD'nin 18 Şubat'ta teröre karşı yapacağı toplantıya ilişkin etkinlikte bir değerlendirmenin olup olmadığının sorulması üzerine ise bu konuda bir değerlendirmenin bulunmadığını bildirdi.

Başka bir gazetecinin, Erdoğan'ın, başkanlık edeceği Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin değerlendirmede bulunup bulunmadığını sorması üzerine Keyman "Bununla ilgili ne bir soru ne bir yorum ne de bir açıklama oldu. Esas gündem noktası Türkiye ve dünya ilişkisini Cumhurbaşkanının nasıl gördüğü, 7 Ocak teröründen bugüne kadar olan gelişmelerde bizim bu konuya yaklaşımlarımız ve orada da dikkatlice notlarını aldı" karşılığını verdi.

-"Sarayı çok beğendim, bunun Türk milletine yakışır olduğunu gördüm"-

Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın da Cumhurbaşkanlığı Sofrası'na 16 bilim insanının katıldığını ve memleket meselelerinin ele alındığını belirterek, eğitimden savunma sanayine, gençliğin uyuşturucu tehdidine karşı alınacak tedbirlerden Türkiye'nin orta ve uzun vadeli ekonomik, siyasi politikalarının görüşüldüğünü anlattı.

Türk milletine nasıl özgüven kazandırılır konusu üzerinde de görüş alışverişinde bulunduklarını dile getiren Caşın, "MİT'e kendisinin yapacağı yeni yatırımları, fikirleri tartıştık. Beni de çok etkileyen bir şey oldu:  Türk savunma sanayisindeki projeler konuşuldu. Milli harp uçağımız, milli füze sanayimiz, helikopter sektörü..." diye konuştu.

Caşın, Fransa'daki silahlı saldırı ve Türkiye'nin takip ettiği politikaların toplantıda ele alındığını, Türkiye'nin istihbarat paylaşımı ve bu alandan alınması muhtemel tedbirlerin neler olduğu konularının görüşüldüğünü, Suriye, Irak, Suudi Arabistan, Mısır, ABD ve NATO ile ilişkiler hakkında katılımcıların fikir alışverişinde bulunduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Caşın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda kurulacak kütüphane ve araştırma merkezinin, araştırmacıların hizmetine sunulacak olmasını da memnuniyetle karşıladığını anlatarak, "Dış ilişkilerle uğraşan birisi olarak, bu sarayın Türk devletinin 21. yüzyıldaki gücünü, prestijini, özellikle de dünya hakimiyetindeki gücünü gördüm. Buradaki insanları kutluyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı da beğendiğine işaret eden Caşın, sarayın yapımında emeği geçen herkesi kutladı. Caşın, "Sarayı çok beğendim, bunun Türk milletine yakışır olduğunu gördüm. Kendileri de gayet mütevazıydı. Şunu gördük ki devletimiz bakidir, kişiler, cumhurbaşkanları gelir geçer, öğretmenler gelir geçer, o sofrada daha çok vatandaşlar, muhtarından öğretmenine, memuruna kadar o sofrada herkes gidip kendisiyle konuşabilecekler, dertlerini anlatabilecekler. Güzel, faydalı, demokratik bir platform olduğunu gördük" dedi. - Ankara